Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.24
Pacific Pier binasına yeniden gidiyoruz ve bu kez Molly ve Lucas’ın hikâyesine konuk oluyoruz. Yazarın bu serisini çok seviyorum. Ortalamanın altında kalan hiçbir kitabı olmadı. İçinde favorim hâlâ Hep Seni Bekledim ama Aşk Geceleri’ni de ona yakın sevdim diyebilirim.
Genel olarak seri aşırı samimi, dostluk ve aşk hikâyeleri barındırıyor.
Resmen 2021 de başlayıp 2022 de bitirdim. Elimde süründü. Seride en sevmediğim kitaplardan biri oldu o yüzden yorum girmek için hevesim yok. Erkek karakter okuduğum en güzel karakterlerden biri ama kadın karakteri hiç sevmedim. Saçma sapan uzattığı tavırlarından kusasım geldi artık. Sonlara doğru işte biraz toparladı ama kitabın çoğunluğunda kendisini hiç sevmediğimden sadece erkek karekter için okudum diyebilirim. Kafa dağıtmak için okunan kitaplar bu kadar yormamalı beni. Hele ki her anlamda muhteşem gelen bir adama karşı böyle kadınlardan hoşlanmıyorum. Neyse ki bitirmeyi başardım.
Hem anlatımı hem konunun merak uyandırıcılığına hayran kaldım. Yormadan okutuyor. Serinin diğer kitaplarını okumuş olduğum için bu kitapla beraber tekrar tanıdık isimler arasında gezinmek çok hoştu. Lucas ve Molly aşkını okumak keyif verdi. Tavsiye ederim. Okumalısınız :) çok sevdiğim bir kısmından alıntılayayım. Bu kısma kalbimi bıraktım. “Aşkın kırmızı güller ve pahalı yemeklerden ibaret olduğunu düşünürdüm ama... Gerçek şu ki aşk, eşinin, tabağından bir parça ekmek çalmasına izin vermektir. Horlayarak uyandırılmak ve sonrasında onu yataktan itmekten kaçınmaktır. Şifreli konuşmak ve herkesin içinde birbirini utandırmaya çalışmaktır. Maceralara atılmak ve birbiriyle dalga geçmektir. Aptalca kavgalar ve unutulmaz barışmalar yaşamaktır. Aşk, güzel ve romantik değildir. Bunu biliyorsun, değil mi? Aşk, en iyi arkadaşınla hayatın içinde tökezleyerek ilerlemektir.”
Sırılsıklam Âşık'la ilk tanışmam, bundan birkaç sene öncesine dayanıyor aslında. Kasabada geçen hikâyeleri okumayı çok sevdiğimden bir araştırma yapmaya girişmiş ve Jill Shalvis'in Şanslı Liman serisi ile karşılaşmıştım. Serinin bir sürü kitabı vardı ama benim ilgimi en çok serinin üçüncü kitabı olan Sırılsıklam Âşık çektiğinden ilk onu
Kitabı bitireli haftalar olmasına rağmen bu ara yorumlar geç geliyor.
Bayılarak okuduğum için çok uzatmadan yoruma geçiyorum.
Artık arkadaş ortamını zaten tanıyoruz. Joe ve Kylie’nin çift olacağını düşünmemiştim hiç. Joe diğer kitaplarda aşırı eğlenceli olsa da kendi kitabı olacağını da düşünmemiştim aslında. Ama şimdi iyi ki olmuş diyorum çünkü Joe gibi bir adamı okumak muhteşemdi.
Yazarın kalemini seviyorum ama tüm kitapları içinde bu serisi benim için ilk sırada.
Birbirlerine karşı çekim hisseden çiftimiz adım atmak konusunda hevesli değiller ama birbirlerine işleri düştüğü anda olaylar bambaşka yöne gitmeye başlıyor. İşin içine ikisinin de geçmişinden bazı olaylar da karışınca sıkılmadan okuyorsunuz.
Üstelik ikili arasındaki gergin çekim ve birbirleriyle atışmaları beni inanılmaz eğlendirdi. Seri de Archer’ın hikayesinden sonra en sevdiğim Joe oldu. İkisinin yaptığı işin de bir çekiciliği yok diyemem.
Kalabalık arkadaş ortamlarını her kitapta ayrı seviyorum zaten. Gerçek ve doğal hissettiriyor.
Seriyi okuyun derim. İlk kitap baya giriş ve karakter tanıma kitabı gibi o yüzden bir tık ortalama kalıyor ama sonrası çok keyifli ve eğlenceli ilerliyor. Tam bir romantik hikaye. Basit, yüz güldüren ve sizi yormayan tatlı kitaplardan. Böyle kitaplardan aşırı keyif alıyorum.
Ben sevdim.
Bu seriyi çok sevdiğimi hep söylüyorum ve son iki kitabı kaldığı içinde üzgünüm. Bu kitap da yazarın diğer kitapları gibi; akıcı, keyifli ve kendini sevgi pıtırcığı hissetmene sebep olacak iyi hissettiren bir kitap. Arkadaşlık ilişkilerini her okuduğumda içim ısınıyor ve bunun yanında birbirleriyle olamayacağını düşünüp sonrasında yavaş yavaş tutkuyla ve en sonunda da sevgiyle birbirine bağlanan çiftleri okumak çok tatlı!
Kylie ile Joe bir öpücük paylaşmış ve bunu arkalarında bırakmışlardır. Sonrasında Kylie'nin yardıma ihtiyacı olur ve bu konuda Joe'a başvurur. Aralarındaki çekim tekrar gün yüzüne çıkarken, bir taraftan da Kylie'nin işi konusunda hızla çalışmak zorundalardır. Birbirlerini yakından tanıyıp anladıkça, tutkular alev alır ve sevgiyi de beraberinde getirir ama tabii ki bizimkilerin bunu anlaması pek de kolay olmaz.
Kylie'nin küçüklüğünden itibaren ailesi konusunda yaşadıkları onu, hayat konusunda eğitmiştir; güçlü, kendi ayakları üzerinde duran bir kadın olmuşken bir o kadar da anlayışlı ve sevgi doludur. Joe ise Kylie'den biraz daha farklı olarak ailesine bakmak zorunda kalmış ve daha küçük yaşta sorumluluk almış olmasıyla, korumacı ve sadık bir adama dönüşmüştür. İkisinin ufak çaplı didişmelerini, aralarında alevlenen çekimlerini ve anlayış dolu bir sevgiye dair dönüşümlerini okumak keyifliydi. Bu arada diğer karakterini de özlediğimden bu kitap bana ayrı bir iyi geldi.
.
Joe Malone ile Kylie Masters, hiç beklemedikleri bir anda hayatlarının en harika öpücüğünü paylaşırlar. Ertesi gün, aynı binadaki işyerlerinde çalışan bu ikili karşılaştığında Joe hiç bir şey olmamış gibi davranır ve bu Kylie deli eder. Joe'nun hatırlamadığı öpücüğü Kylie neden hatırlasındı ki...
Her ikisi de o muhteşem anı hatırlamalarına rağmen bunu itiraf etmezler ve bu ikili arasında birbirlerini gıcık etme çabaları devam ederken, Kylie'ye büyükbabasından kalan ve tek hatıra olan minik bir ahşap heykel ortadan kaybolur. Bu durumda dedektiflik bürosunda çalışan Joe'dan yardım istemeye karar verir genç kadın.
Kylie ve Joe hayatlarının avına çıkarken birbirlerini tanıyacaklar ve öğrendikleri onları daha fazla birbirlerine yakınlaştıracaktır.
Annesine benzememeye çalışan Kylie ve kız kardeşinin yaşadıklarından kendini sorumlu tutan Joe'yu bekleyen süprizler nelerdir sizce :-)
Tabi ki hikâyenin tamamı ve çok daha fazlası kitapta :-):-):-)
Jill Shalvis standartlarının altında bir kitaptı. Tutkunun aşka evrilme süreci, olayların bağlanma şekli ve kitabın finali pek başarılı değildi. Bir de kitapta anlaşılmaz durumlar vardı. Üstü kapalı bir örnek vermem gerekirse: X bir olaya sebep oluyordu, bu yüzden Y ile geriliyorlardı ama sonradan araları düzeliyordu. Fakat bir bölüm sonra Y, "X'e haksızlık ettim, ona çok kötü davrandım." falan diyordu. İyi de Y yanlış hiçbir şey yapmıyordu ki, X'e kötü falan da davranmıyordu. Karakterlerin yaşadıkları ile söylediklerinin birbirini tutmadığı buna benzer birkaç sahne daha vardı. Bu durum da kafa karışıklığı yaşamama sebep oldu.
Fakat beğenmedim kısımları olsa da Holly ile Pace'in ilk karşılaşmalarının çok tatlı oluşu ve Holly'nin, mesleği ile aşkı arasındaki dengeyi iyi kurmasının hatrına (ki bence bu çok önemliydi. Aşık olmak, Holly'nin doğru ile yanlış arasındaki çizgiyi kaybetmesine sebep olmadı ya da işine olan bağlılığı yüzünden güvenmesi gereken birine güvenmemezlik yapmadı. Holly çok dengeli biriydi.) kitaba düşük puan vermek istemedim. Seriye devam da edeceğim.
Kitapta birçok sorun var, en önemlisi de konunun feci temelsiz oluşu. Anlaşmalı evlilik/sevgililik klişesini zaten hiç sevmiyorum. Bu kadar kötü işlendiğinde ise bu klişeden düpedüz nefret ediyorum.
Olay şu: Wade'nin bir fanı, Wade ile ilgili ciddi bir iddiada bulunuyor. Dolayısıyla tüm basın Wade'e kötü davranmaya ve onun üstüne
sonra sen geldin
Herkese Merhaba,
Serinin 7. kitabıda bittirdik. Yani idare eder, beğenmedim. Artık galiba bu kadar boş kitapları sevmiyorum. Olay yok , bir şey yok. Başrol adamız baya iyi yani hemde gereksiz fazla iyi, kız ise agresif, inatcı, gereksiz ergen tavırları olan biridir. Her zaman ki hikaye, bir şey sonucu bir araya gelirler, sert kızımız adamızı kötü davranır, iter ama peşinden koşmasını bekler her dakika, erkek ise hiç kadın görmemiş gibi bir anda sevdalanır, neyine? hangi uyuna ? gibi şeyler yok. Şok bir anda aşıklar, kadın devamlı kaçtı, erkek kovaladı... Kız, adamı kullandı ama adamız bir an sinirlendi ama kızımız üzgünüm dedi ya dünyanın en büyük fedarkarlığını yapmış gibi anında herşeyi sildi, kitap sonuna kadar böyle devam etti. Beğenmedim, dediğim gibi artık bu kadar basit konular, basit aşk işleyişleri sevmiyorum. Neyse son bir kitap kaldı... Artık bu seriyi bitirmek istiyorum. Yazar 7 kitabında aynısı yazıp, isimleri değişmiştir. Şunu diyim en sevdiğim kitap 3. kitapdır.
Oku-Geç