“Sadece erkek değildir kadını ezen. Kadın kendi hayatından sorumlu olmaktan vazgeçerek kendi kendini de eziyor.”
Simone de Beauvoir
Sosyolojisiyle, ekonomi politiğiyle, gelenekleriyle, dogmalarıyla beraber kokuşmuş bir düzen duruyor özgürlüğün karşısında. Erkeğin özgürlüğü de kadının özgürlüğünden geçer. Ne bir zümreye ait olacak olan ne de bir sınıfa ait olacak bir özgürlük. Bunun için mücadele.
Kaybedilen en kıymetli eşyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor. Yalnız kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanın içini sızlatıyor. Bunun sebebi herhalde, ‘Bu öyle olmayabilirdi!’ düşüncesi,”
''Ders esnasında ellerim çenemin altında kilitli, sör hocalarıma çok ruhani görünmesi gereken bir vaziyette gözlerimi göğe -panjur aralıklarından görünen hakiki gökyüzüne- uydurduğum zaman, onlar bunu bir uslanma başlangıcı sanarak sevinirlerdi. Ben de onları atlatarak bizden gizlemeye çalıştıkları hayatı seyrediyormuşum gibi bir şey, bir atlatma ve intikam zevki duyardım.''