Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsan ruhun bast hallerine müptela. İstiyor ki her zaman ferahlık, neşe olsun. Ama bu kabz hali dahi aslında büyük bir nimet. Ne zaman kabz haline girsek tüm lezzetimiz kaçıyor. Dünyanın ne kadar çirkin ve fani olduğu hatırlanıyor. Etrafında veya uğraştığı ne kadar malayani iş varsa istemeden de olsa uzaklaşıyor. Çünkü Rabb’inden başka kimse tahammülde mutlak değil.
Şeyhime birisi kabz halinde olduğundan yakınmıştı. Şeyhim de buyurdu ki; İnsan da mevsimler gibi sürekli hal değiştirir. Bazen bast hali olur, insan ferahlar, ibadete karşı içine bir şevk gelir. Bazen kabz hali olur, ibadetlere karşı zorlanır, yatağından kalkmak istemez. İnsan sanır ki bast halinde yaptığı ibadet daha makbuldür. Çünkü onu şevk ile yapmıştı. Fakat, kabz halinde, zorlanmasına rağmen sırf Allah emretti diye kalkıp sıkılarak yaptığı idabet Allah'ın da çok hoşuna gider. Çünkü bast halinde Allah'tan kula bir geliş vardır zaten, O sana geliyor. Kabz halinde ise kul bir gayret, bir çaba ortaya koyuyor, yani o Allah'a gidiyor.
Gönderi kullanım dışı
Reklam
Selamün aleyküm 🤚 Bundan yaklaşık üç sene önce idi imam suyuti'nin itmam'u diraye (إتمام الدراية) kitabında göz gezdirirken Tasavvuf bölümünde şöyle bir cümle gözüme ilişti, çok garip gelmişti o zaman, sonrasında en sıkıntılı anımda Hızır gibi imdadıma yetişti, Anladım ki bu söz Teslimiyetin timsali.. Bugünde bu sözün hadisten İktibas (alıntı) olduğunu öğrendim. Söz şu; رفع القلم وجف الحبر Kalem yazdı, mürekkep kurudu. (Yani her şey takdiri ezeli de yazıldı, mürekkepte kurudu, bir şey değişmez hakkımızda takdir buyrulan olacak, artık bize düşen takdir olunan neyse rıza ile sabır göstermekdir) (İçimizdeki kabz'ı bast'a tebdil eyle Allah'ım🤲)
Kabz halinin ardından bast hâli gelir.. "Daraltan da genişleten de Allah’tır "
112 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.