Kabe'nin 7 defa tavaf edilmesi, Hacc'ın rükünlerinden biridir. Bu sembolik olarak, bütün insan eylemleri ve davranışlarının Allah ve O'nun birliği fikrini merkez olarak almaları gerektiğini gösterir.
Anladın mı?
Hicran destanını kendinden oku,
Mecnun'dan duyup da rivayet etme.
Aşkın Leyla'sını gördünse söyle.
Söz temsili bulup hikayet etme.
Yüz bin Leyla doğar alemde her gün,
Mecnun Kabe'ye gider ve dua eder;
Ey Tanrı'm aşk adına aşka kıl tutsak beni
Bir an aşk belasından eyleme ırak beni
Azaltma derdi benden dermanım derdim olsun
Yani aşktan yandıkça aşka daha yak beni
Alma cehennemimi o cehennem bendedir
Mutsuzlukla mutluyum kendimde bırak beni
İçimin yangınından öyle güçsüz düşür ki
Leylâ'ya dek savursun rüzgâr olarak beni
Ben beni bilmeyeyim savrulup da yeleyim
Ayağına düşünce sansın bir yaprak beni
Ayağı değsin diye kapısı eşiğine
Yüz sürüp sürüneyim alsın da toprak beni
Ya Rab! Dört ucundan bağlanmış bohçam hazır değil. Aklım yarı yollarda kalmış, feleğim gibi hesaplarım da çoktan şaşmış benim.Ama yine de Sen beni de Kâbe'ye yüz vuran sonra duasını şaşıran bir Mecnun-ı bîçaren kabul et. Yolların sonundayım, gidecek yerim yok, yolumu açık et.
Fil Vakas'ından itibaren geçen elli üçüncü gece...Rabiülevvel'in on ikincisindeyiz. Mekke'de baharın Yesrib yönünden ıtır ıtır esmeye başladığı saatlerden birinde. Hiç adeti olmamasına rağmen Abdulmüttalip az evvel oğullarını uyandırıp Kâbe'ye götürdü. evin kadınları ise derin uykularda. Haşimoğulları mahallesini bir sükunet kaplamış. Huzurlu bir sükunet...Âmine, akşam yüzünde tatlı bir tebessümle başını yastığa koyarken o gece doğum olabileceğini aklına bile getirmemişti.
.....