Atatürk, dinlenmek için gittiği İstanbul’daki Florya Köşkü‘nden, yanında yalnızca şoförü ile Küçükçekmece’ye doğru giderken tarlasında sabanla çift süren bir çiftçi görür. Çiftçinin sabanında koşulu olan öküzün yanında, koşulu bir de merkep vardır. Atatürk şoförüne;
— Arabayı durdur, der.
Arabadan iner. Tarlaya doğru yürür. Çiftçi kendisine doğru
Açıkçası kitap düşündüğümden çok uzun süre elimde kaldı. Kaldı ki ilk 100 sayfayı 2 günde okumuştum (ki sayfalar tam metin, satırlar arası boşluk çok az) ama bir ayda bitti. Kitabı ne çok sevdim ne de kitaptan çok nefret ettim ama hakkında bir şeyler yazmak istiyorum;
Şimdiiii öncelikle bu kitapla maskülen sayfalarında, Christian Bale abimizin o
"Atatürk, Dinlenmek İçin Gittiği İstanbul’daki Florya Köşkünden, Yanında Yalnızca Şoförü ile Küçükçekmece’ye doğru giderken Tarlasında Sabanla Çift Süren Bir Çiftçi Görür. Çiftçinin Sabanında Koşulu Olan Öküzün Yanında, Koşulu Bir de Merkep Vardır. Şoförüne;
— Arabayı Durdur, Der.
Arabadan İner. Tarlaya Doğru yürür. Çiftçi Kendisine Doğru
(ATAMIN ibretlik anısı)
"Atatürk, Dinlenmek İçin Gittiği İstanbul’daki Florya Köşkünden, Yanında Yalnızca Şoförü ile Küçükçekmece’ye doğru giderken Tarlasında Sabanla Çift Süren Bir Çiftçi Görür. Çiftçinin Sabanında Koşulu Olan Öküzün Yanında, Koşulu Bir de Merkep Vardır. Şoförüne;
— Arabayı Durdur, Der.
Arabadan İner. Tarlaya Doğru
Dikkat! Dikkat! Beni dinleyin!
Yaşamayı bilirim beyler, kabul edin,
Aramızda âşıklar bulunuyor,
Şimdi bunların şanlarına uygun
Hoş bir şarkı sunayım iyi geceler olsun
Yeni tarzda bir şarkı! Dikkat edin!
Nakaratını tok sesle birlikte söyleyin!
Mini mini bir kız tarafndan yürütülen bu Za-
vallı kadın ömründe dilenmemiş ve yakın bir zamanda bu sefalete düşmüş olduğu, eski ama ağır kumaştan yapılmış elbiseleriyle hal ve tavrından anlaşılıyordu. Belki bir zamanlar neşeyle geldiği ve dondurma yedigi bu yere bu kez dilenci olarak gelmesi onu fazlaca etkilemiş olacak ki dizleri tutmuyor,