136 syf.
·
Puan vermedi
Bazı çığlıklar sessiz ve kalıcıdır. Yanından öylece geçip gidersiniz. Duymazsınız ve hatta görmezsiniz bile… Dikkatlice bakıp tüm varlığınızla anlamaya çalışmanız gerekir fark edebilmek için. Anlaşılma kaygısı olmayan, sesini duyurmaya çalışmayan, umudu ölmüş kadınca bir haykırıştır bu. Kimseye sesini duyurmaya çalışmaz, vakurdur ve hiç de öyle
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202261,9bin okunma
214 syf.
10/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
Halide Edip bu romanında Milli Mücadele yıllarında gözlemlendiği Yunan mezalimini,Anadolu halkının çektiği sıkıntıları, dini kendi çıkarları için kullanan ikiyüzlü,sahte hocaları vs bizlere sunmuştur. O yıllara bizzat tanıklık ettiği için bu konuları eserine yansıtmakla kalmamış, biz okuyucuların da o zorlukları hissetmesini, yaşamasını sağlamıştır. Cumhuriyet edebiyatında çoğu eserde karşımıza çıkan fedakâr öğretmen tipi bu eserde de Aliye ile karşımıza çıkmıştır. Reşat Nuri Güntekin'in Çalıkuşu romanındaki Feride, Yeşil Gece romanındaki Ali Şahin öğretmen gibi bu romanda da İstanbul yerine Anadolu'daki okullara gitmeyi tercih eden Aliye, tüm zorluklara direnen, yılmak bilmeyen, güçlü bir kadındır. Zaten Cumhuriyet döneminin bir özelliği de güçlü kadın profili çizmektir. Eserin üslubu ve konusu son derece müthişti. Öyle ki eserin içinde kendinizi bulmaktan kaçamazsınız. Romanda en çok üzüldüğüm ise Aliye'nin sonu oldu. İkiyüzlü,sahtekar hoca olan Fettah Efendi ve yardakçısın layığını bulması hiç ama hiç bu üzüntümü dindirmedi. Ancak hiç değilse Yeşil Gece'de cezalandırılmamış Eyüp Hoca gibi olan Fettah Efendi'nin cezalandırılması biraz da olsa yüreğime su serpti. Bir öğretmen adayı olarak, Öğretmenler gününde okumuş olduğum için her ne kadar roman kahramanı olsa da Aliye öğretmenimizin ve her ne kadar öğretmen payesi bulunmasa da bizlere nice şeyler öğreten yazarlarımızın-şairlerimizin, tüm öğretmenlerimizin ve öğretmen adaylarımızın öğretmenler gününü kutlarım. :) İyi okumalar, güzel ömürler dilerim :)
Vurun Kahpeye
Vurun KahpeyeHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 201910,6bin okunma
Reklam
724 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
9 saatte okudu
Upuzun bir kitap upuzun bir yolculuğa çıkardı beni. 1.5-2 haftadır kitabı okuyorum. Nihayet bitirdim. Öncelikle şunu söyleyeyim; depresif insanlar okumadan önce bir daha düşünsün. Ben hiç depresif biri olmadığım halde kitabı okurken o acıyı kalbimde hissettim ve o günlerde içimde hep bir sıkıntıyla dolaştım. Hala da etkisini üstümden atabilmiş değilim. Depresyona sokma olasılığı baya yüksek yani. Ama değer mi? Değer. Kitap sizi hayatın bütün acı gerçekleriyle yüzleştiriyor zannımca. Ölüm, yalnızlık, çaresizlik, evlilik, aşk, nefret... ama bence en önemlisi ve en acısı; hayata hiçbir yerinden tutunamamak. Hiç kimse için bir şey ifade etmemek, kimsenin kalbine değememiş olmak. Öylece gelip geçmek ve unutulmak... Kitabı okurken Selim'e ayrı, Turgut'a ayrı acıyorsunuz ve bunu yaptığınız için de kendinize kızıyorsunuz. Çünkü tutunamayanlar kendilerine acınmasını asla istemezlerdi. Acımak da değil belki de korku. Tutunamayanlara dönüşmenin korkusu. Onlardan biri olma ihtimalinin korkusu. Selim bile kaçmadı mı onlardan? O dahi korkmadı mı bir tutunamayan olmaktan? Ama tutunamayanlardan kaçamazsınız. Çünkü onların her parçasını içimizde taşıyoruz. Herbirinde kendimizden bir şeyler buluyoruz. Onlar kadar sıradanız, onlar kadar hor görülmüş. Onlar her yerde. Belki her sokağın başını bir tutunamayan tutmuş. Belki evinizde sizinle birlikte çorba içiyor. Ama farkına varamazsınız onların. Onlar saklanmaz, siz göremezsiniz sadece. Ya da görmeniz için intihar etmeleri gerekir. Sonra da Turgut gibi çırpınır durur, bir bataklığa saplanmış olduğunuzu gördüğünüzde kendinizi bırakırsınız. Tebrikler, artık bir tutunamayansınız!
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202062,2bin okunma
320 syf.
6/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Felsefeden kaçamazsınız, felsefe, hayatın içindedir
A priori, a posteriori, ampirik, etimolojik gibi kelimeleri hiç duymamış olanlar için yararlı gözükebilir. Yine de sonuçta bu kitabı okuduğunuzda elde edeceğiniz tek şey yazarın filozoflardan ve felsefe tarihinden ne anladığının bir kısmı. Siz onun ne kadar kısmını anlarsınız o ayrı konu. Platon, descartes, kant, nietzsche, spinoza, hegel, marx, freud, husserl, jung, heidegger... Asıl bu adamları okumak lazım. Asıl şerhlerinden okumak lazım. Bu muhteşem zekaların ne dediğini anlamak o kadar kolay değil. İmgelerden uzaklaşıp kavramlara yaklaşmak lazım. Acele etmemek lazım, sabretmek lazım.
Felsefeye Giriş
Felsefeye GirişNigel Warburton · Alfa Basım Yayım Dağıtım · 20221,535 okunma
250 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Dikkat! Aşırı uzunluk içerir!
Öncelikle bir konuda herkesle anlaşalım. Bu soruların incelemesini 15 güne yakın bir sürede anca yazdım. Sonu nerede bu yazının, diyerek kontrol edilmeden önce, bu sitedeki en uzun inceleme bu olmuştur, diyebilirim. Kimseden bu Evren incelemesini komple okumasını beklemiyorum. Bu incelemenin %10'una sahip incelemeler bile genelde burada uzun
50 Soruda Evren
50 Soruda EvrenÇağlar Sunay · Bilim ve Gelecek Yayınları · 2011162 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
muhteşem
Garip bir şekilde okurken sizi de husursuz hissettiriyor.İçinizi sıkan dertlerden kurtulamaz ve kaçamazsınız ve bu kitap da tam bunu anlatıyor.Yine muhteşem bir livaneli serisi kitaplarından biriydi gerek dili gerek akıcılığıyla hayran bıraktırıyordu yine kendine
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2017100,1bin okunma
Reklam
81 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.