Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

merve

Bilirsin ki sigara gibi küçük bir âdeti, küçük bir kavimde büyük bir hâkim, büyük bir himmetle ancak daimî kaldırabilir. Halbuki bak bu zat; büyük ve çok âdetleri hem inatçı, mutaassıp büyük kavimlerden, zâhirî küçük bir kuvvetle, küçük bir himmetle, az bir zamanda ref'edip yerlerine öyle secaya-yı âliyeyi ki dem ve damarlarına karışmış derecede sabit olarak vaz' ve tesbit eyliyor. Bunun gibi daha pek çok hârika icraatı yapıyor.
Reklam
Demek, o nur olmazsa kâinat da insan da hattâ her şey dahi hiçe iner. Evet, elbette böyle bedî' bir kâinatta, böyle bir zat lâzımdır. Yoksa kâinat ve eflâk olmamalıdır.
İşte Ramazân-ı Şerif'teki orucun çok hikmetleri; hem Cenâb-ı Hakk'ın rubûbiyetine, hem insanın hayat-ı içtimaiyesine, hem hayat-ı şahsiyesine, hem nefsin terbiyesine, hem niâm-ı İlâhiye'nin şükrüne bakar hikmetleri var.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ölümün ve mezarın anlamı da bu değil mi acaba?Bir düşüşten sonra bir yüceliş gelmesi için hayata ve insana yüklenmiş bir çile saati.Ah,bir sarkaç gibi bir ölüme, bir hayata gidip gelen ruhlarla,sadece biyolojik yaşandığının içinde vakit dolduran ruhlar arasında ne büyük uçurum vardır!
merve tekrar paylaştı.
Allah'ım bu ramazanı ümmetin vahdetine ve Kudüs'ün kurtuluşuna vesile kıl. 🧡 ~Amin
Reklam
68 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Oruç / Sırları ve Fazileti
Oruç / Sırları ve Faziletiİmam Gazali
9.2/10 · 1.073 okunma
Böylece her ibadetin bir dış yönü/zahiri ve bir de iç yönü/batınî bir kabuğu ve bir de özü vardır.Kabuğun kendine göre dereceleri olduğu gibi diğerlerinin de dereceleri ve tabakaları vardır.Artık bu noktada seçenek ve tercih senindir.Dilersen kabukla yetinirsin, istersen gerçek Gönül ellerinin sahasına, özün özüne inersin.Bu senin elindedir.
Gerçekte oruç bir emanettir.Herhangi biriniz emaneti korusun ve zayi etmesin.
Ey Muhammed! Onlara sevap olarak Allah de, sonra bırak onları daldıkları batakta oynayıp dursunlar.
Reklam
Farz namazlar teraziye benzer doğru tartan karşılığını görür.
"Artık sizinle çok söyleşmem, zira bu âlemin reisi geliyor. Ve bende, onun nesnesi aslâ yoktur!" İşte "Âlemin Reisi" tabiri "Fahr-i Âlem" demektir. Fahr-i Âlem unvanı ise Muhammed-i Arabî aleyhissalâtü vesselâmın en meşhur unvanıdır.
Şu kâinatın her nev'i her âlemi; Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmı tanır, alâkadardır. Her bir nev-i kâinatta, onun mu'cizatı görünüyor. Demek, o Zat-ı Ahmediye (asm) Cenab-ı Hakk'ın –fakat kâinatın Hâlık'ı itibarıyla ve bütün mahlukatın Rabb'i unvanıyla– memurudur ve resulüdür.
"Keşke ben de bir saman çöpü olsaydım,adı anılmaya değer bir şey olmasaydım.Keşke anam beni doğurmamış olsaydı" O çok ağlardı.Bu yüzden yanaklarından süzülen yaşların bıraktığı iki siyah iz her zaman yüzünde görülürdü.
439 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.