“Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!"
Mustafa Kemal Atatürk
“Kadına Şiddete Hayır” ve “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” Okuma etkinliği #80024404 kapsamında İstanbul Sözleşmesini okudum. Ülkemizde
HİÇ GÜZEL ŞEYLER DUYMAYACAKSINIZ!
Kadın açık giyinmiş, hak etti (!)
Kadın tenhada gezdi, hak etti (!)
Kadın gece sokağa çıktı, hak etti (!)
Kadın taksiye yalnız bindi, hak etti (!)
Kadın erkekle yemeğe çıktı, hak etti (!)
"Tabii ki şeffaf bir bluz ya da kıçına kadar çıkan bir mini etek giyen kadının tecavüze uğrama olasılığı daha
Kadın yemeği yaktı, DAYAK
Kadın çalışmak istedi, DAYAK
Kadın mantara et koydu, DAYAK
Kadın yemeği tuzlu yaptı, DAYAK
Yetmez. ŞİDDET devam etmeli.
Şişko de İSİM TAK
Beceriksiz de AŞAĞILA
Sen kadınsın sus...
Sen kadınsın evde otur...
Sen kadınsın çocuk bak...
Sen kadınsın çamaşır yıka...
Sen kadınsın yemek yap...
Kadın erkekten fazla kazanır, dayak yer!
Kadın sevdiği adama kaçar dayak yer!
“Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur.”
M.Kemal Atatürk
“Kadına Şiddete Hayır” ve “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” Okuma etkinliği
Erkeğe hayatı, öğreten kadındır zira benim ilk öğretmenim de bir kadındır yani annemdir,Anneler herkesin ilk öğretmenidir… kadın annedir, şefkattir, özverinin simgesi, ailenin temelidir. Bir gün değil, her zaman her gözün nuru, hayatın can damarıdır. “Cennet annelerinin ayaklarının altına serilmiştir”.Toprak Anadır üretkendir ,cömerttir,öz
“İnsan sevince gözü kör oluyor, hatalarını göremiyorsunuz... canımı verebilsem yaşatabilmek için verirdim.” (Eşini 12 yerinden bıçaklayarak öldürme suçundan cezaevinde)
“Ortada yalın bir gerçek var. Gün geçmiyor ki bir kadın, erkek şiddetinin mağduru olmasın. Baskılanan, öldürülen ve hiçleştirilmeye çalışılan kadınların sayısı her geçen gün
ÖNSÖZ
Sevgili erkek okurlar, yazdıklarımı lütfen yanlış anlamayın. Ben okuduğum kitapları sizlere tanıtarak, kadınların yaşadığı şiddeti anlamanızı istiyorum sadece. Her erkek böyledir demiyorum, ama böyle erkeklerin de var olduğunu hepimiz biliyoruz. Ben, bu erkekleri size anlatmaya çalışıyorum sadece. Daha önceki incelemelerimde yazdıklarımla
"Kadına Şiddete Hayır" ve "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır" Okuma Etkinliği
Alıntı ve incelemeler:
#81006685
İstanbul Sözleşmesi Tam Metin: rm.coe.int/1680462545
Şimdiye kadar yapılan tüm etkinlikleri bir kenara bırakın. Ve şimdiye kadar okuduğunuz tüm kitapları da bir kenara bırakın.
Dikkat!
Bu satırları okumaya başlayıp, bitirdiğiniz an, en az bir kadın şiddet görmüş olacak. Belki de en az bir Kadın cinayete kurban gitmiş olacak.
Kadın...
Herkesin adını andığı ama sadece anmakla kaldığı bir varlık. Kendisi hariç herkesin onlar hakkında söz hakkı sahibi olduğu düşünülen bir varlık. Hatta benim bile bu iletiyi yazarak
Kitaba Göre Kimdir Bu Güçlü Kadın?
İnsan Allah'ın yeryüzünde halifesi olarak gücün sahibi değil yaratanın müsaade ettiği kadar gücün taşıyıcısı ve temsilcisi olabilir.
Şu an kadınlar kendini güçlü olmaya odaklamış her şeyi başaracağız diyerek kendini avutmuştur. Oysa gücün ağırlığı ve her daim güçlü olma çabası kadının naif omuzlarına ağır
"Şiddetin normalleştirilme sürecinin başlangıcında, kadınlar gördükleri şiddete çok şaşırırlar, şiddeti kabul edilemez bir şey olarak deneyimlerler. Ancak bir süre sonra şiddetin kullanılması sıradanlaşır, gündelik hayatta bekledikleri ve kabul ettikleri, en sonunda da savundukları bir şey haline dönüşür."
"Kadına Şiddete
Kadın Nedir Sevgili Okuyucular?
Kadın=Sevgidir.
Kadınların erkeklerden beklediği, en çok ihtiyaç duyduğu şey sevgidir. Kadınlar, beynin duygusal merkezi olan sağ tarafı daha çok kullandıkları için, sevgi ihtiyaçları daha fazladır.
Minicik kız çocukları bile anne babanın yüz ifadelerini takip edip şirinlikler yaparlar ki daha fazla
Bu memlekette kadınların eti de, canı da sudan ucuz. Bu memlekette kadınlar erkeklere kurban diye sunulmuş. Hem zevklensinler, hem işlerini görsünler, hem de öldürsünler diye.