Her ölümle bir şeyler yitiririz. Her ölüm acı verir. Ama her ölüm, gidenlerin bize yaptığı son bir iyiliktir. Yaşama elbette bağlı kalmamız ama çalışıp çabalamamız, sevmeyi ve paylaşmayı becermemiz gerektiğini bir kez daha hatırlatan acılı bir veda.
Yerden bir avuç toprak aldı. Bakın böyle ayrı ayrı olursak hiçbir şey yapamayız. Birde şu taşa bakın... (Yumruk kadar bir taş aldı.) Bunun içinde bir sürü kum parçaları var, birleşmiş taş olmus. Toprağı düşmana atsan hiçbir şey yapamazsın. Ama taşı atınca...
Köyde, belde de, illerde birlik olarak dağa çıkan Anadolu insanı zorlu bir süreç olmasına rağmen Kurtuluş Savaşı'nı kazanmıştır. Ayrıca bu roman Kurtuluş mücadelesi veren Anadolu insanının ihanet eden insanlara, devlet içinde kendi çıkarı için devleti kamçılayanlara ve en önemlisi de dış güçlerin de bir araya gelmesiyle uğraşan, hatta büyük direniş hareketinin yegâne örneğidir.
Büyük şehire yakın bir köyde yatılı okul açılması için tören düzenlenir. Vali, kaymakam, köy ahalisi belediye başkanı, belediye çalışanları, öğretmen ve birçok köyün ileri gelenleri bu açılışa riayet eder. Ancak yatılı okulu yapan müteahhit binayı inşaa ederken anlaşılacağı üzre kalitesiz mal ya da gerektiği kadar malzeme kullanmamış olsa gerek okulun duvarları dökülüyor, fayanslar basmadan çöküyor ya da kırılıyor. Bunun üzerine kooperatif kurulmasının mantıklı olduğunu savunan bir iktisatçı bu durumu fırsat bilerek okulda toplanan halka istihlak(tüketim), istihsal (üretim), memleketin ekonomik bünyesi gibi konularla anlatılması gerekenleri alt, üst, sağı ve solundan meseleyi ele almıştır. Bir süre konuştuktan sonra da konuşmasını bitirir. Ahaliye yönelir anladınız mı der ve ahali anladık, anladık der. Îktisatçı salondan ayrılır. Ahali birbirine sorar ve sonunda kimse bir şey anlamamıştır. En sonunda öğretmen ahaliye sorar neden anlamadık demediniz.
***Alıntı//Ahali "Aman beyim!" der "Anlamadık diyelim de bir daha baştan mi anlatsın//***
diyerek konuyu kapatırlar.
Şuan bizim durumumuzda böyle sanırım herşeyi biliyormuş gibi yapıp hiçbir şey bilmiyor olmamız gibi.