Kimi der ki kadın
Uzun kış gecelerinde yatmak içindir.
Kimi der ki kadın
Yeşil bir harman yerinde
Dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki ayalimdir,
Boynumda taşıdığım vebalimdir.
Kimi der ki hamur yoğuran.
Kimi der ki çocuk doğuran.
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal.
O benim kollarım, bacaklarım, başımdır.
Yavrum, annem, karım, kızkardeşim,
Hayat arkadaşımdır.
Tüm Kadın Üyelerimizin
Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun...
Kadınlar bilirim ülkeme ait
Yürekleri Akdeniz gibi geniş, soluğu Afrika gibi sıcak
Göğüsleri Çukurova gibi münbit
Dağ gibi otururlar evlerinde
Limanlar gemileri nasıl beklerse
Öyle beklerler erkeklerini
Yaslandın mı çınar gibidir onlar sardın mı umut gibi.
Ey genç Türk Kızı, Türk tarihinin
Büyük anıtlarında da sizin adınız,
Sizin ruhunuz var.
Dünyanın en ince sanat eserlerinden biri olan
Tac-Mahal sizden biri için yaratılmadı mı?
Dün meydanda ben vardım ve korku beni neredeyse parçalıyor, ağlamak yok ediyordu. Ama kalktım ve cinsimin kızlarının korkaklığından sıyrılıp kanatlarımı güçsüzlüğün ve boyun eğmenin zincirlerinden kurtardım.
Ey genç Türk kızı; Atillalar, Alpaslanlar, Osman Beyler, Timurlar yaratıcı güçlerini hep sizin kucağınızda kazandılar, İbni Sinalar, Kaşgarlı Mahmutlar, Uluğ Beyler, Fuzuliler ve Barbaroslar sizden emdikleri sütün kudretiyle Türk tarihinin birer parlak yıldızı oldular.
Siz, her çağda Türkçülük davasına kucak açıp süt verdiniz.
Genç Türk kızı, Kurtuluş Savaşı yıllarında İnebolu’dan Ankara’ya dek uzanan yolları dolduran kağnı kafilelerinin bütün insanları cinsdaşlarınızdı. Yamalı yorganını çıplak çocuğunun değil, nem kapmasından korktuğu, mermi sandıklarının üstüne örten sizin veya benim anam veya bacımdı. O savaşın kadın Mehmetçikleri, tarihimizin birer adsız bahadırıdır.
İnsan yaşamı kadının göğsünden doğar, onun dudaklarından öğrenirsiniz söylediğiniz ilk ve küçük sözcükleri, ilk gözyaşlarınızı silen de odur, son saatinde, erkekler kendilerine önderlik edene, zül sayarken, son nefesini duyan da yine odur..