Sen, İstanbul Sözleşmesi'ni hiç okudun mu?
Birkaç soru soracağım.
Sorularıma cevabın "Evet" ise okumaya devam et.
"Hayır" ise boş yere yorma gözlerini...
- Şiddetin her çeşidinin insani olmadığını düşünüyor musun?
- Şiddetin her çeşidinin yanlış olduğuna dair farkındalık arttırılmalı mı sence?
- Toplumdaki bireyler şiddetin doğru olmadığına dair eğitilmeli
İstanbul Sözleşmesi
Dikkatleri, hedefi şaşırtmak isterseniz ilk başta ne yaparsınız? Kadına şiddet konusunun ateşlersiniz. Bunu nasıl yaparsınız? Kadının devlet tarafından korunma hakkını geri alarak yaparsınız. Peki bunu yaparken kadın seçmenlerinizi düşünür müsünüz? Bu gün için hayır düşünmezsiniz. Çünkü bu günün daha önemli sorunu açlıktır, işsizliktir, ekonominin çöküşüdür. Bu problemler tüm seçmenleri içine alır. Derler ki; kadına şiddet meselesi ve İstanbul söLeşmesini sonra düşünürüz. Şimdi hedefi şaşırtalım, dikkatleri ceplerden uzak tutalım. Bu gün üretici enflasyonu %27 seviyesinde, tüketici enflasyonu %16 seviyesinde. Bu da yapılan faizlere rağmen işe yaramıyor. Türkiye’ye giren 4 milyar dolar 5 milyar dolar olarak çıktı. Swap faizlerini yüzde 19 a getirerek de Merkez bankası rezervlerinin kalıcı olmamasını sağladılar bu da kur kırılganlığına neden olacak. Yani önümüzdeki dönemlerde kurda büyük patlamalara şahit olacağız. Tarım yerlerde sürünüyor. Ayçiçek yağı, mercimek, buğday, mısır..... hepsini ithal ediyoruz. Kısaca bir ekonominin çöküşünü sessizce ve korkarak seyrediyoruz. 3. Kez Merkez bankası başkanı görevden alınıyor. Sadece bu gerçeğe bakmak ve ekonominin çocuk oyuncağı haline gelmesine sebep olunduğunu görmek yeterlidir. Ben derim ki bu tukakaya gelmeyin. Dikkatinizi olması gereken yere verin. Ha tabiki haklarınızın peşinden gidin. Dava açın, hakkınızı arayın ama dikkatinizi yönlendirmelerine izin vermeyin...
✨ Ekonomi ile bilgiler @selcukgecer_ ‘in yayınından alınmış ve ekonomi haberleri ile teyid edilmiştir
#istanbulsözleşmesi 
Pürlen Kıyat Karakuş
İstanbul Sözleşmesi ve Manevi Şiddet
İstanbul sözleşmesinden geri çekilme kararı günlerdir hayli mevzu söz konusu. Ben de çokca tepki gösterdim bu duruma. Elbette kadın hakları önemli, elbette bu sözleşme çokca önemliydi. Uygulanması çokca yarar sağlar kanaatindeydim. Lâkin kadına şiddet konusunda en ön saflarda mücadele eden tiplemelerin, bu hususta fikirlerinin "kadına şiddete hayır!" olanların, psikolojik şiddette önde bayrak tutmaları hayli dalkavukluk. Twitter gündemi ile siyasi anlamda, sosyal anlamda bir çok farkındalık sağlandı bunu kabul edelim. Bu yüzden insanların sosyal medyada bas bas bağırması normaldir. Klavyesini eline alan yazıyor da yazıyor. İcraatte bu uygulama yok! Özellikle duygusal şiddette saf alan insanların bu konuda ellerine klavyeyi alıp naralar atması absürt! Maddi manevi kadınları(!) zarara uğratan şahıslar aman sözleşme kalktı şöyle böyle...
Biri neyi şiddetle kınıyorsa onu kesinlikle yapıyordur. Görüyorum ki bu konuda fikir beyan edenlerin dilinde var özünde uygulamasında yok. Nereden mi biliyorum? Tecrübeyle sabittir.
Savunduklarınızı uygulamanızı temenni ediyorum...
İstanbul Sözleşmesi Detaylı İnceleme
Avrupa Konseyi ile işbirliği içinde hazırlanan ve 2011 de imzalanan İstanbul sözleşmesi ve 2012 de uygulama kanunun 6284 ile başlayan süreç, ülkemizde feminist hareketi kontrolü zor noktalara doğru götürüyor. İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284 ün acilen iptal edilmesi lazım.
Sözleşmeyi imzalayan Batı ülkelerinin çoğu çekince koyarak bir kısım
Kadın Üzerine Sabahattin Ali’nin Konuşması
Bu yazı Sabahattin Ali’nin 1932 yılın’da Konya Halkevi’nde verdiği, kadın üzerine konferansı Çakıcı’nın ilk Kurşunu adlı kitabından alarak olduğu gibi aktarmaktadır.
Kadınlar Üzerine Bir Konferans 17.1.32 Perşembe günü akşamı Konya Halkevi’nde verilen konferanstır.
Sabahattin Ali
Hanımlar,
ONA BUNA DEĞİL ŞİDDETE HAYIR
Kadına , erkeğe , hayvana, yaşlıya, çocuğa, doğaya gibi sınıflandırmalar nedir? Şiddeti dahi ayrıştırmanın anlamı nedir? Ona buna değil DİREKT OLARAK ŞİDDETE HAYIR! denmeli. Dünyada yalnızca kadına değil hayvanlara, erkeklere, ağaçlara, çiçeklere ve var olan her şeye karşı şiddet var! Şiddetin temeli yok olursa zaten ona buna şeklinde şiddet kalmaz. Fakat hayvana şiddete hayır kadına evet mi? Kadına şiddete hayır erkeğe evet mi? Şunda dahi faşistliğe giren insanlar var! Bu kötü olayları dahi farklı emellerde kullanıp toplumları yönlendirenler var.
Dün bir yazı okudum , “kızlar evinizde durmayın, sokaklar baba evinden daha güvenlidir, 18 yaşını geçince kaçın gidin o evden özgürlüğünüzü yaşayın” tarzında bir yazıydı. Ve özellikle şiddet olan bir eve de değil tamamen genellenmiş bir yazı. Bu nasıl bir zihniyet nasıl bir yöne çekmektir? bu durumları dahi gençlerin algısında kullanmak nedir? Bu tür sloganlara sahip olanlar ya saftır ya art niyetlidir.
Bir kadın kötülük yaparsa kötülüğü yapan o kadındır , bir erkek kötülük yaparsa kötülüğü yapan o erkektir kısaca o insandır. Bir kişinin yaptıkları servis edilip tüm kötülük kadınlarda ya da erkeklerde gibi insanların içine ilmek ilmek işlemek nedir? “Kızını koruma oğlunu eğit! “ Böyle sloganlarda var. Eğitimin kızı erkeği yok, kızda eğitilecek erkekte! Kimse kimseyi korumayacak herkes her şeyi koruyacak , doğayı, canlıları, var olan her şeyi. Ona buna değil ŞİDDETE HAYIR!