"Ey mürid, her nezaman nimetlerden mahrum kalmak sana bir anlayış kapısı açarsa işte bu mahrumiyet aslında ikramın ta kendisi olur."
İbn Ataullah el-İskenderî (k.s)
Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
Ki Karaköy Köprüsü’ne yağmur yağarken
Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
Çünkü iki kişiydik
(S.27)
Okuduğum en güzel 10 kitap listesine kesinlikle girecek bir kitap. Adore Yağmur genç yaşına rağmen mükemmel bir kitap yazmış. Kapağından tut içeriğine kadar herşey ayrıntıları ile teker teker hazırlanmış ve ince işlenmiş. Karakterler muhteşem özellikle Saige de kendimi buldum resmen. Tek kelime ile M-U-H-T-E-Ş-E-M
İçerisinde iki kitap bulunmakta ayrı ayrı olarak incelemek gerekirse
Taha’nın kitabı; Çok etkileyici ve düşündürücü şiirler barındıran bir kitap, benim en çok beğendiğim yanlarından biri, her mısrayı ve her şiiri kime okusam farklı bir anlam çıkarıyor, şiirde bu şekilde her okuyucunun farklı bağ kurması çok etkileyici bir durum olduğunu düşünüyorum,
Yarasalar, doktor ve taha, başlarda bunların ilişkisi ile tanışıyoruz devamında anne baba ve kardeş figürleri ekleniyor,
Herkesin kendi okuyup mana çıkartması gereken bir kitap düşünen hiç düşünmeden alsın:)
Gül muştusu;
Gül; Efendimiz (s.a.v) , ana başlık gül ve okudukça gülün Efendimiz (s.a.v) olduğunu anlıyoruz, gül içen, gül süren, gül ile iyileşen ve gül ile doyan bir toplumu anlatıyor,
Kısaca gül olan Efendimize (s.a.v) tabi olduğun zaman hem sen hem ruhun doyar, iyileşir manası çıkıyor şiirlerden
Asla kitaplıkta bekletilemden ve çok geç olmadan okunması gereken bir kitap
Okuyacaklara rabbim muvaffakiyet versin…
Türkiye'nin Maarif Davası kitabında “Yarım ilim ve yarım ahlak her felaketi getirebilir” diyor. Kitabı uzun zaman önce okumama rağmen bu cümle üzerinde hâlâ düşünüyorum. Nurettin Topçu’nun eserleri insanda farklı bir etki bırakıyor. İnsanı düşünmeye sevk ediyor. Nurettin Topçu’nun eserlerini
Sosyolojik açıdan en dikkate değer çalışması, Kanunların Ruhu Üzerine'dir...
...Montesquieu, üç hükümet tipi belirtir. Bunlar, cumhuriyet, monarşi ve istibdattır... ...O'na göre, cumhuriyet erdeme, monarşi şerefe, istibdat korkuya dayanır (8).
...O'na göre soğuk ülkelerde zevklere düşkünlük azdır, ılıman ülkelerde bu düşkünlük artar, sıcak ülkelerde ise aşırı hal alır...
(8) Montesquieu için cumhuriyetin erdemi ahlaki bir erdem değil, tamamen siyasal bir erdemdir. Yasalara saygı ve bireyin topluluğa bağlılığıdır. Şeref ise, herkesin toplumdaki yerine ve borçlu olduğu şeye saygı duymasıdır. Bkz. Aron, Sosyolojik Düşüncenin Evreleri, Çev. K. Alemdar, İş Bankası yay. Ankara, 1986, s.27-33.
Bir yazar O'nun için İslâm'ın Montesquieu'südür der. Çağının çok önündedir. Bir "değişim teorisi" geliştirmiştir. Yeni bilim düşüncesinin müjdecisi ve modern metodolojinin öncüsü olarak görülür...
...O'na göre, göçebeler, (bedeviler), şehirlilere (hazarilere) göre iyiliğe daha yatkındır. Çünkü bolluk, rahatlık, arzu ve heveslerine düşkünlük, şehir ahalisini iyilikten uzaklaştırır... (4)
...İbn Haldun'un kullandığı anahtar kavram asabiyettir. Grup duygusu (Group feeling) olarak da adlandırılan asabiyet (5), bir topluluk veya toplumun bireyleri arasındaki yardımlaşma ve dayanışmayı sağlayan, direnme ve atılım yapabilmeyi mümkün kılan toplumsal bağlılık duygusudur.
(4) İbn Haldun; Mukaddime I; Çev. Ugan, Z.K.; Önsöz, MEGSB Yay. İstanbul, 1998, s.310.
(5) Demir Ö; Acar, M.; Sosyal Bilimler Sözlüğü, Ağaç Yayınları, İstanbul, 1992, 25.
Benim söylediğim her şey gelecekle ilgiliydi. Çünkü gelecek, istediğim renklerle boyamak üzere hâlâ benimdi. Özgürce karar vermek, istersem değiştirmek üzere hâlâ benim…
(S.35)
"Oysa biz, ihtilal için tam da temmuz ayını uygun görmüştük... (S:18)
Tarıh den siyasetten atıflarda bulunan Türk k edebiyatının çok yönlü güçlü kalemi, mizahıda içine katarak dikkat çektiği bir kıtabını okuduk..
Aziz Nesin'den Darbeler Kitabı
Halk,
Hiçbir işe yaramayan bir adam hırsız değil diye başkan olacağına, iş yapsın da varsın hırsız olsun…Diyordu.
Hepımız
Aziz Nesin ismini duyduk okuduk tanıyoruz, yazım dilini ve kalemının gücünü biliyoruz, bu kıtabıda okunmalı
#Buyurun #OKUYUN #OKUTUN
diyelim mii
Pastoral Senfoni adlı eserinde bir papazla bakımını üstlendiği görme engelli genç kız Gertrude' un trajik hikayesini; rahibin yaşamını, içsel çatışmalarını, din ve ahlak arasında sıkışıp kalmış olmasını kendi yaşantısıyla bağdaştırarak anlatır.
Kısa, anlamca derin ve içsel yoğunluğu ele alan eserde papazın defterine yazdığı günlüğü okuyunca papazın Gertrude'a hayatı, sevgiyi, mutluluğu, dostluğu, aşkı, olması gereken dünyayı bir senfoni eşliğinde anlattığına tanık olacaksınız.
Din, mezhep, aile bağları, ahlak konusunun aşkın karşısında olan durumunu, Gertrude' un gözlerini açtırdıktan sonra tepkisini müziği Beethoven’ın Altıncı Senfonisi-Pastoral eşliğinde okumanızı tavsiye eder, iyi okumalar dilerim.
Pastoral SenfoniAndré Gide · İş Bankası Kültür Yayınları · 20224,408 okunma
Hiç kanser olmaz onlar
Gnl. mdr.ler
Holidingler
Politikapçılar
T.S.K'ler
T.K.K' lar
Hiç hiç kanser olmazlar
Ama bizim Yaman durduğu yerde
Pankreas kanseri olur
Nedeni bir şair tanır Yunan
Adı Pankreatitis
Yani yeni bir rol
Orada foyalar meydana çıkacak. İngiliz kızı (ajandan bahsediyor.) işrak bekledi. Onun işi orada meydana çıkacak. Ve ona sen dini yıkmak için işrak bekledin ha edepsiz denilecek. Müslümana da hitap edilir ki; İngiliz kızı dini yıkmak için işrak bekledi de sen dini yapmak için işrak beklemedin. Birdaha bu işraklar bulunmaz. Yarın ahirette arayacaksın, ceplerini yoklayacaksın ama bulamayacaksın. Kafir olan insanda arayacak, arayacak bakacak ki yok ve diyecek ki: NEBE SR. SYF. 584 AYET: 40 "Ah ne olaydı ben bir toprak olaydım."
-Mahmud Ustaosmanoğlu (k.s) / Efendi Hazretlerimizin Sohbetleri 4
Ebu Talip oğlu Ali'den rivayet edilmiştir ki: "Mahzunluk benim arkadaşımdır." Rasulallah Efendimiz (s.a.v.) Hüznü birbirine bitişik ve düşüncesi devamlı idi. Her an o makama çıkmayı düşünürdü. (Miraç makamında bahsediyor.)
-Mahmud Ustaosmanoğlu (k.s) / Efendi Hazretlerimizin Sohbetleri 4