Kitaba harcadığımız parayı, atlar için harcadığımızla kıyaslarsak, yerin dibine girmemiz gerekmez mi? Kitap sevene kitap delisi diyoruz. Kimseye at delisi dediğimiz yok. Kitap yüzünden sefalete düşen görülmemiş. At uğrunda iflas eden edene.
Bir millet; kitapları hor görerek, ilmi hor görerek, sanatı hor görerek, tabiatı hor görerek, merhamet duygusunu hor görerek, sadece ve sadece 𝐩𝐚𝐫𝐚 𝐤𝐚𝐳𝐚𝐧𝐦𝐚𝐤 için gayret göstererek ve bütün bunların cezasını çekmeksizin, varlığını devam ettiremez.
...kadın ve erkek karşılaştırılabilirlermiş gibi, bir cinsin diğerini üstünlüğünden bahsedecek kadar aptalızdır...Her cinsiyet diğerinde bulunmayan özelliğe sahip olup biri diğerini tamamlamaktadır.
Son zamanlarda duyarlılık kelimesiyle ilgili çok gürültü koparıldığını duymuşsunuzdur. Fakat size şunu söyleyebilirim: İhtiyacımız olan daha az değil, daha fazla duyarlılıktır. Bir insanı diğerinden üstün kılan tamamıyla budur aynı şekilde bir hayvanı diğerinden.. Birinin diğerinden daha fazla hissedebilmesidir onu farklılaştıran.
"Bir cinsiyetin ötekine, sanki benzer şeylerle kıyaslanabileceklermiş gibi, üstünlüğünden bahsederek aptallık ediyoruz hem de haklı çıkarılamaz aptallık. İkisinin de bir diğerinde olmayan, birbirini tamamlayan bir diğeriyle tamamlanan yanları var."
"Bir kişi kitaplığı için biraz fazla para harcasın, adını hemen kitap delisine çıkarıveriyorsunuz. Öte yandan varını yoğunu atlara harcayanlara at delisi demiyorsunuz. Ayrıca, varı yoğu kitaplar yüzünden kül olmuş birini duydunuz mu hiç?"
Altını o kadar çok çizdim, öyle iyi geldi ki. Kasım listemi bozmama değdi
John Ruskin’in 154 yıl önce yani 1864 yılının Aralık ayında “Susam” ve “Zambaklar” başlıklı iki bölümden oluşan, konuşmalarından derlenen yazıları mevcut.
Susam bölümü “Mevki kazandıracak bir eğitim yerine kendine yeten, topluma faydalı fertler haline gelebilmeleri için gençlerin nasıl bir eğitim sistemine tabii olmaları gerekir?” sorusuyla başlıyor. Eğitim, kitap okumak, okumanın yararları gibi konular işleniyor. Aşkla okudum gerçekten.
İkinci bölümse “Zambaklar” yani kadınlarla ilgili. Ruskin kadınlara öyle yüce görev, sorumluluk yüklemiş ki, erkekler kusura bakmasın ama objektif okurlarsa hak vereceklerdir:) Kadınlar insan, erkekler insanoğlu dememiş miydi Neşet Ertaş.
Öyle güzel ve dolu ki, isminin neden susam ve zambak olduğu bile öyle naif ki.
Tüm kitap dostlarıma tavsiye ediyorum. Çok seveceksiniz çok
Kitap yorumlarıma youtube kanalımdan da ulaşabilirsiniz. Linki profilimde