268 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Ekonomi eğitimi sırasında kütüphanede gezerken gözüme takılan ve bana ekonomiyi daha da sevdiren bir kitap. Okurken büyük çöküşü birebir yaşıyor gibi hissetmeniz kaçınılmaz
Büyük Çöküş
Büyük ÇöküşSelwyn Parker · Arkadaş Yayınları · 200923 okunma
250 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Eser daha yazarın önceki yazılarının toplanması ile oluşturulmuş ve diyebilirim ki her yazının içerisinde Türkiye'nin sorunlarına ve bunun nedenleri ile birlikte birilerinin istediği gibi değil olması gerektiği şekilde yapılması için çözümler verilmiş.Benim en beğendiğim yazı 24.yazı olan ''OSMANLI NİÇİN BİR DENİZ DEVLETİ OLAMADI ? OSMANLI
Cehennemdeki Üniversiteliler
Cehennemdeki ÜniversitelilerCelal Şengör · KA Kitap · 2016208 okunma
Reklam
56 syf.
·
Puan vermedi
Yazara hayranlığım okuduğum her kitabından sonra artarak devam ediyor. Bu seferki kitabın konusu biraz zor. Macera, başarı, yükseliş gibi konularda kitap yazmak ve yazılan kitabın ilgi alaka görmesi gayet tabiidir. Fakat yenilgi başarısızlık ve çöküş gibi konularda yazmak ve o psikolojiyi yansıtabilmek çok zordur. XV. Louis döneminde fransız sarayında aristokrat bir kadının kral tarafından sürgüne yollanması ve sürgünde günden güne eriyen ve kendi sonunu kendi hazırlayan bir çöküşün hikayesi. Bataklığa saplanan bir canlının çıkmak için debelendikçe daha da batması gibi. Güç sahibi, para sahibi, hayat sahibi ve kudret sahibi birisinin şartlar değişince eski güç, kudret ve şatafatına kavuşmak için kendini o şekilde göstermeye çalışmasının ne kadar beyhude olduğu ve kaçınılmaz sonun tıpkı ölüm gibi koşarak ona doğru gelmesi, görmek istemesede, yokmuş gibi davranıp kendini kandırmaya çalışsada beklenen sondan kaçılamayacağı yine harikulade psikolojik tahliller ve tavsirlerle muazzam bir anlatım şekliyle aktarılması kitabın kitap olması için çok sayfasının olmasına gerek olmadığını sadece 47 sayfa ile kitap yazılabileceğini ispat etmiş. Kitapla kalmak ümidiyle.
Bir Çöküşün Öyküsü
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202176,8bin okunma
Bana göre, büyüme, süreklilik, güçlerin birikmesi ve güç'ün içgüdüsü hayattır: güç arzusunun bulunmadığı bir yerde çöküş kaçınılmaz olacaktır.
Sayfa 17 - İlya İzmir YayıneviKitabı okudu
Birisinin Hikayesi
Birisi var. Her şey normal. Her şey düzgün, mutlu mutlu yaşıyor bu birisi. Sabah uyanıyor, günlük rutinini yerine getiriyor. Nasıl yaşanabilirse öyle yaşıyor hayatını, ne eksik ne fazla. Dikkatli bakarsanız bazen güldüğünü bile görebilirsiniz bu birinin. Bir süre öncesine kadar hep böyle yaşıyordu bu biri. Şu anda da böyle yaşıyor, ya da böyle
344 syf.
9/10 puan verdi
Çok canım sıkkın; dünyadan bezmiş durumdayım. Şahsi hayatıma dair berbat bir dönem geçiriyor ve geleceğe dair umudumu kaybediyorum. Maneviyatım bozuk, sinirlerim yıpranmış halde. Buna rağmen ne olursa olsun, ‘halen kitap okuyabiliyorsam beni öldürememişler demektir’ diye düşünüyorum. Okumak, bir direnişe dönüşüyor benim için. Okudum ve
Dördüncü Yıldız  Alman Futbolunun Kendini Yeniden Keşfi ve Dünyayı Fethi
Dördüncü Yıldız Alman Futbolunun Kendini Yeniden Keşfi ve Dünyayı FethiRaphael Honigstein · İthaki Yayınları · 201828 okunma
Reklam
OLİGARŞİK KOLEKTİVİZMİN TEORİ VE PRATİĞİ, Emmanuel Goldstein Birinci Bölüm Cehalet Güçtür. Bilinen tarih boyunca, olasılıkla Neolitik Çağ'ın sona ermesinden bu yana, dünyada üç tür insan olagelmiştir: Yüksek, Orta ve Aşağı. Bunlar kendi içlerinde de pek çok alt bölüme ayrılmışlar, sayısız ad taşımışlar, sayıları ve birbirlerine karşı
Can
Sonsöz (veya Cesur Yeni Dünya Üzerine) David Bradshaw
Sonsöz (veya Cesur Yeni Dünya Üzerine) David Bradshaw (syf: 371-282) İlk olarak 1932'de yayınlanan Cesur Yeni Dünya "F.S. 632'de, bu istikrar yılında" geçmektedir -yani Amerikan araba kodamanı Henry Ford (1863-1947)'un gelişinden 632 yıl sonra; Henry Ford ki onun çok başarılı olan T Modeli (1908-1927) taşıma bandı ve uzmanlaşmış emek
Sayfa 371
“Neden bir çöküş döneminde yaşıyoruz? Neden dünya erdemi, gençliği, değerli tutkuları ve içtenliği hor görüyor? Bir zamanlar insanları kılıcınla doğradın, onların kılıçlarıyla yaralandın, en korkunç tehlikelere göğüs gerdin - hepsi de yeni bir Japonya kurmak içindi. Sonunda yüksek bir yere gelip herkesin saygısını kazandın, kahramanlık dolu bir çağda en büyük kahraman olarak öldün. Neden senin döneminin görkemine yeniden sahip olamıyoruz? Bu kısır ve aşağılık çağ daha ne kadar sürecek? Yoksa en kötüsü daha gelmedi mi? Erkeklerin tek düşündüğü para ve kadın. Erkekler bir erkeğe yakışan her şeyi unuttular. Tanrıların, kahramanların o büyük ve parıltılı çağı, İmparator Meiji’yle birlikte ölüp gitti. Onun gibisini bir daha görebilecek miyiz? Gençliğin gücünü bir kez daha esirgemeden ortaya koyacağı günleri? Şimdi kafe denen yerlerin dört bir yanda mantar gibi bittiği, havaya savuracak parası olan binlerce aylağı kendine çektiği, kız ve erkek öğrencilerin tramvaylarda insanı hayretler içinde bırakacak biçimde davrandığı, bu yüzden de onları artık birbirinden ayırmanın kaçınılmaz hale geldiği günümüzde insanlar, atalarının en korkutucu savaşlara bile atılmalarını sağlayan o tutkuyu büsbütün yitirdiler. Şimdi tek yapabildikleri şey kadınsı ellerini, en hafif yelde titreyen kuru, kırılgan yapraklar gibi telaşla sallamak. Bütün bunların nedeni ne? Böyle bir çağ, bir zamanlar kutsal olan her şeyi kirleten bir dönem nasıl olabildi?"
Sayfa 76 - Can Yayınları(epub)
176 syf.
·
Puan vermedi
800 yıllık bir İslâm medeniyetinin yakılıp yok edildiği topraklar: Endülüs Herzaman ayrintisiyla bilgi sahibi olmak istediğim bir konuydu Endülüs tarihi. Bu kadar güçlenen,İslam'ın ve hatta dünyanın ilim merkezi olan, öyle ki Hıristiyan tebasının bile medreselerde ders görmek için çabaladığı, ibn Rüşt, ibn Hazm ve daha birçok alimi yetiştiren, mimari de eşsiz eserler bırakan bu toprakların nasıl tamamen müslüman kimliğini yok ettiğini merak etmişimdir hep. Aslında cevapların genel olarak aynı olduğunu görüyoruz kitapta; -iktidar hırsı -saltanat mücadelesi -şahsi menfaatler -saltanatın nimetlerine kapılan yöneticiler -ve içeriden bölünme Sonuç; Elbette bu sebepler olduğunda sonuç kaçınılmaz çöküş oluyor. Ve yüzlerce yıllık bir medeniyet,tüm bu sebepleri firsat bilen ve Istanbul fethinin hırsıyla bütünleşen ortaçağ Hıristiyanlarının,acısını çıkarırcasına yaptıkları soykırımla son buluyor. Ama yetmiyor,sadece müslümanları değil onlara ait olan herşeyi yakıp yok ediyorlar. Eşsiz bir mimariyle yükselen bütün minareler çan kulesi, camiler çarpık bir eklemeyle kiliseye çevriliyor..Hamam ve kütüphaneler ise tamamen yakılıp, yıkılıyor.. Eser gereksiz hićbir ayrıntıya yer vermeden, salt tarih olmasına rağmen çok akıcı ilerliyor. Arada yazarın Ispanya gezisin'den eklediği fotograflar da mevcut.Ayrıca kitabın ikinci bölümünde Ispanya gezi notlarından oluşuyor.. 176 sayfada,çok özlü toparlanmış faydalı bir eser.Ilgilenenler için kesinlikle tavsiyemdir. Keyifli okumalar
Ah Endülüs
Ah Endülüsİhsan Süreyya Sırma · Beyan Yayınları · 2020316 okunma
Reklam
Mutsuzluk duymak çok daha kolaydır. Acı bizi üç yönden kusatir: kaderi çöküş ve yok oluş olan ,uyarı işaretleri olarak ağrı ve kaygidan da yoksun kalmayan kendi vücudumuz; karşı durulmaz,acımasız,yıkıcı güçlerle bizi mahveden dış dünya ve son olarak da diğer insanlarla ilişkilerimiz. Bu son kaynaktan gelen acıyı belki de diğerlerinin hepsinden daha can yakıcı buluruz. Başka yerlerden kaynaklanan acılar kadar kaçınılmaz olsa da,bu acıyı gereksiz bir fazlalık olarak görme egilimindeyizdir.
·
Puan vermedi
Can sıkıntısı zor zanaat.
Bu kitaba incelemeyi direkt yazmayacağım. Düşündürdüklerini ve yorumladıklarımı basamak basamak not edeceğim. Not 1: Dar alanda yaşamanın getirdiği çöküş ve hastalığın yol açtığı ince ve yüce anlayış. Evren gibi aslında. Kendi içine doğru yoğunlaşmaya başladığı anda, patlamaya hazırlanan yüce bir an'a hazırlık yapıyor. Dostoyevski, adamdır!
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluğun KitabıFernando Pessoa · Can Yayınları · 201710,4bin okunma
Hangi zamanda ve toplumda olursa olsun, insanlar ruhsal değerlerini aşındırmaya başladılar mı,çöküş kaçınılmaz olur
Sayfa 390 - TimaşKitabı okudu
Resim