Kadını erkeğin arkasına atan, onunla bir mecliste oturamayan, bir çatı altında kadın erkek birlikte bulunmak gerekince araya perde geren toplum hiç bu çağın toplumu olabilir mi?
Hele kadınların çoğunlukla pek sakin olduklarına inanılır. Ama kadınlar da tıpkı erkek erkekler gibi duygu sahibidir. Erkekler gibi onlar da zekalarını, kabiliyetlerini işletmek için bir faaliyet alanına muhtaçtırlar. Üzerlerindeki baskı pek ağır, sürdükleri hayat pek durgun olursa acı duyarlar bundan zarar görürler. Onlardan daha imtiyazlı olan erkeklerin “ kadınlar yemek pişirip çorap örmekle, piyano çalıp nakış işlemekle yetinsin.” Demeleri dar kafalılıktır! Bir kadın geleneklerin kendisi için yeterli saydığı şeylerden daha fazlasını yapmak, öğrenmek isterse onu kınamak, alaya almak düşüncesizlikliktir.
Bir kadın bir erkeği sevdiği zaman diğer bir erkek o kadını ilanı aşk ederse memnuniyetini kazanabilmek pek uzak olup, bilakis gazabına uğramak muhakkaktır. Zira sevdiği erkeğe karşı kadını alçakçısını bir ihanete davet etmiş olur.
Sayfa 51 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
The Accardi Twins adlı duet'in ilk kitabı bana genel yazımı mafyayı anlatış şekli macera aşk seks oranı ile konu alakasız olsa bile Tijan'ın Kings of New York adlı duet'ini anımsattı . Ve gayet hoştu ana çifti beğendim kadın karakter çok sağlamdı hatun saygılar dedim yani :D Ayrıca ana konu ilk kitapta bitmedi ikinci kitapta devam