Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
İlksöz: Çekip gidebilmek. İşte bütün mesele bu.
Mehmet Taşçı bir gün "sıkıldım" der. Herkesin terfi alacağından emin olduğu bankadaki işinden ayrılır, emekli olur. Evlerini eşi ve kızına bırakıp onları terk eder. Emekli maaşı ile bir evin çatı katına gelir yerleşir kitaplarını alarak. Evin sahibi yaşlı Dürnev Hanım onun günlük işlerini
·
Puan vermedi
"Kaybedilen en kıymetli eşyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor. Yalnız kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanın içini sızlatıyor. Bunun sebebi herhalde, 'Bu böyle olmayabilirdi!' düşüncesi..."
Bence de bu böyle olmayabilirdi ama kürk mantolu madonna kitabını kürk mantolu madonna yapan da böyle olması tabii:)
Sevdiklerimin arasında ve kendimden bir şeyler bulduğum kitaplardan biri. Eh herkesin dediği gibi okunması gereken kitaplardan.
Her insan bir satırından illaki kendine pay bulur. Hepimiz birer parça Raif Efendiyiz.
10/10 puan verdi
Kürk Mantolu Madonna kitabını 10 yıl önce okumuştum. Yarışma sebebi ile bir kere daha okuyayım dedim. 10 yıl içerisinde bende çok şey değişmiş olsa gerek ki kitap çok farklı geldi. Bazı kitaplar sürekli okunmayı hak ediyor. Kürk Mantolu Madonna’da bunlardan biri.
Raif beyin hayatın içinde silinip gidişi, Maria’nın hazin sonu insanı ziyadesiyle üzüyor. Kitabın içerisinde geçen şu sözler , yaşanılan pişmanlığı gözler önüne seriyor.
“Kaybedilen en kıymetli eşyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor. Yalnız kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanın içini sızlatıyor.”
"Seni seviyorum... Deli gibi değil gayet aklı başında olarak seviyorum." "Kaybedilen en kıymetli eşyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor. Yalnız kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanın içini sızlatıyor. Bunun sebebi herhalde, 'Bu öyle olmayabilirdi!' düşüncesi."
Benim için ileride tekrar okuyacaklar listesine giren bir kitap oldu. Çünkü her defasında kendime katacağım başka şeyler bulacağıma eminim.
O kadar içten, o kadar derin ki duygular, adeta kitabın içinde kayboldum. Kitabı sevmemin en büyük payı, içinde kendimden bir parça bulmuş olmam oldu. Özellikle Raif efendi'nin ince, detaycı ruhu ahh kelimeler kifayetsiz.
Tıpkı Raif efendi gibi bizim de aşikare yaşadığımız duyguların yanı sıra, dışarıya yansıtmaya korktuğumuz duygularımız, hayallerde dahi kurcalamaya korktuğumuz anılarımız vardır ya... işte öyle...
Kaybedilen en kıymetli eşyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor. Yalnız kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanın içini sızlatıyor. (S.149)
Bu kadar geç okuduğum için üzgünüm ama kitabın son satırlarına geldiğimde daha fazla hüzünlendim. Kitapta da diyor ya, kaybedilen en kıymetli eşyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor yalnız kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanın içini sızlatıyor diye bunu düşündüm. Raif Efendi ile Maria Puder'in hikayesi bambaşka olabilir miydi?.. Eğer öyle olsaydı ve bizi böyle derinden etkileyecek satırlarla hiç karşılaşmamış olsaydık acaba hangisi daha iyi olurdu? Maria Puder ile Raif Efendi hiç ayrı düşmek zorunda kalmasalardı hep aynı hislerle birbirlerine olan aşkları devam eder miydi yoksa onlar da herkesleşir miydi?
Bir de şunu düşündüm, bazen istemsizce küçümsediğimiz, kendi saf halimizle 'basit' diye nitelendirdiğimiz çoğu insan kim bilir neler yaşıyor, neler saklıyor ardında...
Her insan, ayrı bir hikaye...
