Geliri ,eğitimi ,yaşı ,hangi dine mensup olduğu veya sigara kullanıp kullanmamasının hiçbir önemi yok . İlk görüşte tek bir kriter önemlidir ,o da dış görünüş.
Demek ki tüm seçenekleri elde tutma isteğinin büyük bir bedeli var : Olası bir öneme sahip durumlarda bir oraya bir buraya gidelim derken asıl önemli olanı kaçırıyoruz .
Birkaç yıl önce gençliğimde yanlışlara ne kadar çok göz yumduğumu ve inşa ettiğim her şeyin ne kadar da kuşkulu olduğunu fark ettim. Bu nedenle hayatımda bir kez her şeyi temelinden değiştirmem ve yeniden başlamam gerek.
İlginç sayılabilecek bir ismi olan kitabın orijinalinin İngilizce yazılması beklenebilir ama bu kitabın orijinali Almanca. Kitap, karar verme bilimi üzerine yazılmış, adı gibi ilginç başlıklar taşıyor: "Bana yardım edin! Bir türlü karar veremiyorum!", "Şimdi değil, birazdan", "Şimdi değilse ne zaman?", "Ama bunu ben istemedim ki!" ve "Üzgünüm, başka türlü davranamazdım!" gibi isimlere sahip 18 bölümden oluşuyor. Zaman zaman yanlış çeviri ve anlatımlar barındıran kitabı, karar verme ile ilgili bir okuma için "başlangıç" seviyesinde bir kitap olarak değerlendiriyorum. Bu alanda okuma yapmak isterseniz, Jonah Lehrer'in "Karar Ânı" kitabına da bakabilirsiniz.
Mükemmelliyetçi kişi elde ettiği şeye sevinmez çünkü elde edilen şey tam anlamıyla mükemmel değildir. Bu mükemmelliyete olan bağımlılık da zamanla öz saygınlığı mahvedip karar almayı uyuşturabilir.
Damasio’nun Descartes’ın Yanılgısı adlı eseri yazmasına, yaptığı araştırmalar ve duygular hakkında buldukları neden olmuştur. Psikolog, Descartes’ın tezini şöyle düzeltmiştir:
“Hissediyorum, öyleyse varım.”
Duygusal hafıza daha hızlı tepki verir ve yön bulmak gibi bir görevi vardır. Damasio, kararları gerçekleştiren ve onlara sebeb olan asıl şeyin duygular olduğundan oldukça emindir. Bu kanıya varmasına iki kişi neden olmuştur; bir patlayıcı uzmanı ( Phineas Gage) ve bir iş adamı ( Elliot Smith).