Yaşamak adlı davanın yargıcı olan, Vicdan muhasebesi yapan, Kendi içinde mahkemesini kuranlardır ince ruhlu insanlar. İntihar ederek yaşamına son veren, Doğu’nun Franz Kafkası olarak bilinen Sadık Hidayet Kör Baykuş’ta ruh durumunu şu şekilde ifade ediyor: Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar. Bana göre değildi bu dünya; bir avuç yüzsüz, dilenci, bilgiç, kabadayı, vicdansız, açgözlü içindi; onlar için kurulmuştu bu dünya. Bazı kimselerin ölümle savaşı daha yirmisinde başlar. Kimse göründüğü kadar dayanıklı değildir. Sadece görünmeyen yangınlar, duyulmayan fırtınalar, gizlice çürüyen ruhlar vardır. Sergey Yesenin ise son şiirinde "Şu yaşamda yeni bir şey değil ki ölüm.” Der "Ama yaşamak da yeni sayılmaz kuşkusuz.” Sylvia Plath’ın son satırları ise söyledir: "Karanlığın sızdığını görüyor musunuz çatlaklarımdan? Tutamıyorum içimde hayatımı." Mutluluğun enkazına giden süreçte, Etken düşüncenin empoze edildiği döngüydü küçük çatlaklar. Etrafımızdaki insanların birleşim kümesi olmaya zorlanmış, Edilgen, kendinden uzak olan ruh sürgüne gönderilmiş. Bu noktada içe atılan en gürültülü sessizliğin yankısında sağırlaşmış. Neydi ölümün simgesi? Sonsuz bir sessizlik mi? Bağırmayı unutanların çığlıkları mı ? 𝔈.𝔇.
' Koyduğum çiçekler soldu ama Vazo hâlâ çok güzel.
Reklam
Kimi erkekler, dinsel inançlarının, evliliklerini ve dolayısıyla da eşlerini kontrol altına almalarını gerektirdiğini öne sürüyorlar. Oysa bildiğim kadarıyla, erkeğin kabadayı olması gerektiğini söyleyen bir din yoktur.
Dışımdan dökemediklerimden dolmuş içim, kupkuru bir göz yaşına ağlayamamakmış sevmek...
İlk olmak iyi midir bilmiyorum ama bence herkes sevdiğinin sonu olmalı.
Avazım çıktığı kadar, ben de insanım, benim de duygularım var demek istiyorum.
Reklam
Sürekli film isteyip post atanlar için filmler Ölmeden Önce Filmleri ; Memento (2000) Fight Club (1999) Forrest Gump (1994) Children Of Men (2008) V For Vendetta (2006)
292 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 6 days
İKİ SATIRLIK ADAMLARI MUSALLAT ETTİK ÖMRÜMÜZE
"Köylü milletin efendisidir!" Sahi öyle midir gerçekten? Hangi vakit efendiydiler sefa sürdüler, hangi vakit kıymetliydiler değer gördüler, peki ya hangi vakit kaybettiler güçlerini ve kıymetlerini? Ben vereyim cevapları derhâl. Yalnızca oy zamanı kıymetliydi köylü milleti, geri zamanlar eski halleriydi onlara lâyık görülen, hatta
Irazca'nın Dirliği
Irazca'nın DirliğiFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık Dağıtım · 20181,111 okunma
Öğreneceksiniz. Gecenin bi vakti, yalnız başınıza boş tavana bakarken iyi insanları kaybetmememiz gerektiğini öğreneceksiniz...
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.