İbrahîm ve İsmâ'îl (aleyhimesselam)'ın duası...
127- Bir vakti de (yâd et) ki; İbrâhim, İsmâ'îl ile birlikte (ilk olarak Adem (Aleyhisselam)in binâ ettiği) o Beyt'ten (arta kalan) temelleri (ele alarak duvarları) yükseltiyordu (ve bir yandan ikisi de şöyle duâ edi- yordu):"Ey Rabbimiz!(Bu amelimizi) bizden kabul et, şüphesiz Sen;ancak Sen (duâlarımızı hakkıyla işi- ten
Abdülhamid "Yıldız İstihbarat Teşkilatı
Abdülhamid "Yıldız İstihbarat Teşkilatını” Alman imparatoru Wilhelm'in İstanbul'u ziyareti sırasında bir Alman polis şefinin tavsiyesi üzerine kurdurmuştur. Hatta Wilhelm'in izniyle Alman istihbarat ajanlarının teknik yardımları da alınmıştır. Daha sonra teşkilatın gelişmesi için Alman makamlardan yeni uzman ajanlar
Reklam
Kur'ân'ı hatmetmenin dört kademesi vardır: a. Bir gün ve bir gecede hatim Bazıları bunu hiç hoş görmemiştir. b. Her gün bir cüz okunarak ayda bir hatim Bu, en yavaş, bundan önceki ise en hızlı okuma olarak kabul edilmiştir. Bu ikisinin arasında ise şu iki kademe vardır: c. Haftada bir kere d. Yaklaşık üç günde bir olmak üzere haftada iki kere Bununla beraber, en iyi kademe, gece okumaları ile gündüz okumalarını birbirinden ayırarak haftada iki kere hatim yapmaktır. Gündüz okumalarının hatminin pazartesi günü sabah namazının ilk iki veya son iki rekatında tamamlanması, gece okumalarının hatminin de cuma günü akşam namazının ilk iki rekatında veya sonrasında tamamlanması tavsiye edilmiştir. Böyle yapıldığında melekler, hatmeden kimse için gündüz hatminden dolayı pazartesi günü sonuna kadar ve gece hatminden dolayı da cuma gecesinin sonuna kadar dua ederler. Böylece o kişi, gecelerin ve gündüzlerin bereketini toplamış olur.
Ebû Mansûr el-Mâtürîdî (ra) Hazretleri a) Hayatı Sünnî Kelam Okulları’ndan Mâtürîdiyye’nin öncüsü olan{Dipnot} Ebû Mansûr el-Mâtürîdî hakkında kaynaklardaki bilgiler oldukça sınırlıdır. Günümüz Özbekistan Cumhuriyeti’nin sınırları içindeki Semerkand’ın dış mahallesi olan Mâtürîd’de doğdu. Sâmânoğulları’nın Mâverâünnehir bölgesine hâkim
Makam-ı hilâfetin ve halifeye itâatin vücûbiyeti
'Ey iman edenler! Allah'a ve Resûlü'ne ve sizden olan ulu'l-emre itâat ediniz' (en-Nisâ 4/59)... Ulu'l-emr, ilim ve fazilet, hak ve adalet vasıflarını taşıyan emir sahipleri demektir ki, genel olarak şeriatın hükümlerini yerine getiren devlet başkanı mânasında kullanılır. Bu itibarla İslâm hukukunda devletin en yüksek otoritesi olduğundan halife, ulu'l-emr olarak kabul edilmiştir. İslâm hukukçuları ve kelâmcılar, yukarıda zikrettiğimiz âyeti, halife ve imama itaatin farz olduğuna delil kabul etmişlerdir. Dolayısıyla bu âyetle devletin en üst idarecisinin yani halifenin varlığının zarûrî olduğu açıkça beyan edilmiştir. Aksi halde ona mutlak itâat emredilmezdi.
Sayfa 24 - Kayıhan Yayınları, 4. BaskıKitabı okudu
Allah (cc) Hz. Adem'e vahiy göndererek şöyle buyurdu: Kim benden bağışlanma dilerse, bu konuda ona cimrilik yapmayacağım. Çünkü ben yakınım, duaları işitirim. Ey Adem, tevbe edenleri kabirlerinden mutlu ve gülümser bir şekilde haşrederim. Onların duaları kabul edilmiştir.
Reklam
332 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.