İnsanlığın en büyük sorunu saygısızlıktır. İnsan, yaratılışı gereği temiz yaşantıları doğrultusunda kirlenen bir varlıktır. Yani en azından bir kısmı... Diğer bir kısmı ise milyonlarca saygısızın içinde temiz kalmaya çabalayanlar. Kadınlar, hayat ile ölüm arasında ki bağ,zincir. Önce seni karınlarında taşırlar sonra bir ton acı çekerler. Sonra seni dünyaya getirirler ve varı yoğu sen olursun. Kimi kadınlar ve kimi erkekler... Saygısızdırlar. Sevmek ya da sevmemek konunun teması değil. Seviyorsanda sevmiyorsada net olmalısın. Çünkü insanların duygusal dürtüleri intihara kadar sürükler. Ve bu bilinçsizlik egonun sana bir bok öğrenme demesinden kaynaklanır. Saygı duymalısın duygulara. Ben şunu bilirim... Fahişeler daha onurludur duygulara saygı duymayan kadınlardan ya da erkeklerden. Saygı, var olanı kabullenmektir. Yok olanı var gibi göstermek büyük saygısızlıktır. Ve bir gün saygızlığın vicdanına erişecektir. Genel de geceleri gerçekleşir. Ve sen orgazm olmaktan bile korkacaksın. Çünkü saygısızlar içsel dünyalarında sürekli keyifsiz bir ruh barındırır.
Can Yücel
SAHTE CAN YÜCEL ŞİİRLERİ HAKKINDA !!!
Kalibresi düşük şairlerin yazdığı şiirimsi manzumelerin çokça mal edildiği şairlerden biri de Can Yücel. Tam 31 sahte şiirin altında Can Yücel imzası var. Bu sahte şiirlerden biri de ders kitaplarına bile alındı geçen yıl. Prof. Dr. Semih Çelenk, sahte Can Yücel şiirlerinin listesini çıkarmış. Çelenk
"Bir ceviz yaprağının ardına sızan ışık kadar bile umut olsa, yetinmeyi bilirim."
Sayfa 270Kitabı yarım bıraktı
"Erkekler bu kadar zayıf mı sence?"
"Zayıf kelimesi bence bu gerçeğin karşısında hafif kalır. Bir yerde okumuştum. Erkekler tarlada güçlüdür, kadınlar ise yatakta. Sen hiç "Bu gece başım ağrıyor. Sevişmek istemiyorum" diyen bir erkek gördün mü? Göremezsin, çünkü bu söz kadınlara aittir. Bu sözler kadının erkek üzerindeki hâkimiyetidir. Yatakta erkek üzerinde bu şekilde hâkimiyet kuran bir kadın, o erkeğin önceki kadından olan çocuklarına karşı da aslımda hâkimiyet kurmuş oluyor. Diri ve güzel göğüslere sahip bir kadınla, bir erkek evlat olarak ben kesinlikle aşık atamam. Bilirim ki, o kadın her zaman galip gelecektir."
Sayfa 27
Kadınlar bilirim ülkeme ait..
Yürekleri Akdeniz gibi geniş, soluğu Afrika gibi sıcak.
...Yaslandın mı çınar gibidir onlar, sardın mı umut gibi..
Erdem Bayazıt
Kadınlar benden hoşlanıyorlar, fakat beni sevmiyorlar. Ben onlarda herhalde ya pek çocuk, ya pek ukala bir tesir yapıyorum. Gayet iyi bilirim ki, en münevver ve zeki kadın bile, mesela bir "Balzac romanlarının kıymeti" bahsini ancak yirmi dakika dinleyebilir. Halbuki ben, en güzel bir kadını bile bir "Balzac romanlarının kıymeti" musahabesine (Sohbetine) feda edebilirim. Ve bende, onların asıl bayıldıkları gurur ve teenniden (Yavaşlık, dikkatli davranma), ağırlıktan eser yoktur.
Sayfa 66 - Yapı Kredi Yayınları - 1906Kitabı okudu
Kadınlar
Kadınlar bilirim ülkeme ait
Yürekleri akdeniz gibi geniş, soluğu afrika gibi sıcak
Göğüsleri Çukurova gibi mümbit
Dağ gibi otururlar evlerinde
Limanlar gemileri nasıl beklerse
Öyle beklerler erkeklerini
Yaslandın mı çınar gibidir onlar sardın mı umut gibi.
Sayfa 80
Ancak, akılcı bir ana babanın elinde büyüseler bile, genç kızlar, özellikle de on ikinci yaşlarından itibaren, arkadaş grupları, kültürel güçler ya da psişik baskılar tarafından ayartılıp kendi gerçeklerinden uzaklaştırılırlar ve böylece kendilerini keşfetme sürecinde son derece pervasız bir risk-alma davranışı sergilerler. Doğru bir şekilde kullanmaları halinde dünyanın güzel bir yere dönüşeceğine inanmış daha büyük genç kızlarla çalışırken kendimi her zaman yaşlı bir boz köpek gibi hissederim. Pençelerimi gözlerime koyup inlemek isterim, çünkü onların görmediği şeyleri görürüm ve özellikle rahat durmaz, söz dinlemez kişiler olmaları halinde, sarsılıp uyanmadan önce hiç değilse bir kereliğine yok ediciyle ilişkiye girmekte ısrar edeceklerini bilirim.
Sayfa 62 - 63Kitabı okudu
“Zamanı gelmiş fikirden daha güçlü bir şey yoktur.”
Sevgili Ester, (1. Gün, Akşamüzeri)
Yatağımın dayalı olduğu duvarda, koyu kahverengi konsolun birkaç
karış yukarısına asılmış gümüş çerçeveli bir fotoğraf var.
Önceden de görmüştüm ama, şimdi sana bu satırları yazarken,
daha da önem kazanıyor bu fotoğraf. Üzerinde Pera Palas’ın bulunduğu
Rue des Petit Champs’in fotoğrafı bu. 24 Temmuz
Everest Yayınları - 23 Temmuz 1908Kitabı okudu
Sana, Bana, Vatanıma, Ülkemin Insanlarına Dair - Erdem Bayazıt
``Telgrafın tellerini kurşunlamalı’’
Öyle değildi bu türkü bilirim
Bir de içime
-Her istasyonda duran sonra tekrar yürüyen-
Bir posta katarı gibi simsiyah dumanlar dökerek
Bazan gelmesi beklenen bazan ansızın çıkagelen
Haberler bilirim mektuplar bilirim.
Gamdan dağlar kurmalıyım
Kayaları kelimeler olan
Kırk ikindi saymalıyım