Kadınlar, esir alındıkları yeri, korundukları yer sanırlar. Kadınlar için hem siper, hem sığınaktır mutfak ve her zaman sıcak aile yuvasının içimizi ısıtan sembolü anlamına da gelmez; yaşayan ölüler haline gelmiş kimi kadınların morgudur aynı zamanda. Toprağa verilene kadar ekledikleri yerdir.
Bir kadın sabah erkeğe dönüşmüş olarak uyandığında ne ola­caktı? Şayet aile ortamı antrenman sahası olmasa erkek çocuk hükmetmeyi, kız çocuksa boyun eğmeyi nereden öğrenecekti? Ya çocuk yurtları olsaydı? Ya evin erkeği temizlik ve mutfak iş­lerini paylaşsaydı? Ya masumiyet saygıdeğer olsaydı? Ya akıl ve duygu kol kola gitseydi? Ya vaizler ve gazeteler doğruyu söyle­selerdi? Ya kimse kimsenin sahibi olmasaydı?
Reklam
197 syf.
5/10 puan verdi
. "Farklı coğrafyalardan, ahir zamanlardan, yakın geçmişten, her yaştan, her sınıftan kadınlar…  Kimi büyük kimi küçük eylemlerle, kimi konuşarak kimi yalnızca susarak, yaparak ya da yapmayarak  tarihin akışını değiştirmiş kadınlar… Engizisyona, senatoya, kiliseye, sömürgecilere, faşizme direnen  kadınlar… Dans eden, seven, ağlayan ve gülen
Kadınlar
KadınlarEduardo Galeano · Sel Yayıncılık · 20202,095 okunma
Müminlerin erkekleri de kadınları da birbirlerinin velileridir; iyiliği teşvik eder, kötülükten alıkoyarlar, namazı kılarlar, zekatı verirler, Allah ve resulüne itaat ederler. İşte onları Allah merhametiyle kuşatacaktır. Kuşkusuz Allah mutlak güç ve hikmet sahibidir.
Tevbe suresi 71. Ayeti KerimKitabı okuyor
"uğraşılan şey öyle önemsiz bir iş değildir; aşkın önemi ardında yılmadan yorulmadan sebat ederken gösterilen ciddiyet ve gayretle mutlak manada mütenasiptir. her türlü aşk ilişkisi, ister trajik ister komik bir mahiyete sahip olsun, gerçekten insan hayatındaki diğer bütün hedeflerden daha önemlidir ve peşinde koşulurken gösterilen esaslı ciddiyeti tamamen hak eder.."
Kara Fatma'nın hayata her sahada bir er­kek gibi karışması mümkün olup olmadığı sorusuna verdiği cevabı da dikkate değer: “Bundan sonra erkek, kadın hep beraber çalışacağız. Kadın peçesiz ve yü­zü açık gezmekle iffetini kaybetmez. Zaten memleket bizden o kadar çok hizmet istiyor ki... Bunlar arasında peçe ve çarşafı düşünecek halde değiliz. İstanbullu hemşirelerimize silahı kapıp cepheye gidin denilemez; fakat onlara düşen iş, si­lah kullanmaktan daha büyüktür. Şimdiden sonra Anadolu'ya gitmeli ve cahil Anadolu kadınının gözünü açmalı. Anadolu halkı, hele kadınları, İstanbullu ha­nımları seve seve karşılayacak, onların söylediklerini harfiyyen yapacaktır. Ka­dın neden erkek kadar çalışmasın! Bugün Anadolu'da bir ailede iki erkek varsa, yanı başında on da kadın vardır, bunun için kadın, erkek hep beraber çalışacak­tır. Bunun kimseye bir zararı yok, belki faydası çoktur"; "İşte ben ne okumak ne yazmak bilirim. Şimdi tahsilim olsaydı zarar mı ederdim"; "Çocuklarımız mutlak okumalıdır. Ben çok iyi biliyorum ki bugün Anadolu'da erkek ve kız bü­tün çocuklar okuyacak olurlarsa Anadolu'nun hali değişecek, Türk'ün yüzü gü­lecek işi düzelecek, bütün batıl düşünceler kalkacak, Türkler yaşamaya başlaya­caktır. İşte bu nedenle, küçük kızımı okutmak için şimdiden çalışıyorum” diyor.
Sayfa 55
Reklam
1.000 öğeden 551 ile 560 arasındakiler gösteriliyor.