Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Okuyalı epey zaman oldu. Açıkçası bu kitabı incelemek isteği bu sitedeki incelemeleri okuyunca oluştu. İnceleyenlerin birçoğu uzun uzun açıklamak, örnekler vermek, neden desteklediğini anlatmak yerine adeta Muazzez Hanım’ın fanı gibi okunmalı, mükemmel şeklinde yorumlar yapıyor. O kadar garip, şişirilmiş inceleme
Sosyoloji profesörü Diana Scully, on yıl süren araştırma ve inceleme çalışmaları neticesinde bu kitabı topluma kazandırmıştır. Kendisi bu süreçte tutuklu tecavüzcüler ile ilgili araştırmalarda, Ulusal Akıl Sağlığı Enstitüsü'nün Tecavüzü Denetleme ve Önleme Ulusal Merkezi tarafından desteklenmiştir. Bu merkez ABD'de 1975 senesinde kurulmuştur.
Bu kitap maalesef yaşanmış gerçek bir olaya dayanıyor. Okunma sayısına bakacak olursak pek fazla okurun dikkatini çekmemiş ya da bu kitaptan insanların haberi olmamış. Tıpkı Aziz BineBine ve arkadaşlarından haberdar olmadıkları gibi. Burada yazdıklarım kitabın okura vermek istediği mesaj karşısında son derece değersiz ve yetersiz kalacaktır.
Marcus Auvrelius kimdir?
“Stoacı İmparator”, “Filozof İmparator” gibi sıfatlarla anılan Marcus Aurelius‘un 169 sonları 170 başlarında kuzeye, özellikle Tuna Nehri boylarındaki Germen ve Marcomanni kavimleri üzerine çıktığı seferde yazmaya başladığı ve içselleştirdiği, kendisine yön veren düşünceleri dışa vurduğu bir eser olan Kendime Düşünceler,
13 Ocak 1921 Tarihinde, Meclis Başkanı Mustafa Kemal Paşa yaptığı konuşmanın sonunu şöyle bağlayacaktır,
“…(Namık) Kemal demiştir ki:
‘Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini'
İşte bu kürsünden bu meclisin başkanı sıfatıyla meclisi oluşturan bütün üyelerin her biri adına ve bütün millet adına diyorum
Uzunca bir yazı olacak. Vakit ayırırsanız sevinirim.
***
"Ey iman edenler, eğer siz Allah'a (Allah adına İslam'a ve Müslümanlara) yardım ederseniz, O da size yardım eder ve sizin ayaklarınızı sağlamlaştırır." (Muhammed, 47/7)
***
“Türkiye Radyoları Eskişehir muhabirinin bildirdiğine göre, tıp tarihinde ender görülen
günümüzden yaklaşık 100 yıl önce, 16 mart 1924 tarihinde ankarada I. meclis binasında saat 13:45te dönemin mebusları toplanır.
mebusların toplanma nedenlerinden birisi de seçilecek olan mebus adaylarının taşıması gereken vasıfları belirleyip karar verme hususudur.
bu hususta oturuma başkanlık eden tbmm reisi ali fethi (okyar) bey 10. ve 11.
Poyrazköy, Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk ,Kozmik Oda gibi davalar Türk Hukukuna sürülmüş kara lekelerdir. FETÖ mensuplarının dışarıdan aldığı güç ve Türkiye'de hakimiyet kurmuş oldukları yapılar sayesinde(yargı, iktidar, basın organları vs.) asparagas haberler ile halk, Türk askerine karşı kışkırtılmış, itibarsızlaştırma politikaları izlenmiş
Âyetlerde Allah'a ibâdet edenler, "iman edenler ve salih amel işleyenler", Allah'a ibâdet etmeyenler ise "Allah'a kulluktan çekinenler ve kibirlenenler" olarak ifade edilmiştir. Buna göre "ibâdet", iman ve salih amel şeklinde formüle edilmiş olmaktadır.
Kehf sûresi 110. âyette bu husus, şöyle ifade
Değerli 1K Okurları!
Yaklaşık 1 ay önce bir etkinlik düzenlemiştik;
İslam Düşüncesi Üzerine Kitap İncelemelerİ.
Bu bağlamda İnceleme yapan arkadaşların iletilerini ayrı zaman dilimlerinde paylaştım.
Şu an hepsini bir araya getirdim ve sizlerle paylaşmak istiyorum tekrardan:)))
Öncelikle;
İnceleme zahmetinde bulunup da değerli vakitlerini
.
Biyografi:
Ilich Ramirez Sanchez, nam-ı diğer Çakal Karlos Venezuela’da Marksist-Leninist görüşlü bir ailenin ilk çocuğu olarak dünyaya geliyor. Babası adını Ilich koymuş. Vladimir Ilıch Lenin’in Ilich’i. Kendisinden küçük olan iki kardeşinin adları da Vladimir ve Lenin. Böyle bir ortamda büyüyen Ilich daha lise çağında Komünist Partisi’ne üye
Nasıl görecekler seni
Kapalıyken sımsıkı kalpleri..
Boşver dişle kendi fünyeni
Zaten bir gün herşey biter..
Kabul edenler etmeyenler
Kabul edilmiştir.
(Teoman)
Kitabı, başlangıcından itibaren ele almamız gerek. Osmanlı için yazılan kitaplarda direkt olarak Padişah ve hikayelerine girişler yapılıyor ve bunu yapanların çoğunu da okurken insan ister istemez hani güzel bir başlangıç bekliyor. Bu kitap oan sahip. Güzel bir önsöz, hem Bizans, hem Osmanlı, hem Batılı hem de Günümüz tarihçileri kâle alınarak