"Kabe'dekiler gibi herkesin içinde taşıdığı putlar vardı. İhtiras, mevki ve makam aşkı, yönetme arzusu, para ve zenginlik, zevk u safa, içki ve kadın ..."
Küçük'ün yıllar öncesinde kalmış kısacık tarikat görgüsü, şeyhlik postuna oturmasına yetmiş de artmıştı. Evliya olduğu dilden dile söyleniyor; 34 yaşındaki adamdan "üstat" ve "mübarek zat" diye söz ediliyordu. Müritleri, Küçük'ü cuma namazında mescitte görmeyince, "Şeyhimiz cumayı Kabe'de kıldı," diye övünüyordu.
Oysa Küçük, namaz kılmıyordu.
Zaten Küçük'e göre dini bilgisi birkaç sureden ibaretti:
"Kimseyi dinî istismar edecek kültüre sahip değilim. Kur'an
okumasını, Arapça dahi bilmiyorum. Birkaç sure biliyorum.
Bu kadar zeki insanı etrafımda Belkız ve eşi topladılar.
Bunu inkâr etmek mümkün değildir."