Herkes herkesin (kadınlar ve erkekler) özgürleşmesini istediği halde, bu aşamada özgül ezilmişlik durumları çerçevesinde örgütlenmedikçe ütopyacılığın ötesine geçemeyiz.
"Tercihen Çocuksuz" bir kadın olmaktan dolayı yıllardır karşıkaltığım pek çok durumu benim gibi yaşayan pek çok kadın ile tanıştım bu kitapla. Sanırım o yüzden de sevdim.
Kitap, çocuk doğurmayı tercih etmeyen kadınlarla yapılan görüşmeleri analiz etmiş. Bir doktora tezi aslen, o nedenle de bir araştırma gibi. Yazarın kendisi de çocuk doğurmamayı tercih edip bu konuyu incelemeye almak istemiş ama yolda süreci biraz değişmiş ve çocuğu olmuş. Kendi yaşadığı çelişkileri ve durumları da aktardığı bir yapıta dönüşmüş bölyece kitap.
Kadınların hikayelerinin benzerliği, tercihlerinin sebeplerinin farklılığını görmek, şaşırtmadı. Hepsi ile ortak yaşadığım şeyleri yakalamış gibi oldum. Hikayelerinin benzerliği derken, toplumdaki kabullenişlerini(!) kastediyorum tabi. Çocuk doğurmayı düşğnmeyen kadınlar için güçlendirici bir kitap okduğunu düşünüyorum. Feminizmin ele alabileceği ve derinlemesine inceleyebileceği de bir konu bence. Keyifli okumalar.
Andan Razı Olarak Yaşama Sanatı. Evet kitabın en özet halini yazar, kapağa ilave etmiş ve bence gayet iyi olmuş.
Dişil Enerji konusunu araştırırken fark ettiğim ve satın aldığım bir kitap. Kainattaki dengeden bahsettiği bu kitap, “huy” diyerek geçiştirdiğimiz, “benim karakterim bu” diyerek farklı bir yolunu düşünemediğimiz bir çok konuya daha
Bu kitabın kadınlar için yazıldığını vurgulayarak incelemeyi de bu minvalde yazdığımı belirterek başlamak isterim :)
Kitabın yazarı olan Jinekolog Dr. Ayşe Duman’ı uzun yıllardır sosyal medyadan takip ediyorum. Vajinusmus, ergenlik, regl, evlilik, gebelik, cinsellik, menopoz, doğum gibi kısacası kadın sağlığı temelinde oldukça yararlı videolar
Tekin’in Sevgili Arsız Ölüm adlı eserinde de büyülü gerçekçilik akımının etkisi romanın başından itibaren hissedilir.
Roman boyunca, daha sonra adı Akçalı olacak olan, Alacüvek Köyü’nden şehre göç eden Atiye, Huvat ve çocuklarının yaşantılarına tanıklık edilir. Ailenin yaşayışı, inançları, duygu ve düşünceleri bireylerin yaşantıları özelinde
Stefan Zweig, Mary Stuart adlı kitabıyla İskoçya kraliçesini anlatırken, onunla beraber etrafını saran gizemin de peşine düşüyor. Lakin bu gizem, o kişi hakkında çok fazla bilgi olmamasından da değil; o kadar çok bilgi var ki, o kadar bilginin içinden gerçeğin hangisi olduğunu ortaya çıkartma uğraşı veriyor. Mary Stuart, İskoçya kraliçesi: O bir
Son yıllarda “İzebel ruhu” diye adlandırılan ve bununla ilişkilendirilen meselelere epeyce ilgi gösterilmektedir. Birçok yazarın bu konuyu ele almasına karşın benden de birkaç defa bu konuyla ilgili düşüncelerimi içeren kasetlerim ve seminer notlarım istenmiştir. Bu nedenle bu meseleye bu kitapta ayrıca yer vermeye karar verdim.
İlkin, kötülüğün
Zina etmek, karşı cinsten biriyle nikâhsız veya haksız olarak cinsel temasta bulunmaktır. Zina âyet ve hadislerde kesin bir şekilde yasaklanmıştır ve haram kılınmıştır.
ZİNA NEDİR? ZİNA ÇEŞİTLERİ NELERDİR?
Zina etmek, bir kadınla nikâhsız veya haksız olarak cinsel temasta bulunmaktır. Nikahlanmamış kız arkadaşla veya nişanlı ile yapılan cinsel
İyi bir sanatçının elinden çıkmış güzel bir kitaptı.
Kitabın 41.sayfasında şöyle diyordu:
Hikâye avcısıyım ben. İki silahımla ava çıkarım: Gözlerim ve kulaklarım. Benim işyerim kalabalık pazarlar, masaları birbirine yakın kafeler, restoranlar, metrobüsler, vapurlar...
Yazar günlük hayatında yaşadığı, tanık olduğu olay kişi ve durumları iyi gözlemlemiş. Gözlemin yanısıra ona uygun bir anlatım dili de yakalayınca etkileyici öyküler çıkmış ortaya. Yazarın kaleminin bu denli güçlü oluşunda sanatçı kimliğinin etkisini de gözden kaçırmamak lazım. Öyküleri okurken çok yönlü olmanın sanatsal ürünlere katkısının ne kadar fazla olduğunu düşündüm hep.
Çok akıcı ve nevi şahsına münhasır bir anlatımı var. Hayatın dramatik ve komik uçlarında gezinen konularını seçmiş ve tam da ona uygun ironik bir anlatım yakalamış.
Kadınlık hallerini de etkili bir şekilde anlatıyor. Çok edebi bir kitap okuyorum hissi vermedi ama elimden de bırakamadım.
Sanatçının çok yönlülüğüne, iyi bir gözlemci oluşuna ve dili iyi kullandığına da tanıklık eden öyküler. Öyküleri okurken kadınlık halleri ne daha da vakıf olduğumu hissediyorum. Bu anlama duygusu hayatın da şifrelerini çözüyormuş gibi bir ferahlık hissi veriyor.
Güzel bir öykü kitabı okudum. Tatil yorgunluğuma da terapi gibi gelen bu kitap güzel günlerin anısı olarak da zihnimde yer edecek. İnsanı ve insanlığın hallerini sanatçı bir gözün kaleminden okumak isteyenlere şiddetle öneririm.