Kırık Hava
Deniz manzaralı bir masa, daha ne olsunlu bir düşünce içerisinde seyre durmuştu o sırada sahilde olan biteni. Bir silsile halinde fikrine hücum eden düşünceleri kovmak isterken kendini yeni yeni düşüncelere itiyordu. Kimbilir kaç vakittir o masada oturuyordu ya da bu içtiği kaçıncı çaydı kendisi de bilmiyordu. Sanki ruhu bir boşluktan diğer
"işte öldüm, işte son kadife çiçekleri..."
İsmet Özel
İsmet Özel
Reklam
Melisa Kesmez
Melisa Kesmez
-
Küçük Yuvarlak Taşlar
Küçük Yuvarlak Taşlar
Gece yıldızsızdı. Bulutların arkasına saklanan ay cılız ışığıyla önümüzde bir tepenin yükseldiğini haber veriyordu. Araba farlarını asfalta dikmiş, karanlığı delerek ilerliyorduk. Yol, önümüzde uzanan birkaç metrelik aydınlıktan ibaretti. Işığın henüz düşmediği yerler sanki yok... Her şey birden karşıda beliriyor, yanından
Kendimden
Kadife çiçekleri düşüyor başımdan, sevdan gözlerime gözükünce
işte öldüm, işte son kadife çiçekleri son defneler, badıranlarla kefenlediler beni bütün kaçaklar için inci bir melhem oldu benim ölümüm bütün hoşnutsuzlar yanlarında saklayacak benim ölümümden yayınlan kırpıntıları boğaz tokluğuna çalışanlar özenle kilitleyecek göğüslerine benim ölmüş olmamı hiç bir yaprak damarından hiçbir su özünden atamayacak beni ortaya benim ölümüm sürülecek pey akçesi olarak tanrıların ölümünü bir üstlenen çıkınca ama neler olup bittiğini hiç bir ayetten hiçbir vakit anlamayacak şehrin insanı şehrin insanı, şehrin insanı, şehrin pahalı zevklerin insanı, ucuz cesaretlerin
Ama sadece bir çiçeği kendime benzetirdim. Gelincik çiçeği çünkü hüzün demekti. Bana göre gelinciğin diğer çiçekler gibi bir albenisi yoktu ya da güller gibi gösterişli değildi. Papatyalar gibi güzel kokmuyordu çünkü belirgin bir kokusu da yoktu. Karanfiller gibi birçok rengi yoktu çünkü gelincikler çoğu zaman kustuğum kanın rengindeydi. Yıldız çiçekleri gibi gösterişli ve kaktüsler gibi güçlü değildi. Gelincik fazla hassas bir çiçekti. Kadife yapraklarına dokunduğunuz an yaprakları yere düşerdi. Toprağından kopardığınızda saniyeler içinde solardı. Gelincik çiçeği hüzün demekti, gözyaşlarını akıtan bir hüzün. Hassastı ve kırılmaya müsait ince bir dalın üstünde saklıydı taç yaprakları. En küçük bir rüzgârda bükerdi boynunu, yas tutar ve matemi anlatırdı Beni en iyi gelincik çiçeği anlatırdı çünkü çiçek dilinde gelincik, "Beni sevme yarınım belli değil," demekti.
Ötanazi Okulu
Ötanazi Okulu
Reklam
işte öldüm, işte son kadife çiçekleri son defneler, badıranlarla kefenlediler beni bütün kaçaklar için inci bir melhem oldu benim ölümüm bütün hoşnutsuzlar yanlarında saklayacak benim ölümümden yayınlan kırpıntıları boğaz tokluğuna çalışanlar özenle kilitleyecek göğüslerine benim ölmüş olmamı hiç bir yaprak damarından hiçbir su özünden atamayacak beni ortaya benim ölümüm sürülecek pey akçesi olarak tanrıların ölümünü bir üstlenen çıkınca ama neler olup bittiğini hiç bir ayetten hiçbir vakit anlamayacak şehrin insanı şehrin insanı, şehrin insanı, şehrin pahalı zevklerin insanı, ucuz cesaretlerin.
İsmet Özel
İsmet Özel
işte öldüm, işte son kadife çiçekleri son defneler, badıranlarla kefenlediler beni bütün kaçaklar için inci bir melhem oldu benim ölümüm bütün hoşnutsuzlar yanlarında saklayacak benim ölümümden yayınlan kırpıntıları boğaz tokluğuna çalışanlar özenle kilitleyecek göğüslerine benim ölmüş olmamı hiç bir yaprak damarından hiçbir su özünden atamayacak beni ortaya benim ölümüm sürülecek pey akçesi olarak tanrıların ölümünü bir üstlenen çıkınca ama neler olup bittiğini hiç bir ayetten hiçbir vakit anlamayacak şehrin insanı
İsmet Özel
İsmet Özel
işte öldüm, işte son kadife çiçekleri son defneler, badıranlarla kefenlediler beni
Yaşın getirdiği vicdan azabı çokluğu da getiriyor yanında Ne kadar çok kelimelerin var oysa ki azlığın olduğu şu garip dünyada Her gün yeniden yakılan sigaralar Geçip gidilen taş kaldırımlar, yükü bedenimden ağır hayatlar Erkekliğin günahından uzak kadınların yaşadığı Dar, ince sokaklar arasında yükselen çığlıklar Hangi yöne baksam, gölgem
81 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.