Yalnızlık insanı ya huysuz yapar ya da kendi kendine yetmeyi öğretir.
Derin gözlerin ışıltısında Uçup giden bir gülüş vardır.
Reklam
Aralarında on adım bile yoktu; ama on kilometre gibi görünüyordu.
Ayrıntı Yayınları, epub
"Biliyor musun,... her şeyi hoş görebilirim, bir şey dışında: YOBAZLIK."
Sayfa 162 - Ayrıntı Yayınları - 14. Basım 2019Kitabı okudu
Reklam
“Hayattan korkunuz olmasın. Bir gün gelecek bu mutsuz yıllarınız size şu karşıdaki bulut gibi uzak görünecek. Güneş ışığında durup eski acılarınıza güleceksiniz.”
.. şu kalp, bildim bileli Nice sevilmiş de olmamıştır tutsak; Ama bir şey yakar derinliklerini Çok tuhaf, çok huzursuz, çok mutlak.
Yirmi birime bastığım gün dün gibi aklımda; umut doluydum... hep hayal kırıklığına uğradım.
Sayfa 236 - Ayrıntı Yayınları
çevresindekileri kurgusal karakterler olarak görüyor, haklarında şiirsel yargılarda bulunuyordu. Ama ne yazık ki ona öğretilenler kendi kendine öğrendiklerini büyük ölçüde hasara uğrattı. Üzerine bir hanımefendi cilası çekip onu bir kast toplumunun kurbanı haline getirdi..
Reklam
Unutmak insanın yapacağı değil başına gelecek bir şeydir ve benim başıma gelmedi.
Sayfa 12 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Oturduğum yerde dalıp gittim nice zaman O tuhaf, çarpık gençliğime, Boşunaydı geçmişimde aramam Tek bir duygu inandığım gerçekliğine.... Vefalı olsaydı şu gönlüm keşke , Daldan dala konmak yerine, Yaz tozu gibi kupkuru haliyle. Heyecanlar yaşadım.hararetli konuşmalar Hiç eksik değildi: Ne başka bir şey erişebildi ne de onlar Derinlerde gömülü o dünyaya. A.H CLOUGH ( 1840 )
Oradaydı sanki hâlâ. Bir gölge ayaklarımın dibinde Gölgeli toprakların çok üzerinde.
Dikip batıya gözlerini Denizde bir noktaya Sert olsun olmasın rüzğâr Hep dururdu orada Büyülenmiş gibi ; Sadece oraya Mıhlanırdı gözleri Başka yerde yoktu asla O noktanın sihri.
Onlar ona tepeden bakıyorlardı, o da onların içini görüyordu. Bu sayede kendi çevresindeki herkesten daha çok roman ve şiir (yalnızların o iki tapınağı) okumuştu. Bunlar deneyimin yerine geçti. Farkında olmadan insanları kendi deneyimiyle kazandığı ölçütler yerine, Walter Scott ve Jane Austen'ın ölçütleriyle yargılıyordu.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.