Faşist Almanya, İtalya ve İspanya gibi toplumlarda ise, tersine, kadını ailede kocaya ve çok çocuk doğurarak nasyonal-sosyalist devlete hizmet etmesi gereken aşağı bir yaratık olarak gören araçsal bakış açısı sistemleştirildi ve bir doktrin haline getirildi. Nazi Almanyası 3K (çocuk, mutfak, kilise) sloganını benimsedi. Kamu işlerinde çalışan evli kadınları bir karamarneyle işten çıkaran ilk ülke Almanya oldu.
Ben, kadınlar kendi kurtuluşlarının altına imzalarını attıklarında, kadının ilk bağımsızlık bildirgesinin, cebinde ne kadar para olduğuna bakarak değil, kalbi ve zihnine duyduğu hayranlıkla bir erkeği sevmek olacağına inanıyorum. Kadının ikinci bağımsızlık bildirgesi de, dış dünyayı araya sokmadan kendi aşkının peşine takılma hakkına sahip çıkması olacaktır. Üçüncü ve en önemli bildirgeyse, mutlak bir hak olan özgürce annelik hakkının tanınmasıdır.
Reklam
Erkekler cinselliği günahkar, cinsel arzuları ise adi bulduğu için bu tür arzuları tetikleyen kadını da düşman olarak görmeye başladılar. Ayrıca kadınların erkekleri cinsel açıdan etkileme gücü, erkeğin denetim yetisini kısıtlıyordu. Bu durum arzuladıkları kadınlar-ve kendi bedenleri-üzerinde mutlak tahakküm kuramadıkları anlamına geliyordu.
Sayfa 204Kitabı okudu
İrademiz müdahale etmediği müd­detçe hayatımızı dürtülerimiz şekillendirir. İnsanların çoğu dışarıdan birileri tarafından yönetilir. Tıpkı Dünya'nın Güneş etrafında dolanırken izlediği yörüngeyi sorgulama­dığı gibi modayı, fikirleri sorgulamadan takip ederiz. Ça­lışanlar, fakir fukara, kadınlar, çocuklar, insanlar, çoğumuz ayakta kalma mücadelesi veriyoruz. Belki biraz karmaşık yapıya sahip mutlak surede bilinçli, içgüdüleri olan ve de garip isteklere sahip kuklalar gibiyiz. İnsan içindeki idealist duyguları ve asil ruhunun izini bırakıp içgüdüleriyle hare­ket ederse yoldan çıkmaya yüz tutar.
Öyküye bak …
Büyükannesi için gerçek anlamda iyi zaman geçirmek, Chicago trenine binmek ve başında kocaman bir şapkayla Michigan Avenue’da bütün dükkânların vitrinlerine bakarak dolaşmak ve şık bir hanımefendi gibi yürümekti. Rastlantı eseri ya da kaderin bir cilvesi sonucunda bir çiftçiyle evlendi. Buğday tarlalarının ortasına taşındılar ve duruma en uygun büyüklükteki o zarif, küçük çiftlik evlerinde duruma en uygun sayıdaki çocukları ve durama en uygun kocası ile çürümeye başladı. Bir zamanlar sürdürmüş olduğu o “önemsiz” hayata ayıracak zamanı yoktu artık. Çok fazla “çocuk” vardı. Çok fazla “kadın işi” vardı. Yıllar sonra bir gün mutfak ve oturma odasının yerlerini sildikten sonra, en güzel ipek bluzunu giydi, uzun eteğini düğmeledi ve iri şapkasını iğneledi. Kocasının çiftesini ağzının tavanına dayadı ve tetiği çekti. Onun önce neden yerleri yıkadığım yaşayan her kadın bilir.
Ayrıntı Yayınları
_İnsan, Meleklerin Cevherindendir. _Nurlu bir cevher, melek gibi marifet-i ilahi ile süslü olunca, elbette meleklerin arkadaşı olur. _İnsanlar görünüşte insana benzeseler de hakikatte halleri başkadır. Kıyamet gününde manalar görünecektir. _İnsanın içindeki ahlakın tamamı 4 kısımdır. Hayvan, canavar, şeytan ve melek ahlakları. _Allah’tan başka
Reklam
1,000 öğeden 371 ile 380 arasındakiler gösteriliyor.