“Parlıyor muyum?” “ Aynı bir Noel ağacı gibi.” “Sadece tepedeki yıldız gibi değil miyim?” “Hayır. Parıl parılsın. Güneşe bakmak gibi bir şey bu."
Sayfa 271 - DEX YayıneviKitabı okudu
Kitaplar her zaman memnuniyetle balıklama atladığım, bir kaçış yolu olmuştu.
Sayfa 89 - DEX YayıneviKitabı okudu
Reklam
“İnsanlar geçmişteki inançlara ilkel ve aptalca gözüyle bakıyorlar ama her gün, geçmişte daha çok gerçek görüyoruz ”
Sayfa 77 - DEX YayıneviKitabı okudu
“Sahip oldukları güzelliği savuranlar ellerindekini boşa harca­mıyorlar mı? Güzellikleri sadece gelip geçici. Sadece gölgeleri ve hiçliği saklayan bir kabuktan başka bir şey değil.”
Sayfa 72 - DEX YayıneviKitabı okudu
“Hep en güzel insanların, gerçek anlamda hem içi hem dışı güzel olanların, sessizce bunun etkisinden bihaber olanlar ol­ duğunu fark ettim.”
Sayfa 72 - DEX Yayınevi, DaemonKitabı okudu
Maalesef
Annem, kitaplara benim baktığım gözle bakmıyordu.
Sayfa 7 - DEX YayıneviKitabı okudu
Reklam
“Cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşenmiştir.”
Sayfa 405Kitabı okudu
Sözleri yarıda kaldı ve kesik bir nefes aldı. Önce, nedenini... Ne yaptığımı fark etmedim, sonra bir şeyler kafama dank etmeye başladı. İç organlarımın ansızın yay gibi gerilmesine yol açan o his, gözbebeklerinin koskoca açılması ve capcanlı bir maviye dönüşmesi, birden göğsünün şişmesi ve dilim başparmağının biraz nasırlı olan etli kısmında gezinirken aldığım tuz tadı. Yüce Tanrım. Aman Tanrım. Başparmağını yalıyordum. Yani ciddi ciddi başparma­ ğını yalıyordum. Ve vücudum teninin kanunsuz ve tamamen yasak tadı­ na cevap verdi. Göğüslerimin üzerine bir ağırlık çöktü ve içime bir sıcaklık yayıldı. Zayne geriye çekilmedi. Sanki öne doğru geliyordu, vücudunun üst kısmı aramızdaki vites kolunu geçmişti bile. Kanım iki çok farklı nedenden tutuşuyordu ve geriye sıçrayıp aramızdaki teması sona erdirdim. Yanaklarım... Tüm vücudum cayır cayır yanıyordu. Ne söylemem ya da yapmam gerektiğini bilmiyordum. Zayne bana bakıyordu ve göğsü düzensiz bir şekilde inip kalkıyordu. Ne düşündüğünü bilmiyordum. Bilmek de istemiyordum. İç organlarımı lava dönüştüren o feci ısının yerini korkunç bir utanç hissi aldı. Aklımdan ne geçiyordu yahu? Havaya ve yalnız kalmaya ihtiyaç duyarak emniyet kemerini çabucak çözdüm ve kendimi arabadan dışarı attım. Gözlerim batıyordu. Yaptığım şeyden sonra bu erken akşam yemeğine katılmam imkânsızdı. Bir taksi çağırmalıydım, ya da eve yürümeliydim, ya da Alaska’ya taşınmalıydım, ya da ağzımı dikmeliydim...
Sayfa 133
Yürüyordu, sonra bir baktım ki sırtım Impala’ya dayalıydı. Ellerimi saçlarına soktum, parmaklarım o yumuşacık saçlara dolandı. Bu arada Zayne ağırlığını yana vermiş, kapıya uzanıyordu. Yetenekli oğlandı çünkü kapıyı bir şekilde benden ayrılmadan açtı. Eğildi ve soğuk havadan arka koltuğa geçtik, uzun vü­ cudunu vücuduma bastırdı ve beni hâlâ öpüyor, nefesimi nefesine çekiyordu. Bir ton ağırlığında olmalıydı ama ağırlığı bütün çılgınca şekillerde hoş ve çıldırtıcıydı. “Tanrım,” diye fısıldadı şişmiş dudaklarıma, başını kaldırırken. “Bunu o kadar uzun zamandır düşünüyordum ki ve böyle bir his vereceğini hiç bilmiyordum.” Elimi pürüzsüz çenesine koyarken düşüncelerim allak bullaktı. Beni oksijen açlığı çeken bir adam gibi uzun uzun, nefes nefese yine öptü. Geri çekilirken hafifçe ısırdı ve geri gelince işler hızla kontrolden çıktı. Elini kalçalarımdan yukarıya kaydırıp tişörtümün altına soktu ve teninim tenime değmesi, duygu ve ihtiyaç­ larımızın birbirine karışması içimin derinliklerine ulaşıp her bir hücremi sıcacık yaptı ve içimdeki her bir karanlık boşluğu doldurdu. Bunu yapabilmeyi hayal ettiğimiz onca yıl ikimizin de içinden hızla yüzeye hücum ediyor ve bizi hem açgözlü yapıyor, hem de çılgına çeviriyordu. Parmaklarımı tişörtüne geçirdim ve bu kez başını kaldırınca tişörtünü çektim ve çıkarmama izin vererek cevap verdi. Zayne başını başı­ ma doğru eğerken ellerimi göğsünden aşağıya kaydırdım. Onda benin kendi yakıp kül eden arzumun tadını aldım.
Sayfa 410
Bir iblis olduğu düşünüldüğünde can sıkıcı ruh sorunu birden ortadan kalkıyordu.
Sayfa 10
Reklam
"...Benim için çok değerlisin. O kadar ki, sözcüklere bile dökemiyorum çünkü kıyaslayabileceğim her şey yanında değersiz kalıyor..."
Sayfa 346Kitabı okudu
Bunu bir türlü aklım almıyordu. Anlıyordum, hatta özümseyebiliyordum ama ne anlama geldiğini bütünüyle düşündüğümde beynim uyuşuyordu.
Sayfa 84
İnsanları kandırmak kandırıldıklarına ikna etmekten çok daha kolaydır.
Sayfa 440 - DexKitabı okudu
Aşk genelde karşındakini kontrol etmek için kullanılan güzel bir silahtır. Bir zaaf olmaması gerekir ama tam olarak buna dönüşür. Bedelini de her zaman masum olan öder. Aşkın iyi bir şey yol açtığını hiç görmedim.
Sayfa 382 - DexKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.