Kör Baykuş şimdiye kadar okuduğum romanlar arasında en olağandışı olanlardan biridir. Anlamak, dolayısıyla da anlatmak çok zordur bu romanı. Her okumadan sonra, bu anlayamamaktan kaynaklanan anlatamamazlık öylesine çarpıcıdır ki, “sen anlamazsan, senin dediğin de anlaşılmaz,” diye bir not düşme gereği duyarsınız. Ama, kesinlikle oldukça doyurucu
“Sırt çantamdan bir kitap çıkardım. Elimdeki kitabı sımsıkı tutuyor, içindeki karakterleri yere dökmekten korkuyordum. Lakin içlerinden biri kitabın ipine tutunarak aşağı indi. Benimle gelmek istemediğine hükmedip, gitmesine izin verdim.
Yüzümde fazla roman okuyanlara özgü bir kırışıklık vardı. Okuduğum kitaplardaki karakterlerin ifadeleriydi bunlar. O karakterlerden yardım istesem de yanıt alamıyordum.
Okuduğum her kitapta kendimi aradım. İyi bir kitap okumak, hayat kurtarabilir. Dağılan bir hayatı yeniden kurmak için kitaplarda çok parça var. Hayatı romanlara göre yaşamak insanı epey yoruyor. Keşke oturup sabahtan akşama kadar roman kahramanlarının arkalarından konuşacak kadar dertsiz olsaydık…”