256 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Aile, karakterlerimizi büyük ölçüde şekillendiren, toplumun en küçük yapıtaşı diye öğretildi bize.Bazı çocuklar şahane ailelerinden dolayı çok şanslı iken bazı aileler ise yaptıkları yanlışlarla çocuklarını yaralayarak onlara zarar verebiliyorlar.Hayat bu düşe kalka öğreniliyor elbette ama bazı yaraların da silinmeyen etkileri var. Bunca şeyi size
Çokgözlü Mavi
Çokgözlü MaviYaprak Karahan · Eyobi Yayınları · 202358 okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
Cadının Yüreği Kitap İncelemesi
Cadının Yüreği
Cadının Yüreği
Genevieve Gornichec
Genevieve Gornichec
Bu incelemede spoiler bulunmayacaktır.Rahatlıkla okuyabilirsiniz.Bu kitabı İskandinav mitolojisini çok sevdiğim için okumak istedim ve beklediğimden daha iyiydi.İskandinav mitolojisinin olaylarını bilmeme rağmen sanki her şeyi yeniden öğrenmiş gibi şaşırdığımı söyleyebilirim.İskandinav mitolojisindeki hikayeleri bozmadan bir iki şey dışında her şeyin doğru olduğu bir kitap ve bu benim çok hoşuma gitti.İskandinav mitolojisi ya da mitolojiyle ilgileniyorsanız beğeneceğinizi düşünüyorum.Onun dışında kitaptaki karakterin anneliği ve çocukları için yapamayacağı şey olması beni çok etkiledi.Bence baş karaktere karşı herkes empati besleyip,anneliğinden etkilenir.Kitabın konusuna geleceksek kitap,Asgard’da yüreği sökülüp üç kez yakılan bir cadıyı anlatıyor.Tabii ki üçüncü kez yakıldıktan sonra kaçıyor ama yüreği mızrağa saplı halde arkasında kalıyor.Sonrasında kadın kendine yeni bir hayat kurmaya çalışıyor ve eski hayatı peşini bırakmıyor.Bence kesinlikle bu kitabı okumalısınız ve kitaba şans vermelisiniz.
Cadının Yüreği
Cadının YüreğiGenevieve Gornichec · İthaki Yayınları · 20222,164 okunma
Reklam
Aşkı hikaye yapan imkansızlıktır, değil mi anneanne?
Sayfa 170 - Can YayınlarıKitabı okudu
Gelecekle ilgili güzel hayaller kurmak insanı iyileşstirir. Geleceği umutsuz insan, çok geçmez, ölür.
Sayfa 159 - Can YayınlarıKitabı okudu
Geceleri ben ağır, çok ağır bir taşın altında uyurum. Gündüzleri hafif, çok hafif bir yaprağın ucunda yaşarım. Gece beni taş ezer. Gündüz rüzgar devirir. Kanadıkça kanarım. Hayallerimi o yüzden kanla yazarım.
İnsanların kararsızlık anlarında oldubitti yapmanın ne kadar doğru olduğunu bilen kadın, onun düşünmesine fırsat vermeden, "Hemen gidip hazırlanayım. Saat kaçta gideceksiniz görücüye?" diye sordu.
Reklam
Sakın bana ismimi sormayın Sakın gözlerimin tam içine bakmayın Yanımdan geçerken bana dokunmayın. Varsayın ki burada değil, oradayım. Oraya siz gelemezsiniz. Köprüleri yıktılar, gemileri yaktılar, yollar kayboldu. Ben başkayım. Ben uçurumlar kadar tehlikeli Dereler kadar tekinsiz Rüzgârlar kadar esriğim.
Kancadan bir eli vardı sanki. Eski zaman masallarındaki korsanların elleri gibi. Kanca elli bir deli. Bu kanca bir erkeğin bileğinin ucunda sallandığında ona güç katabilir ama eğer bir kadının bileğindeyse... herkesi tiksindirir.
Yarım... yarım... yarım. Her şey yarım. Oysa ben tamım.
Kadın kendisini Yahudi sanıyor. Kadın kendisini yaşadığı topraklardan sürülmüş sanıyor.
Reklam
116 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
adı gibi hüzünlüydü. toplumun kabul etmediği insanların hayatlarından kısacık sahneleri sinir ve üzüntüyle okudum. deli kadın hikayeleri'ne benzettim bu yönünü. hantal köpek ve onat'ın odası beni mahvetti. madam marini'nin hikayesini de kolay kolay unutmam, blue blood dinleyerek okudum.
Peruk Gibi Hüzünlü
Peruk Gibi HüzünlüYalçın Tosun · Yapı Kredi Yayınları · 2018839 okunma
192 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Her suret göründüğü gibi, her iz kalıcı, her gölge senin değildir!
Gürgüler Apartmanı ve içinde yaşayan, yaşayanlarla teması olan insanların da hikayeleri ile bütünleşen acıklı bir aşkın içinde kendi distopyasını taşıyan bir apartman. Her bölümde bir sonraki bölümü soluksuz çevirtirken, karşılaştığı kurguyla bağlantısını daha da ilerleyen sayfaların içinde bulabilecek olan okuru sürükleyip aynı zamanda
Suretler İzler Gölgeler
Suretler İzler GölgelerEsra Yüksel · Romanoku Yayınları · 20243 okunma
Yürümek
Yazarlık Yolunda 1. Evdeki ya da işteki yükümlülüklerinizden sıyrılıp yazmaya geçiş yapmak için yürüyüşe çıkın. Eğer ça- lışamayacak kadar bitkin hissediyorsanız, televizyona teslim olmayıp yürümeyi tercih edin. Çevrenizdeki dünyayı gözlemleyin; etrafınızdaki sesleri, renkleri ve kokuları zihninize not edin. Geri dönünce on dakikanızı ayırıp
Engels, analık hukukunun yıkılışını, kadın cinsin büyük tarihsel yenilgisi olarak görmüş, bu yenilgiyle evde bile, yönetimi elde tutan erkek olmuş; zaman içinde kadın aşağılanmış, köleleşmiş ve erkeğin keyif ve çocuk doğurma aleti haline gelmiştir. Kadının bu aşağılanma durumu, giderek süslenmiş, aldatıcı görünüşlere sokulmuş, bazen yumuşak biçimler altında saklanmış, (romantik aşk hikayeleri gibi) ama hiçbir zaman ortadan kaldırılamamıştır.
Ah hadi söyle bana,ölünce içimdeki şarkılara ne olacak benim? Onca şarkı, onca melodi,onca ritim? Diyelim ki yarın öldüm ben,şarkılar da ölür mü benimle? Yapma doktor,bir şarkı hiç ölür mü? Hele altı yüz on üç şarkı birden,sırf ben öldüm diye,hep birlikte nasıl ölsünler kuzum? Çok saçma.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.