Gazel kelimesinin asıl anlamı; aşktan bahsetmek, kadınlarla aşıkane konuşmak, onlarla bu tarzda dostluk ve sohbette bulunmaktır. Edebiyat terimi olarak, ilk beyti kendi içinde, diğer beyitlerin ikinci mısraları ilk beyitle kafiyeli olmak üzere genellikle beş ile dokuz beyit arasında yazılan nazım biçimidir.
Arap edebiyatında müstakil bir nazım biçimi olarak bulunmayan gazel, İran edebiyatında şekillenmiş ve Türk edebiyatına da İran edebiyatından geçmiştir. Gazelin 13.yy da Türk edebiyatına İran'dan geçtiği kabul edilir. Molla Cami, Örfi-i Şirazi, Sa'ib-i Tebrizi Anadolu sahasındaki şairler üzerinde etkili olan isimlerdir.
Şeyyad Hamza, Hoca Dehhani gibi isimler dini-tasavvufi olsun veya olmasın gazel Türk edebiyatında geliştiren şairlerdir. 14. yy da kendine has üslubuyla Kadı Burhaneddin ve Hurufi inancını şiirlerinde işleyen Nesimi gazelin ilk döneminde akla gelen şairlerdendir.
Büyük beklentilerle başladığım bu kitap, maalesef beni hüsrana uğrattı. Kadı Burhaneddin'i geçen yıl tarih dersinde yalnızca ismen duymuştum ve sahafta onun ismini görür görmez bu minicik kitabı alıverdim. Almasaydım bir şey kaybetmezmişim.
Kadı Burhaneddin Devleti. Moğollar'ın işgalinden sonra, ASD'nin yıkılışının ardından Anadolu'da kurulan
Gözüm gök oldı yüzün görmek içün
Zemin oldı yüzüm hayli zamandır
Gözlerim yüzünü görebilmek için gökyüzüne dönüştü ki her zaman seni görebileyim. Hayli zamandır, yüzüm de yeryüzü gibi bir zemin oldu ki nereye gidersen git benim üzerimde olasın.