Bir insan düşünün, kendisinin ana dili olmayan ve doğru şekilde bilmediği çata pat konuştuğu lisanda ve o lisanın edebiyatında şaheser olan bir mecmualar silsilesinden terekküp eden külliyat bana ilhamen yazdırıldı diyen zatın adı Bediüzzamandır. Yani ilimde zamanın Çağın emsalsizi demektir. (Biiznillah) Sadece Bediüzzaman'a aid olan ve söylediği kaleme alınan sözlere, Risale-i Nur denir! Menbaı Kur'an'dır. İnsanlara irşad vazifesini gören mürşid eserdir. Felsefi ilimler insandaki garip huylarının terkine vesile olamıyor! Manevi cerrahiye olmazsa menfi hasletlerden, huylardan insan ruhunu ve kalbini soyutlayamıyor düzelmiyor! Bütün tasavvuf kitapların anlatmak istediğinin EN dik alasını bu eser özünü anlatmaktadır. Anahtar bir eserdir. Samimi ve ciddi okumakla daha iyi anlaşılacaktır.
Eserde geçtiği üzre "Âhirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde, fâni dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme." Cümlesi ahirete iman etmiş kişi için hayatın her alanında gayeihayali olup bilhassa ahirete yönelik maddi-manevi bir eseri olmalıdır. Başka bir eserinde şöyle geçer, "Dünyevî dostlar ve rütbeler, kabir kapısına kadardır." Evet bütün çaba, gayret, himmet, okumak ve emekle sa'y edilen uğraşlar sadece dünyevî olursa rütbeler ve alkışlar kabir kapısına kadardır.
