“Hayat bu…Ne yaşanır,ne yaşanmaz bilemezsiniz.Ama ertelemeler gün gelir insanı bazen çok pişman edebilir…”
Sayfa 165Kitabı okudu
Bakıyorsunuz kuşlar Hazır Sokak lambaları yanık unutulmuş Bir kadıköy vapuru hınca hınç insan Çok geçmeyecek Martılar beyhude turlar atacak Kıyılar lağım konserve kutuları Mısır koçanları
Reklam
Bir mi bütün denizler? Güneşin altında soluklanır gibi ağırdan ağıra kımıldayan maviliğe dalıp baktı bir süre. Dumanı savrularak giden gemiler, yabanıl ötüşmelerle oradan oraya koşuşan martılar, kıyıda sallanıp duran balıkçı tekneleri, uzakta Selimiye, Haydarpaşa, Kadıköy, bir tül ardında mor tümsekler gibi adalar…
Sayfa 129 - AyrıntıKitabı okudu
Hızır Bey Çelebi, kısa boylu, ufak tefek olduğu için kendisine “ilim dağarcığı” lakabı takılmıştı. İstanbul’un bugün Kadıköy denilen semti, onun dirliği olduğu için Kadıköyü adını almıştır.
Bir Şiir: Murat Menteş - Deplasmanda Plasebo Allah'ım kaderimde anarşi ve protesto antidepresanlar ve içi boş bir gardırop ne de çok yer kaplıyor mesela al pacino yardımın gerekiyor kadıköy'deyim stop.
Reklam
Tan matbaasının gericiler tarafından yakılması
4 Aralık 1945 gününün sabahı üniversiteli faşist gençler, ellerinde önceden hazırladıkları baltalar, balyozlar ve kırmızı mürekkep şişeleriyle matbaaya saldırdılar. Orada bekleyen polisler olup bitene seyirci kaldılar. Görevlerini yapmaya kalkmadılar. Göstericiler, baltalarla matbaa kapısını kırıp içeri girdiler. Makineleri balyozlarla kırdılar. Binanın camlarını indirdiler. İçindeki eşyayı kırıp döktüler. Ellerine ne geçtiyse yakıp yıktılar. Sonra ellerinde kırmızı boya şişeleriyle, "Serteller nerede? Naralarıyla bizleri aramaya koyuldular. Amaçlari, bizi çırılçıplak soyup üzerimize kırmızı boya dökmek ve sonra önlerine katıp sokaklarda, işte kızıllar," diye gezdirmekti. Bütün bunlar polisin gözü önünde oluyordu. Göstericiler bizleri bulamayınca vahşi naralarla yollara düştüler. Beyoğlu yakasına geçtiler, orada Sabahattin Ali ile Cami Baykurt'un çıkardığı La Turquie gazetesinin matbaasına gittiler. Orasını da kırıp döktükten sonra vapurla Kadıköy' e geçip bizi evimizde basmaya teşebbüs ettiler
1,000 öğeden 241 ile 250 arasındakiler gösteriliyor.