Hep konuşarak anlattım kendimi bazen kelimeler anlatırmış..
Biraz yorgunum, kavgalari birikiyor insanin! Her uzvundan ayri ayri tasiyor acisi zamanla! Yasimdan yorgun, yasimdan telasliyim bugunlerde! Kac yasindayim sahi saymadim, bilmiyorum! Belki kirklarimdayim belki otuzlarimda! Belki de doksan sene yuvarlandim bu dunyanin sirtinda! Hic bilmiyorum! Hayat taviz vermedigi hizi ve kavgasiyla akip gidiyor! Baharin rahiyasindan akip cosan ciceklerle hatirliyorum lise yillarimizi! Kimimize kis, kimimize bahar olup caniyla degen babalarimizi! Bu memlekette insanlar belki de en cok baba sancisiyla inliyor, en cok baba deyince aklimiza gelir cocuklugumuz! Mazinin araladigi perdeden siziyor eski gunler! Onlarla kavgali onlarla sevdali oldugumuz! En cok baba yoklugunun husraniyla kiziyormus zaman ayriligin yarasini! Adil Erdem Beyazıt
Biraz yorgunum, kavgaları birikiyor insanın! Her uzvundan ayrı ayrı taşıyor acısı zamanla! Yaşımdan yorgun, yaşımdan telaşlıyım bugünlerde! Kaç yaşındayım sahi saymadım, bilmiyorum! Belki kırklarımdayım belki otuzlarımda! Belki de doksan sene yuvarlandım bu dünyanın sırtında! Hiç bilmiyorum! Hayat taviz vermediği hızı ve kavgasıyla akıp gidiyor! Baharın rahiyasından akıp coşan çiçeklerle hatırlıyorum lise yıllarımızı! Kimimize kış, kimimize bahar olup canıyla değen babalarımızı! Bu memlekette insanlar belki de en çok baba sancısıyla inliyor, en çok baba deyince aklımıza gelir çocukluğumuz! . .
Reklam
Yaşımdan yorgunum, Yaşımdan telaşlıyım bu günlerde Kaç yaşındayım sahi? Saymadım bilmiyorum. ERDEM BAYAZIT
Bir Yudum Kitap
Şu yirmi birinci asır var ya, bizi yaşlandırıyor. Şilan Avcı, "Biraz yorgunum. Yaşımdan yorgun, yaşımdan telaşlıyım bu günlerde." diyor ve ekliyor: "Kaç yaşındayım sahi? Saymadım bilmiyorum." Neyse ki bütün bu telaşeye rağmen, günümüze ışık olan şiirler, kitaplar var sevgili okur. Var olsunlar, siz de var olun.
Erdem Bayazıt
Biraz yorgunum, kavgaları birikiyor insanın! Her uzvundan ayrı ayrı taşıyor acısı zamanla! Yaşımdan yorgun, yaşımdan telaşlıyım bugünlerde! Kaç yaşındayım sahi saymadım, bilmiyorum! Belki kırklarımdayım belki otuzlarımda! Belki de doksan sene yuvarlandım bu dünyanın sırtında! Hiç bilmiyorum! Hayat taviz vermediği hızı ve kavgasıyla akıp gidiyor! Baharın rahiyasından akıp coşan çiçeklerle hatırlıyorum lise yıllarımızı! Kimimize kış, kimimize bahar olup canıyla değen babalarımızı! Bu memlekette insanlar belki de en çok baba sancısıyla inliyor, en çok baba deyince aklımıza gelir çocukluğumuz! Mazinin araladığı perdeden sızıyor eski günler! Onlarla kavgalı onlarla sevdalı olduğumuz! En çok baba yokluğunun hüsranıyla kızıyormuş zaman ayrılığın yarasını! İnsan baba olunca anlıyormuş babasını!
Biraz Yorgunum
Kavgaları birikiyor insanın! Her uzvundan ayrı ayrı taşıyor acısı zamanla! Yaşımdan yorgun, yaşımdan telaşlıyım bugünlerde! Kaç yaşındayım sahi saymadım, bilmiyorum! Belki kırklarımdayım belki otuzlarımda! Belki de doksan sene yuvarlandım bu dünyanın sırtında! Hiç bilmiyorum! Hayat taviz vermediği hızı ve kavgasıyla akıp gidiyor! Baharın rahiyasından akıp coşan çiçeklerle hatırlıyorum lise yıllarımızı! Kimimize kış, kimimize bahar olup canıyla değen babalarımızı! Bu memlekette insanlar belki de en çok baba sancısıyla inliyor, en çok baba deyince aklımıza gelir çocukluğumuz! Mazinin araladığı perdeden sızıyor eski günler! Onlarla kavgalı onlarla sevdalı olduğumuz! En çok baba yokluğunun hüsranıyla kızıyormuş zaman ayrılığın yarasını! İnsan baba olunca anlıyormuş babasını! . . . . . . . . -Erdem BEYAZIT- . . . . . . . . .
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.