Biraz yorgunum, kavgalari birikiyor insanin!
Her uzvundan ayri ayri tasiyor acisi zamanla!
Yasimdan yorgun, yasimdan telasliyim bugunlerde!
Kac yasindayim sahi saymadim, bilmiyorum!
Belki kirklarimdayim belki otuzlarimda!
Belki de doksan sene yuvarlandim bu dunyanin sirtinda!
Hic bilmiyorum! Hayat taviz vermedigi hizi ve kavgasiyla akip gidiyor!
Baharin rahiyasindan akip cosan ciceklerle hatirliyorum lise yillarimizi!
Kimimize kis, kimimize bahar olup caniyla degen babalarimizi!
Bu memlekette insanlar belki de en cok baba sancisiyla inliyor, en cok baba deyince aklimiza gelir cocuklugumuz!
Mazinin araladigi perdeden siziyor eski gunler!
Onlarla kavgali onlarla sevdali oldugumuz!
En cok baba yoklugunun husraniyla kiziyormus zaman ayriligin yarasini!
Adil Erdem Beyazıt
yaşımdan yorgun, yaşımdan telaşlıyım bugünlerde.
kaç yaşındayım sahi?
saymadım, bilmiyorum.
belki kırklarımdayım, belki otuzlarımda,
belki de doksan sene yuvarlandım bu dünyanın sırtında...
"Biraz yorgunum, kavgalari birikiyor insanin!
Her uzvundan ayri ayri tasiyor acisi zamanla!
Yasimdan yorgun, yasimdan telasliyim bugunlerde!
Kac yasindayim sahi saymadim, bilmiyorum!
Belki kirklarimdayim belki otuzlarimda!
Belki de doksan sene yuvarlandim bu dunyanin sirtinda!
Hic bilmiyorum! Hayat taviz vermedigi hizi ve kavgasiyla akip gidiyor!
Baharin rahiyasindan akip cosan ciceklerle hatirliyorum lise yillarimizi!
Kimimize kis, kimimize bahar olup caniyla degen babalarimizi!
Bu memlekette insanlar belki de en cok baba sancisiyla inliyor, en cok baba deyince aklimiza gelir cocuklugumuz!
Mazinin araladigi perdeden siziyor eski gunler!
Onlarla kavgali onlarla sevdali oldugumuz!
En cok baba yoklugunun husraniyla kiziyormus zaman ayriligin yarasini!"
Özelden ''Nasılsın?'' deyip ardından ''kaç yaşındasın?'' diye soran arkadaşlara ithafen: :)
"Biraz yorgunum, kavgalari birikiyor insanin!
Her uzvundan ayri ayri tasiyor acisi zamanla!
Yasimdan yorgun, yasimdan telasliyim bugunlerde!
Kac yasindayim sahi saymadim, bilmiyorum!
Belki kirklarimdayim belki otuzlarimda!
Belki de doksan sene yuvarlandim bu dunyanin sirtinda!
Hic bilmiyorum! Hayat taviz vermedigi hizi ve kavgasiyla akip gidiyor!
Baharin rahiyasindan akip cosan ciceklerle hatirliyorum lise yillarimizi!
Kimimize kis, kimimize bahar olup caniyla degen babalarimizi!
Bu memlekette insanlar belki de en cok baba sancisiyla inliyor, en cok baba deyince aklimiza gelir cocuklugumuz!
Mazinin araladigi perdeden siziyor eski gunler!
Onlarla kavgali onlarla sevdali oldugumuz!
En cok baba yoklugunun husraniyla kiziyormus zaman ayriligin yarasini!"
— Adil Erdem Beyazıt
Yaşımdan yorgunum
Yaşımdan telaşlıyım bu günlerde
Kaç yaşındayım sahi
Saymadım,bilmiyorum.
Belki kırklarımdayım belki otuzlarım da
Belki de soksan sene yuvarlandım bu dünyanın sırtında hiç bilmiyorum .
Yaşımdan yorgun, yaşımdan telaşlıyım bugünlerde!
Kac yaşındayım sahi saymadım, bilmiyorum!
Belki kırklarımdayım belki otuzlarımda!
Belki de doksan sene yuvarlandım bu dünyanın sırtında!
Hiç bilmiyorum!
Erdem Bayazıt