-Marie, okumayı biliyor musun?
-Evet,diye cevap verdi. Okumayı biliyorum. Annem mektuplarını bana okutturuyor.
Küçük ellerinden birinin içinde buruşturduğu kağıdı göstererek:
-Haydi, oku biraz, dedim.
Güzel başını salladı.
-Olmaz! Ben yalnızca masal okumayı biliyorum.
-Olsun, sen yine de dene, oku hadi.
Elindeki kağıdı açtı ve parmağını üzerine koyarak hecelemeye başladı:
-K,A, ka, R,A,R, rar, KARAR...
Elinden sökercesine aldım kağıdı. Okuduğu benim ölüm cezamın infaz kararıydı. Dadısı bedavaya almıştı kağıdı. Ama bana pahalıya mal oluyordu.
E y h a y a t, s e n ş a v k ı s u l a r d a b i r d o l u n ay s ı n.
A s l ı n d a y o k u m b e n b u o y u n d a,
ö m r ü m b e n i y o k s a y s ı n…
güllerin bin yıllık mezarı bendedir
yukardan bakarım efendilerin pusatlarına
insanların bütün sabahlarını merak ederim
gök hırpalanmaktadır merakımdan
ıtır kokan benim yumruklarımdır
benim kavgamdır o, aşk diye tanınan.
- Merhaba. franz kafka'nın milena'ya mektuplar var mı?
+ Kim?? (ilk defa duyan bir yüz ifadesi ile)
- Franz kafka
+ Fransız kafka mı? nasıl yazılıyor
- F r a n z k a f k a
+ Aa bir sürü kitabı varmış. ama senin aradığın yok.
- Peki iyi günler
Bir kütüphane görevlisi koskoca franz kafka'yı nasıl tanımaz? başlı başına istifa sebe...