Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Gelelim sana, hiç bu kadar susmak istememiştim... Bizim mevzular belliydi de, kafamız karışıktı işte biraz. “Kendi düşmanına kıyamadığında, dostuna hainlik üzerine konuşmaktan da caymalı insan.” demişti Sara hatun. Yani insan ki; omuz omuza yürür, uzun uzadıya böyle yollarda yan yana akar, süzülür ve gider ya hani. Demem o ki, oğlum Mehmet, “Aynı
Delibal
Özlüyorum seni .İnsan kaybettiği şeyleri elbette özler.Bundan altı sene önce denk geldiğim toprak rengini özlüyorum.Yanında nefes aldığımı özlüyorum.Kokusuna sarhoş olduğumu sarıldığımda cenneti kucakladığımı özlüyorum.Şimdi kaf dağı kadar uzak bir nefes kadar yakın olan sevgiliyi özlüyorum.Ben kendimi özlüyorum. Yeri dolmayacak şeyler vardır bu
Reklam
denize bırakılan
sen yine de bekle . eğer gelmezse, yani akamazsa bir çağlayanın nasıl yankılandığını düşün. düşün kalbinde. düşün ki o gün yağmur vardı. gece az ilerdeydi. sözlerim kulağındaki adımdaydı. düşün ve bir an nasıl gelemediğini, aslında kaç kez geldiğini, kaç kez ayaklarınla yıkıldığın kendi kapında seni geçerken gördüklerini, gelirken gördüklerini,
Senden sonra çok yağmur yağdı. 💫 Çok insanlar geldi, anlatıp gittiler. Bir tarafımda eksik bir şeyler, her sızıda varlığını duyurdu. Senden sonra ruhum hep aksayarak yürüdü. Bu gurbetin bir gün biteceği hakikati içime ağır bir taş gibi çöreklenip kaldı. Hayatın daimi bir daüssıla, sevmenin özlemek olduğu bilinci ruhuma otağ kurdu. Senden sonra
yaşmaya deyerese ölüm guzel
Yokluğun buz gibi soğuk Uzaklardan bir ses olmanı isterdim, bir selam, bir nefes... 'Üşüme' diye seslenmeni isterdim... Bir el olmanı isterdim, bir kol... 'Özledim' deyip sarılmanı... En karanlık yerinde düşlerimin çıkıp gelmeni isterdim kınalı bir bahar gibi, umut ışığı olmanı isterdim hayatıma... Gelseydin ve yaslasaydım başımı omuzuna,
Sayfa 457 - özlem ve ölüm
EN ESKI YAZILARIM 1.
Saçmasında vurulduğun mazi namın olur Denizinde sarıldığın sinsi ahın olur Fırtınasında savrulduğun serseri zamanın Toprağında kuruduğun mezarın olur 
Reklam
Kaç Yağmur Yağdı Sevgili
Yosun tutmuş kaldırımlarında yürüyorum Dar ve ıslak sokakların Bir soğuk Şubat akşamında Bacalardan çıkan dumanların isleri siniyor Yağan yağmurun üzerine Hasret tüter bu kaldırımlar Sevgiliye Yıldızlar da görünmüyor bu gece
1210 syf.
·
Puan vermedi
(Bu oldukça uzun bir hikayedir.. Pardon, incelemedir. Hazır mısınız? :) Durun!! Durun!! Kalkmış olamaz tren… Anlatacağım neden geç kaldığımı.. Yıldızlı gözlerimde neden bunca isin, yorgunluğun düştüğünü.. Bu pespaye halimi, bu yaralarımı, bırakın şu trenin kolunu tutacak mecali, tüm o yolları aşıp nasıl geldiğimi.. ... Trene bindim, Ülkeme
Bir Yazarın Günlüğü
Bir Yazarın GünlüğüFyodor Dostoyevski · Yapı Kredi Yayınları · 2005475 okunma
Son şiirim Yorumlarınızı beklerim arkadaşlar KAÇ YAĞMUR YAĞDI SEVGİLİ Yosun tutmuş kaldırımlarında yürüyorum Dar ve ıslak sokakların Bir soğuk Şubat akşamında Bacalardan çıkan dumanların isleri siniyor