"Bu kitap bir yerden kaçıp oraya uzaktan el sallayanlara ve bir daha geri dönmeyenlere ithaf olunmuştur. El salladığı bile görünmeyenlere.."
Saçların dalgalanmak ister hareket ettiğinde Ama yasaklanmıştır! Geride kalıp el sallayanlara gelince.. bilmezler bunu Ellerin zamanlarla dolu
Reklam
Bu dünyada iki türlü insan vardır öne çıkıp sorumluluk almayı kabul edenler ...ve kaçıp saklananlar... saklanmak daha iyi .... Kadın Kokusu..
Sırlar sırlar... Ya da sır olmayanlar, saklananlar mı, ya da saklanmayanlar. Nereye yerleştireceği mi bilmediğim parçalar. Tamamlanmamış yapboz parçaları, yerleştirince çıkan resimler, geriye kalan yapbozlar, yerlerini bilmek. Ama çıkacak son tabloya bakmamak için avuçlarımın arasında saklamak. En iyisi beyaz bir çarşaf alıp yapbozun üstünü örtmek, örtünce unuturum tozlanır gider, zamanı geldiğinde de alıp çöpe atarım, onun yerine yapbozumu sen tamamlasana daha kolay olmaz mı? Senin beyaz çarşaflarla örtülmüşlerin arasında benimki mi dikkat çekecek, bence masamın yanında olsaydın sen açıp altına bakardın çünkü seni tanıyorum.
Bu kitap bir yerden kaçıp oraya uzaktan el sallayanlara ve bir daha geri dönemeyenlere ithaf olunmuştur. El salladığı bile görülmeyenlere...
İnsan, zaaflarıyla, duygularıyla, içindeki büyük manevi boşlukla acı çeken sınırlı bir varlıktır. Levinas, “var olmak, bir lütuf değil, bir ağırlıktır” der. Varlık acısını dindirmek ve insan olmayı anlamlandırmak, insanlığın temel sorunlarından biri olmuştur. J.Paul Sartre “İnsan saçma ve anlamsız bir dünyada yapayalnızdır” derken, A. Camus’ye
17 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.