Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
96 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Öncelikle yazarımız George Sand takma adını kullanan asıl adı ise Amandine Aurore Lucile Dupin olan bir kadın yazar. İlk kadın Fransız yazar olarak anılan George Sand, eserlerinde güçlü kadın karakterler yaratan ve sosyal hayatındaki tavırları ile feminist olmakla yorumlanmış ancak kendisi bunu hiçbir zaman kabul etmemiştir. Muhtemelen feminist gibi katı bir söylemden öte amacı kadınların da erkekler kadar güçlü ve eşit olduğu bir dünyayı yansıtan eserler oluşturmak ve kısacık bir kalıplaşmış ifadenin altında hapsolmamaktı. Lavinia isimli kitabına geldiğimizde, eserde iki farklı hikaye yer alıyor. Hikayelerin konuları birbirinden oldukça farklı olsa da ortak olan tek noktaları güçlü bir kadın karaktere sahip olmaları. Kitaba da ismini veren Lavinia isimli hikâyede sevdiği erkek tarafından terk edilen kadının bu aşk acısından da son derece olgun ve güçlü çıkarak baş edebileceğini gösteriyor. Hatalarından ders çıkaran bir kadın kendine duyduğu güvenle birlikte yoluna devam etmeyi başarıyor. Markiz adlı hikâyede ise kendisini hiçbir zaman kıskanç kocasına ait hissedemeyen bir kadının platonik olarak aşık olduğu bir tiyatro oyuncusu çevresinde yaşadığı aşk ve hayal kırıklığını okuyoruz. Ben kitabı, hikâyeleri gerçekten çok sevdim. Sizlere de okumanızı tavsiye ederim.
Lavinia
LaviniaGeorge Sand · Can Yayınları · 2021904 okunma
216 syf.
5/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Feministim demeden feminist olduğunu belli et kitabı;
Kadınlar ülkesi değilde Anneler adası desek daha doğru olur. Kitaptaki kadınalara değilde erkeklere katıldığım bi çok nokta oldu. Fazla abartılmış ve kendini çok tekrarlayan bir kitap. Erkek kadın karışlaştırmasından bahseder sanıyordum fakat adadaki kadınların ne kadar harika olduğunu bahsediyor üstelik bildiğimiz kadınlara benzemiyorlar. Kitapta altını çizecek çok bir yer bulamadım ben, ama okuduklarımdan yola çıkarak dünyada bir çok şeyin normalleştirildiğinin ve kurulu bir düzenin olduğunu farkettim. Fazla yorum yapamayacağım ama ben bir bayan olarak çok beğenemedim.
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İthaki Yayınları · 201812bin okunma
Reklam
176 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Mine Söğüt kalemine hayran bıraktı. 4 sayfada bir ömre sığan acıyı nasıl okurun içine koydun, nasıl kadınların dramlarını bu kadar üstü kapalı ama bu kadar açık ve bu kadar etkileyici anlattın. Kimi zaman boğazımda düğümlenen kimi zaman içime çöreklenen kimi zaman gözyaşlarımda yer bulan 21 harika öykü. 21 kadının öyküsü, 21 değil daha fazla dram, 4 sayfada bir hayatı hiç eksiksiz nasıl anlatırsın be kadın diyerek okuduğum, bitmesinden korktuğum için okumaya çekindiğim harika kitap. gözlerinin içine bakarak “bu kitabı yazmak için içinde ne dramlar doğurdun” diye sorma arzusu uyandıran bir eser.
Deli Kadın Hikayeleri
Deli Kadın HikayeleriMine Söğüt · Yapı Kredi Yayınları · 20198,8bin okunma
Doğru mu bu?
Kadınların okudukları kitabı optik bir cihaz gibi kullandıklarını, onunla daha uzağı gördüklerini söyledi.
Sayfa 126Kitabı okudu
256 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
ASIL CANAVAR İNSANLAR OLABİLİR Mİ?
SPOİ İÇERİR!! Sayfalar boyunca hatta kitabın neredeyse tamamında canavarın çektirdiği zulümleri görüyoruz. Sırf çektiği acılardan ötürü yaratıcısından intikam almak, ruhunu tatmin etmek uğruna onca masum insanın canına kıyışı... Kitabı özetlemek gerekirse Victor isimli bir gencin yaptığı çalışmalar sonucu parçaları birleştirerek oluşturduğu
Frankenstein
FrankensteinMary Shelley · İthaki Yayınları · 202113,8bin okunma
538 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
352 günde okudu
Kurtlarla Koşan Kadınlar- Clarissa P. Estes (Vahşi Kadın Arketipine Dair Mit ve Öyküler) Kitap, kadınların içinde kaybolan ışığı bulmalarını sağlayan, kız kardeşlik, anne-kız ve vahşi kadın arketipleri üzerinden kadının yıllarca nasıl özünden uzaklaştığını ve uzaklaştırıldığını anlatan hikayeler ve mitlerden oluşan bir araştırma kitabı aslında. Yıllarca erkek egemen toplumların, modern hayat diretmelerinin, toplum baskısının kadının özünde olan şeyleri nasıl yok etmeye çalışıp kadının kendiyle iletişimini kopardığını, dayatmalar ve tabularla onu özünden koparıp nasıl güçsüz ve acizmiş gibi gösterdiğini, içindeki vahşi kadını dinleyen kadının gerçek benliğini bulup nasıl sezgilerine güvenen, özgür ve mutlu bir kadına dönüştüğünü ifade etmeye çalışıyor aslında. Güçlü kadından ziyade mutlu, ne istediğini bilen, sezgilerine güvenen, atalarının ve kızkardeşlerinin yol göstericiliğine güvenen, kadın olmanın gücünün farkına varan tüm kadınlara yazılmış. Kitap bu alanda adeta bir ekol. İçinde tüm bu öğretileri anlatan hikaye ve mitler veriyor her bölümde ve onların tek tek arketipsel incelemesini yapıyor. Dilinin bir araştırma kitabı olduğu için kolay olduğunu söyleyemeyeceğim fakat biz okuma grubumuzla her hafta bir bölüm okuyup tartışarak ilerlediğimiz için inanılmaz verim aldım kitaptan. Ama elime alayım roman gibi okuyayım bitsin denilecek bir kitap değil. Hazmedilmesi, anlaşılması ve yolculuktan zevk alınması gereken bir kitap.
Kurtlarla Koşan Kadınlar
Kurtlarla Koşan KadınlarClarissa P. Estes · Ayrıntı Yayınları · 20217,7bin okunma
Reklam
·
Puan vermedi
''Yalnızca kadınların olduğu bir ülke gerçekten var diyelim, demişti Jeff sürekli,''nasıl insan olurdu bunlar?'' Böyle bir ülkenin kaçınılmaz sınırlamaları,bir arada yaşayan bir sürü kadının kusurları ve ahlaksızlıkları konusunda öyle ukala fikirlerimiz vardı ki.Onlarda ''kadınsı kibir''dediğimiz
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İthaki Yayınları · 201812bin okunma
236 syf.
·
Puan vermedi
Romanları ile daha çok bilinen Elif Şafak'ın, deneme kitabı Firarperest. Gazete yazılarından derlenmiş, içinde hayat, kadın,aşk, ihanet ve yine o dönemin olaylarını anlatan tam 64 yazı var. Ağırlıklı olarak kadın ele alınmış diyebilirim. Kitabı okurken onunla aynı düşündüğünüzü göreceksiniz. Aslında yaşanan olaylar o zaman, yani kitabın yazıldığı zamanlar neyse şu anda da böyle. Değişen pek birşey yok ne yazık ki. Sizinle altını çizdiğim birkaç satırı paylaşmak istiyorum. Gerçekten de en çok alıntı paylaştığım kitaplardan biri olabilir. "Kötülük dediğin şey kalptedir; görünüşte, giyinişte değil." "Bir toplum ne kadar feodal ve içine kapanık ise orada insanların-özellikle kadınların hayatı o kadar önemsizleşir." "Zaman" başka, "vakit" başka, "an" başka, "dem" başka, "dehr" başka." Şunu not olarak eklemek isterim ki bu kitabı aldığım dönemde okumayı çok sevemedim. Hatta yarım kalan kitaplarımın arasındaydı. Ama şimdi çok keyif alarak hatta böyle sindire sindire okudum. Belki yaş, belki tecrübe... Siz ne derseniz deyin buna ama bazı kitapların gerçekten zamanı var. Buna inananlardanım. Keyifli okumalar dilerim...
Firarperest
FirarperestElif Şafak · Doğan Kitap · 20185,5bin okunma
296 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Murathan Mungan'ın ilk okuduğum kitabı.Kitabın isminden anlaşılacağı gibi ķentler ve kadınlar romanın ana teması.16 hikayeden oluşan akıcı bir roman.Her hikayede farklı bir şehir ve farklı kadınların hikayeleri ele alınmış.Hepsi belki de duyduğumuz, bildiğimiz hikayeler; hayattan, bizi anlatan... Yazar, akıcı ve duru bir dil kullanmış romanında.Böylece herkese hitap edebilen bir kitap olduğunu söyleyebiliriz.Kitabın son hikayesinde ise, yazar okura bir sürpriz yapmış. Bence değişik ve ilginç bir hikaye ortaya çıkmış. Hayat ve kadına dair farklı anlatılar bulduğum bu kitabı okumak isteyenlere tavsiye ederim. Keyifli okumalar...
Kadından Kentler
Kadından KentlerMurathan Mungan · Metis Yayınları · 20082,415 okunma
424 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Meltem Gürle’nin zamanında Birgün gazetesinde çıkan köşe yazılarından oluşan, öykü tadı veren denemeler var bu kitapta. Benim okuma hızıma göre epeyce uzun bir sürede, bir haftada okudum ben bu kitabı. Çünkü eski bir dostla sohbet etmek, anılara dönüp orada biraz kalmak, ortak yaralarımızın kabuklarını kaldırıp iyileşmiş mi diye bakmak için bir
Kırmızı Kazak
Kırmızı KazakMeltem Gürle · Can Yayınları · 2016191 okunma
Reklam
264 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
Okumak öyle güzeldi ki anlatamam
Böyle hayatın ta içinden bir konuyu ele aldığı ve kitapta dahi olsa anaerkil bir toplum olsaydık nasıl olurdu sorusuna cevabını bize kalemiyle sunarak bu zevki yaşattığı için
R. Ayça Kavraz
R. Ayça Kavraz
’a minnetlerimi sunuyorum. Malesef baskılanan kadınlardan biri olarak devrim’in paralel evreninde ki her gördüklerini zevkle okudum. Bade’nin ayaklarının yere bastığı işine dört elle sarıldığı yerde bende gururla, mutlulukla durdum. Kelime hataları ve kadınların yaşadığı daha çoğu şeyi ekleyememesi(eklese roman 800 sayfaları bulurdu) dışında bir sorun yoktu. Kitaba öyle daldım ki bitince kendi dünyama dönmek diğer kitapları bitirdiğimde verdiği etkiden daha sarsıtıcı oldu. Bitmesin istedim ki devam kitabı varmış beklemedeyim alacaklar listemde hemen başa yazdım. Eşime okuması için vereceğim ama kapağını görünce ‘bu ne böyle erkek temizlik mi yapıyor bu kitapta?’ Diyerek bu istediğimi çöpe süpürdü . Gerçi onu bile kadın işi diye yapmaz buruşturup attı demek daha doğru.
Bir Kabusa Dalmak
Bir Kabusa DalmakR. Ayça Kavraz · Artemis Yayınları · 2024139 okunma
·
Puan vermedi
#Toni #Morrison #Tanrı #Çocuğu #Korusun "Görmezden gelmeye ne kadar uğraşırsak uğraşalım, zihin her zaman gerçeği bilir ve netlik ister." "Ne kadar görmezden gelmeye çalışsak da akıl her zaman neyin doğru olduğunu bilir ve açıklık ister." Selam Yazarın okuduğum ilk kitabı. Betimlemelerin başarılı bir şekilde yapılması,
Tanrı Çocuğu Korusun
Tanrı Çocuğu KorusunToni Morrison · Sel Yayıncılık · 2016703 okunma
430 syf.
8/10 puan verdi
Kitabin üstündeki ismi görünce genelde verilen ilk tepki "uçurtma avcısının yazarı Khaled Hosseini. Kesin yine çok duygusal bir kitap ben okuyamam ya da gerçek hayat olduğu için bünyem kaldırmaz." Bu cümleleri kuran bir çok insan var ve sırf kitabın gerçek hayattan esinlenilerek yazılmış olması bile onları etkliyor. Gerçek hayatın acı yönlerine vurgu yapan bir kitap olduğu için çoğu kişi okumuyor. Bizleri okuyunca bile çok etkileyen kitabı gerçekte yaşayan ve maalesef hala yaşıyor olan bir cok insan bulunmakta. Kitap çok fazla anlatilabilecek değil direkt okunulmasi ve gerçek hayatta bunlarin yasaniyor olduğunu anlamamızı gerektirecek bir eser. Bu kitapta da en başta kadınların yasamis olduğu acı gerçekler ile karsilasiyor olsak da aslinda bir yandan kadının kadina dost olduğunu da çok güzel gösteren bir eser. Kitapta gecen karakterlerin içsel yaşantılarını, mecbur bırakıldıkları zorlukları, isteyip de elinde olmadan vazgeçtiği yaşantılarını, kaybettikleri ve geri döndürülemeyecek olan bir çok şeye tanıklık ediyoruz. Her ne kadar bilmek ya da görmek istemesek de kitabın son sayfasını da bitirip kapatınca acı bir çok şeyle de yüzleştiren bir kitap. Kim bilir belki de yanı başımızda bunlara benzer bir cok hayat varken hiç birini görmeden yaşayıp gidiyoruz. Herkesin okumasi gereken başlıca kitaplardan birisi.
Bin Muhteşem Güneş
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020100,4bin okunma
Hakikatin ateşinde bir mum gibi eriyip yanmak isteyenler! Hayat bu caddede değildir. Hakikat mağazaların vitrinlerinde değildir... Hakikat; kadınların gözlerinde, dudaklarında, göğüslerinde, bacak aralarında değildir. Sinemaların koltuklarında, meyhane masalarında, içki kadehlerinde, sarhoşların göz yaşlarında değildir. Hakikat evlerdedir. Evlerin mutfağında, banyosunda, oturma odasındadır. Hakikat halının altındadır. Buzdolabının içindedir. Yastığınızın köşesindedir. Resminizin çerçevesindedir. Kütüphanededir, kütüphanedeki kitapların içindedir. Hakikati bulmak için bakmak yetmez, görmek gerekir. Ey hakikati arayanlar! Eve dönün, kütüphanelerinize tekrar bakın. Hakikati anlatan o kitabı arayın. O kitabı bulana ne mutludur ki, hakikatin yanısıra ölümsüzlüğün ışığıyla da aydınlanacaktır..
Sayfa 371Kitabı okudu
Okumak, bir beslenme biçimim. Yahu bugün hiçbir şey yemedim, durumlarım çok olur. Bundan mutsuz ol­mam, birden gider deli gibi yemek yerim. O gün bir şey okuyamamışsam, bundan mutsuz olurum. Ya da uyumayarak sabaha kadar deli gibi kitap okurum. Tuvaletinde de küçük bir kitaplığı olan cins tiplerdenim. Bir tür manyaklık yani. Ama bulaşıcı bir hastalık değil. Birlikte olduğum kadınların çoğuna bulaşmadı. Eskiden okuduk­larımı yeniden okumak gibi bir salaklığım da var. "Don Kişot"u ortaokulda okumakla, elli yaşında okumak elbette çok farklı.
Sayfa 145 - Bilgi Yayınevi
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.