Bir gün Stanley Kubrick eleştirebileceğimi düşünmezdim, kendisi sevdiğim yönetmenlerden biridir ve The Shining çocukken izleyip ölümüne korktuğum, hala kabuslarımda odalarında gezindiğim bir eserdir.
Kitabı okuduktan sonra filme bakış açınız değişecek.
Bir babanın maddi olanaksızlıkları için yavaş yavaş delirmeyi göze aldığına şahit olacaksınız.
Onun için üzülecek ve empati yapabileceksiniz.
Her şeye rağmen Danny’yi alıp bu korku dolu otelden kaçmak isteseniz de arkanızda annenizi bırakmak istemeyeceksiniz.
Kitap bittiğinde ben çok öfkeliydim çünkü filmi film yapan bir çok şeyin kitapta olmadığı yada kitapta ince ince işlenen mesajların filmde hiç yer almamasına gerçekten öfkelenmiştim.
İnceleme yapmak için sakinleşmeyi bekledim ^.^
Yine de o geometrik halı, asansörden boşalan kanlar, Danny’nin parmağı Toby, kapıyı kıran baltayı düşündükçe King’in neler hissetiğini hayal edemiyorum.
İnternette yönetmen ve yazar arasındaki gerilimi anlatan güzel yazılar mevcuttur.
O güzel korku dolu filmi anılarınızda saklayın, görmediğiniz duymadığınız bir roman gibi başlayın medyuma ve her zaman olduğu gibi ışığı takip edin, aklınızı kaçırdığınızı düşünseniz bile vazgeçmeyin.