.
Bir okyanusun dibinde olmak gibiydi. Hiç ışık yoktu ve koca bir okyanus üzerinize çöküyordu. Ama çoğu insan buna o kadar alışmıştı ki bunu normal sanıyordu, yukarıda bir dünyanın olduğunu bile unutmuştu.
.
.
.
Öykü cok sevmesem de aynı karakterlerin farklı biçimde karşıma cıkmasını cok sevdim.
Genelde göçmenlik, baba ilişkisi ön plandaydı. Yeraltı edebiyatını da çapruştırdı bana. Halk içinden dışlanmış, yanlış yollarda olan insanlar var. Duyguları aktarısını cok sevdim. Bogul hikayesini biraz daha az sevdim diğerlerinden.
On kısa öyküden oluşan eseri kısa bir cümle ile tanımlarsam, neden ve sonuçlarının değişmediği bir göç hikayesi diyebiliriz. Bu göç hikayesinin içinde yoksulluk, şiddet ve hiçbir coğrafyada değişmeyen kadınların çaresizliği var elbette. Kitabın ismi aslında anlatılmak istenenin tek kelimeyle özeti olmuş. Dominik Cumhuriyeti'nde yaşayan Ramon
-Yazarı beklediğimden yaşlı(68 doğumlu kendileri, Junot Diaz)
-Kitapta ana temalardan biri: göçmenlerin Amerika'da yaşadıkları zorluklar; fakat bir o kadar da dikkatimi çeken unsur baba figürlerinin aldatan, çocukları ile fazla ilgilenmeyen ya da onları terk eden, bencil karakterler oluşu. Bu yazarın kültürünün bir parçası mı yoksa geçmişindeki yaraların yansıması mı bilemedim...
- Boğul kitabı, yazarın 4 kitabından en yenisi(1996). Dolayısıyla kitapta bahsi geçen eşcinsellik ve akran zorbalığı gibi konuları için Amerikan kültürünün o zamandan başlamış popüler temalarından etkilenmiş olabilir.
-Kitap içerisinde bazı kelimelerin çevrilmeyip, kitap sonunda sözlük kısmında verilmesini anlamsız ve okumayı zorlaştırıcı bir detay buldum.
-Beğendiğim hikayeler: Ysrael; Parti, 1980, Boğul ve Negocios oldu. Diğerlerinde duygu zayıf kalmıştı bence. Ancak Yüzsüz hikayesini Ysraeel hikayesindeki zorbalığa uğrayan çocuğun ağzından farklı bir olayla taşınması da değişik olmuş. Zaten kitap içerisinde karakter göndermeleri yapmayı seviyor sanırım yazar.
-Dominik'ten göçen karakterlerin Amerika'da yaşadıkları zorlukları okumak yerine, hayatlarının Amerikan kültürüne nasıl harmanlandığını okuyoruz. Dolayısıyla, realizm etkisiyle yazılmış. Onların fakirlikten, göçmenlikten dolayı yaşadıkları duyguların aksine aşk acısı, aile ilişkileri gibi her yerde herkesin karşılaşabileceği sıkıntıları paylaşıyor yazar.
Genel durum; 6,5/10
Duruma bu kadar aşina olmasaydım kalbim kırılabilirdi. Bu tür şeylere karşı duyarsızlaştım galiba. Denizaygırlarının yağ bağlaması gibi kalbim de deri bağlamıştı.