Bir Katolik ayinine en son gidişimden bu yana ne kadar geçti? Muhteşem ve lekesiz Meryem ana. Hazreti Yusuf, zevci. Petrus ve Paul. Neden bahsettiklerini anlarsan daha ilginç oluyor. Muazzam bir teşkilat şüphesiz, saat gibi işliyor. Günah çıkartma. Herkesin ihtiyacı var. O takdirde her şeyi anlatayım size. Tövbe istiğfar. Beni cezalandırın, lütfen. Ellerinde büyük bir silah. Doktorlardan, avukatlardan daha güçlü. Kadınlar kıç atıyorlar. Sonra efendim ben şeşeşeşeşeyaptım. Hıı, şeşeşeşeşey de yaptın mı? Ne diye yaptın bakalım? Bir mazeret bulmak için başını eğip yüzüğüne bakmalar. Fısıltılı galeri duvarlarının kulağı var. Kocası beklenmedik bir sütte öğreniyor. Tanrı'nın küçük bir şakası. Sonra kadın dışarı çıkar iliklerine işleyen bir nedametle. Tatlı bir utanç. Git mihraba duanı et. Selam sana Meryemana, ey Mukaddes Meryem. Çiçekler buhur kokuları, mumlar erimekte. Kızaran yüzünü gizleyen. Selamet Ordusu çığırtkanlarından farksız. Tövbekar fahişe topluluğa hitap edecek. Doğru yolu nasıl buldum? Romadaki muhterem zevat pek keşkekaleyhisselam değiller kuşkusuz: Tüm olayı döndüren onlardır. Para kesiyorlardır mübarekler! Sonra gelsin bağışlar: P. P.'ye daimi olarak mutlak tasarrufu için. Benim ruhumun sükûn bulması için kapılarını açacaklar ve âleme karşı ayinlerini yapacaklar. Tüm o manastırlar ve rahibe okulları. Fermanagh'ın vasiyet davasında tanık sandalyesine oturtulan rahip. Onu yıldırmak mümkün değil. Ne sorulursa sorulsun, hazırdı cevabı. Mukaddes Meryemana kilisemizin erkinliği ve de yüceliği. Kilise babaları: Onlar bu ilahiyatı külliyen ve kâffeten nizama sokmuşlardır.
Sayfa 114
755 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Tarihte 1627-1628'de, Fransa'da Louis XIII'ün askeri gücüyle Huguenotlar arasında geçen savaşın sonucu olarak gerçekleşmiştir. La Rochelle Kuşatması Fransa'da Katolikler ile Protestanlar arasındaki gerginliğin doruk noktası olmuştur. Kuşatma Kral Louis XIII'ün ve Katoliklerin mutlak zaferiyle sonuçlanmıştır. Kitabımıza başlarken ikinci Rochella
Üç Silahşor
Üç SilahşorAlexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20219bin okunma
Reklam
Dişil, Analist ve Çocuk Kuramcı
Eski arkadaşı Wilhelm Fliess ile birlikte insanın temel bir çiftecinsel yapılanması olduğunu öne süren Freud, zamanının Doxa'sını alt üst etmişti; aynı zamanda bilinçdışının özünde çocukluk çağı cinseliyle birlikte insan ruhundaki “şeytani” tarafı ifade eden cinsel dürtülerin bulunduğunu ortaya koyduğunda psikanaliz, muhtemelen zamanın en
Sayfa 2-3, Dominique ScarfoneKitabı okudu
Platon'a göre, yaradılışın başında, erkeklerle kadınlar bugünküne hiç benzemezlerdi; sadece bir gövdesi, bir boynu ve her biri ayrı yönlere bakan çift yüzlü kafaları olan androjen varliklar mevcuttu. Sanki iki yaratık sırt sırta yapıştırılmış gibi, iki cinsel organı, dört bacağı, dört kolu vardı bunların. "Ama kıskanç Yunan tanrıları, dört kollu bir yaratığı çok fazla çalişabildigini fark ettiler; ters tarafa bakan iki yüz sürekli tetikteydi, dolayisiyla bu varliklara kalleşçe saldırmak mümkün değildi; dört bacak sayesinde fazla yorulmadan uzun süre ayakta durabiliyor yada yürüyebiliyorlardi. Ve en tehlikelisi: Çift cinsiyet organlı bu yaratığın üremek için kimseye ihtiyaci yoktu. Bunun üzerine, Olympos'un mutlak hâkimi Zeus, dedi ki : "Su ölümlülerin gücünü elinden almak icin bir planım var." Şimşegini firlattigi gibi androjenleri ikiye bölerek erkekler kadını yarattı. Dünyanin nüfusu bir anda artıverdi, ayni zamanda üzerinde yaşayanlar güçten düştüler ve yollarını şaşırdılar; artık kayıp yarılarını aramak, yeniden onunla kucaklaşmak ve bu sarılmaya eski güçlerine, ihaneti önleme becerilerine, yorgunluğa karşı dirençlerine tekrar kavuşmak zorundaydılar. İki bedenin tek beden olmak üzere kaynaştığı bu kucaklamaya, seks diyoruz. Paulo Coelho, On bir dakika
"Uyum (erkek ve kadın arasındaki), kadınları bir mutfak önlüğü ve bir ocağın arkasına sınırlayacağımız bir aptallık ile sağlanamaz. Doğa, her iki cinsiyeti de bilim ve sanat alanında eşit özelliklerle donattı."
104 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Şükrü Erbaş'ın farklı yıllarda kaleme aldığı denemeleri ve birkaç şiirinin bulunduğu bu kitapta; insana, şiire, sevgiye, yalnızlığa,tükenmişliğe ve yazmaya dair o kadar çok şey var ki... Şiirin doğuşundaki o yaşantı, acı, öfke , hüzün, sevgi... derinlerde bekleyip bir süre sonra mutlak bir sessizlikle beraber herflerle varlık bulma sürecine tanıklık ettim adeta. Bu muazzam bir duygu. Erbaş, özellikle de insanın yalnızlığını ele almış denemelerinde. İnsanın özünden kopuşu, yabancılaşması... "Hüzünle Seviniyorum" adlı denemesinde "Ömür Hanım'la Güz Konuşmaları" şiirini şu şekilde anlatıyor: Kendi içimden çıkarıp dünyanın ortasına bıraktığım; kendimi bir başkasıymış gibi kendime anlattığım; yalnızlığımı, yine kendi yalnızlığımla ete kemiğe büründürdüğüm bir varoluş acısıdır. İçimizde kaybolan bütün kadınlara duyulan bir dilsiz aşktır, sevmek ağrısıdır, güzellik duasıdır... "Ömür Hanım'la Güz Konuşmaları" benim için çok özel bir şiir, çok severim, ve her okuyuşumda ayrı bir lezzet alırım. Okuduğum bu denemeden sonra şiirdeki harflerin iç sesini daha çok hissettim daha çok sevdim.. Deneme okumayı çok seviyorum ve bence ilk kez deneme okuyacaklar bu kitapla tanışmalı.
Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya
Çırpınıp İçinde Döndüğüm DünyaŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20214,440 okunma
Reklam
1.000 öğeden 551 ile 560 arasındakiler gösteriliyor.