Sinemaya Başarıyla Uyarlanmış Romanlar
Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası
Edebiyat Atlası
‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729) Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
202 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
PARDON BU TREN HANGİ YÖNE GİDİYOR?
Yalnızlığın karanlık yansıması deyince akla ilk gelen isim, çok erken gidenlerden bir güzel adam, duyguların soyut hâllerine somut şekiller veren Oğuz Atay. Öykü yazmanın roman yazmaktan daha zor olduğunu düşünenlerdenim; zira kısa pasajlarda, işlenen konuyu istenen duygular ile aktarmak büyük maharet istiyor. Atay'ımız da işte bu ustalardan
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226bin okunma
Reklam
Kavuşmak umuduyla Günaydınn
meğer ne tuhaf şeymiş... kavuşmak; şimdi ben, uzak ülkelerin birinde; yağmurlu bir gece yarısı, bir garda tren beklediğim zaman, kavuşmayı düşünemeyeceğimden korkuyorum!
Sayfa 20 - Adam YayıncılıkKitabı okudu
Şimdi ben Uzak ülkelerin birinde Çocuk bahçelerinde oturmuş, Ya da üçüncüsünde bir trenin Limon, üzüm, portakal Yerken yanımdakiler, Ya da Yağmurlu bir gece yarısı Bir garda Tren beklediğim zaman Kavuşmayı düşünemeyeceğimden korkuyorum.
Sayfa 20 - Yolculuk ŞiirleriKitabı okudu
230 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
İnsanın RENGİ olmaz, İnsan; İNSANDIR:
“Dahi olmak yeterli değil. İnsanların kalbini değiştirmek cesaret ister.” ~Yeşil Rehber (Green Book) U S A! United States of America! Yani; Amerika Birleşik Devletleri! Elli eyalet ve bir fedaral bölgeden oluşur. “American Dreams” yani Amerikan Rüyası şişirilmiş bir balondan ibarettir. Amerikalıların bir lafı vardır, “Bullshit” yani
Hareket Halindeki Bir Trende Tarafsız Olamazsınız
Hareket Halindeki Bir Trende Tarafsız OlamazsınızHoward Zinn · Everest Yayınları · 201328 okunma
334 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Aldığı ödülleri sonuna kadar hak eden bir kitap. Amerika’daki köle ticaretini, kölelerin toplum tarafından nasıl aşağılandığını, mal olarak görüldüğünü, onlara yapılan zulmü, ten renkleri yüzünden kuşaktan kuşağa nasıl bi çıkmazın içine girdiklerini, kölelerin yaşamak zorunda kaldıkları kaderlerini sade bir dille anlatan çarpıcı bir kitap. Baş kahraman olan Cora, annesi ve anneannesi de babası da köle olan genç yaştaki bir köle kadın. Kitapta Cora’nın annesi Mabel yaşadıkları yerden ( plantasyon deniyor ) kaçan ve sonrasında yakalanmayan tek kişi. Cora kitap boyunca bazen nefret ediyor bazen kaçtığı için kıskanıyor annesini. Mabel’e ne olduğunu kitabın sonunda nihayet öğreniyoruz. Yeraltı demiryolu denilen şey beyaz adamların bilmediği, zencilerin kaçmak için kullandıkları bir tren hattı. Kitap Cora’nın Ceaser’ın kaçma teklifini kabul etmesiyle başlıyor ve bu süreçte yaşadıklarını anlatıyor. Beyaz adamların pamuk ticareti için her yerde zencilere nasıl davrandıklarını neler yaptıklarını okuyorsunuz. Hürriyet yoluna geldiğinizde bunun gerçek olma olasılığını bir düşünün derim. Beyaz adamların hepsi mi kötü peki. Tabi ki değil. Zencilere yardım etmeye çalışan bir çok karakter görecesiniz kitapta. İyilik ve kötülük ten rengine bakmıyormuş demek ki. Nasıl ki Almanya için Hitler kara bir lekeyse, kölelik de Amerika tarihi için öyle büyük bir leke. O yıllarda özgürlükler ülkesi sadece beyazlara aitmiş maalesef. Mutlaka okuyunuz.
Yeraltı Demiryolu
Yeraltı Demiryolu
Yeraltı Demiryolu
Yeraltı Demiryolu
Yeraltı Demiryolu
Yeraltı DemiryoluColson Whitehead · Siren Yayınları · 2017917 okunma
Reklam
İşte ben herkesle aynı hizada, ama yinede herkesten ayrıyım. Tüm vücudum hala yaşadığım heyecandan dolayı üzerinden antik bir demir tren geçmiş köprü gibi titriyor. Kendimi hissediyorum. Ama sadece gözüne bir şey kaçan göz, parçalanmış parmak ve ağrıyan diş kendini hisseder ve bireyselligini kavrar. Sağlıklı göz, parmak ve diş adeta yoktur. Kişisel bilincin sadece bir hastalık olduğu apaçık ortada değil mi?
Sayfa 134Kitabı okudu
Meğer ne tuhaf şeymiş Kavuşmak! Şimdi ben Uzak ülkelerin birinde Çocuk bahçelerinde oturmuş, Ya da üçüncüsünde bir trenin Limon, üzüm, portakal Yerken yanımdakiler, Ya da Yağmurlu bir gece yarısı Bir garda Tren beklediğim zaman Kavuşmayı düşünemeyeceğimden korkuyorum.
Sayfa 20 - Yolculuk Şiirleri II
Artık başı ağrımaya başlayan Tessa, Jessamine'nin tren yakalamak veya kaçan bir kediyi yakalamaktan bahseder gibi koca yakalamaktan bahsetmeyi bırakmasını diledi.
Sayfa 166Kitabı okudu
Reklam
Çok acı...
Afyonkarahisar'da Türkler kaçan Yunanlıların çıkardığı yangınları söndürmeyi başardılar. Ama Uşak'tan İzmir'e kadar yüzlerce köy ve bir dizi pazar yeri yakıp yıkıldı. Alaşehir'deki 4.500 evden 4.300'ü yakılırken 3 bin kişi yaşamını yitirdi. Manisa'da ise 14 bin evden yalnızca 1.400'ü ayakta kalabildi. Kuzeyde Eskişehir tren istasyonunu çevreleyen mahalle yerle bir edildi.
Sayfa 403Kitabı okudu
Yağmurlu bir gece yarısı Bir garda Tren beklediğim zaman Kavuşmayı düşünemeyeceğimden korkuyorum.
512 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
99 günde okudu
Azmin ve iradenin zaferi...
Öncelikle paylaşayım; ben Eskişehir'liyim. Anadolu bozkırının ortasında denizi-gölü olmayan, tren ağlarının kesişim merkezinde; iyi ve köklü sanayisi, çok verimli olmayan tarımı ve ticaret ile geçinen orta halli bir şehirdir Eskişehir. Ya da "böyle bir şehirdi" demeliyim; zira Yılmaz Büyükerşen'den önce ve Büyükerşen'den sonra iki ayrı
Zamanı Durduran Saat
Zamanı Durduran SaatCemalettin Taşçı · Doğan Kitap · 200917 okunma
Bir kere ben Çok uzun bir tren yolculuğunda Evimdeki yatağımı düşünüp Uyuyamamıştım.
Sayfa 18 - bilenler bilir
260 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.