Valkenburg tımarhanesinden kaçmış
ve yine Gordon koyunda düşlüyorum kendimi
Kurbağa yavrularıyla oynuyorum bir derede
ve bir gamalı haç yontuyorum kızıl söğüte
Kumsalda koşan bir köpeğim ben
akşam esintisine aptal bir yalnızlıkla havlayan
Aç bir martıyım ben
ölü geceleri yiyecek niyetine taşıyan
Seni rüzgarlardan yaratan tanrı
acılarımı senin kusursuzluğunda dindiriyor
Yosunlarla yıkanmış ölü bedenim
birlikte olduğumuz kıyılara vuruyor