Şu denizler,
şu denizlerin üstünde denizler gibi esen,
rüzgârların uğultusu.
Şu ipi kopmuş
inci bir gerdanlık gibi damlayan su,
şu bir damla su,
uzaklaştıkça, yaklaşılan
hakikati gizler..
Her yeni ummanla beraber
bir yeni imkân!
Kâinat geniş
kâinat derin
kâinat uçsuz bucaksız!
Seviyorum susmanı, yokluk gibidir çünkü.
Öyle uzak, acılı ölüp gitmiş gibi sen.
Yeter o zaman bir söz, bir gülümseyiş bile.
Sevinirim, başka şey yok öyle sevindiren.
Güneş altında söylenmedik söz yokmuş
Bende susuyorum sevgimi saklayıp içimde
Duyuyorsun değil mi suskunluğumu nasıl haykırıyor
Susarak sevgisini ilan eden çok var sevgilim
Ama bir başka seven yok benim sustuğum biçimde …