Çocukluğumuzun arındırılmamış imgelerine takıntılıyız ve bu yüzden de yetişkinliğimizin zorunlu geçişlerine karşı ilgisiz kalıyoruz. We are fixated on the unfiltered images of our childhood, and thus, we remain indifferent to the obligatory transitions of adulthood.
Sanırım uzun ve heybetli ağaçlarla dolu bir ormana girdiğiniz zaman bir tanrının varlığının size bilinir hale geldiğini söy­leyen Çiçero'ydu.
Reklam
Hepimizin bilinçdışında hâlâ barındırdığı çocukluk fantezilerinin, mitte peri masalında ve kilise öğretilerinde yok edilemez varlıkların simgeleri olarak hep yer ettiği açıktır. Bu işe yarar, çünkü zihin bu imgelere alışıktır ve zaten bilinen bir şeyi hatırlar gibidir. Fakat durum fazlasıyla engelleyicidir, çünkü hisler simgelerde saklanır ve öteye geçmeye ilişkin her çabaya karşı koyar. Dünyayı acımayla dolduran şu çocuksu neşe dolu kalabalıklarla gerçekten özgür olanlar arasındaki devasa engel, simgelerin yol verip aşıldığı yerde yıkılır.
"Gerçeğin ne kadar yakın olduğunu bilmeyerek, İnsanlar onu uzakta aradılar; yazık!."
"Orada ne göz, ne dil, ne zihin: Onu bilemeyiz, birine Onu nasıl anlatacağımızı da bilemeyiz. O bilinen her şeyden farklıdır ve bilinmeyenin de ötesindedir O" -Dante
Tapınaklara giden yolların ve girişlerin heybetli heykellerle kuşatılmış olması ve korunması bu yüzdendir: ejderhalar, aslanlar, kılıçlarını çekmiş şeytan avcıları, dargın cüceler ve kanatlı boğalar. Bunlar içerideki daha da derin sessizlikleri göğüsleyemeyecek olanları uzakta tutacak olan eşik muhafızlarıdır.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.