Her sanatçının öncelemek istediği, nesneye bağlı bir amacı vardır. Bir heykeltraş varlığın kaçıp giden görüntüsünü üç boyut içinde dondurmak, devinimlerin düzensizliğini bir biçeme getirmek için çabalar.
Bir müziksever ruhsal coşkuyu kımıldatmak peşindedir. Bunu yaparken doğanın senfonilerini gönül kulağıyla dinler. Zira doğa hiçbir zaman sessiz değildir. Susuşu bile hep aynı notaları mırıldanır. Edebiyatçı dünyayı en içteki arzusuna göre yeniden şekillendirir. Fakat hiçbir sanatçı -gerçeği yadsısa da- gerçeksiz edemez
Schiller, “güzellik” kavramının değerini incelediği eserinde, bölünmüşlüğün ancak sanat aracılığıyla ortadan kalkacağını savunur. Çünkü sanat kişiyi özgürleştirir.
"1802 yılında soyluluk unvanı almış bir şair, filozof, tarihçi ve en önemli Alman dram yazarıdır. Yazdığı çoğu tiyatro eseri Alman tiyatrosunda başyapıt niteliğindedir. Schiller doğa tasvirli şiirlerin şairi olarak da gayet başarılı olmuştur, ancak asıl alanı düşünsel/didaktik şiirdir, çoğu yazara ilham olmuştur ve dramatik şiirleri en sevilen Alman balatları arasındadır."
Schiller neyin temsilcisi?
Schiller doğa tasvirli şiirlerin şairi olarak da gayet başarılı olmuştur, ancak asıl alanı düşünsel/didaktik şiirdir, çoğu yazara ilham olmuştur ve dramatik şiirleri en sevilen Alman balatları arasındadır. Schiller; Wieland, Herder ve Goethe ile Weimar Klasiğinin en önemli dört yazarından biridir.
Ünlü Alman filozof’u
Friedrich Schiller ’in estetik üzerine yazdığı mektupların yeni bir tercümesi.
Keyıfle okuyun
"Karanlık Lord yalnız ve dostsuz, müritleri tarafından terk edilmiş durumda. Uşağı şu son on iki yıldır zincir altında. Bu gece, gece yarısından önce, hizmetkâr serbest kalacak ve yeniden efendisine katılmaya gidecek. Karanlık Lord, uşağının yardımıyla yine güçlenecek, eskisinden de büyük ve korkunç olacak. Bu gece... gece yarısından önce... hizmetkâr... efendisine... katılmaya... gidecek... "