"...Ben seni istiyorum. Şimdi. Bir hafta sonra, bir yıl, on yıl sonra. Sen ne zaman hazır olursan. Benim istediğim hiçbir zaman değişmeyecek. İstediğim sensin. Sadece sen. Çıplak ya da giyinik olman benim için fark etmez."
...
Duncan, Annie ile birbirlerine hic asik olmamalarinin sorun olusturmadigini dusundu. Onlarin ki gorucu usulu evlilikti ve gayet iyi gitmisti: arkadaslar onlarin ilgi alanlarini ve huylarini dikkatle eslestirmis ve hakli cikmislardi. Bir yapbozun birbirine gecen iki parcasi gibi, bir kez olsun uyumsuzluk hissetmemisti denebilir. Bu iddaanin hatrina, yapboz parcalarinin dusunceleri ve duygulari oldugu varsayilacak olursa, o zaman kendilerine, "Burada kalacagim iste. Baska gidecek neresi var ki?" dye sorduklari hayal edilebilir. Ve baska bir yapboz parcasi gelip de ayartici bir sekilde kendi girinti ve cikintilarini parcalardan birinin aklini celmek icin sunarsa, bu ayartmaya direnmek kolaydir. "Sen bir telefon klubesinin parcasisin, bense Iskocta Kralicesi Mary nin yuzuyum. Beraber olamayiz ." Hepsi buydu iste. ...
.
Yani mesele ne yaptığınız değil.Nasıl olduğunuzla, nasıl sevdiğinizle, kendinize ve çevrenizdekilere nasıl davrandığınızla ilgili olmalı ve ben nerede yenerim olmalı.
.