Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hani ölüm? Ne ölümü? Hiç korku yoktu! Çünkü ölüm de yoktu. Ölüm yerine ışık vardı.
"Acılar nasıl gitgide ağırlaşıyorsa bütün hayat da böylece hep kötüleyerek gidiyor..." diye düşünüyordu.
Reklam
"İş ne körbağırsakta, ne de böbrekte; hayat ve ölümde... Öyle ya. Bir hayat vardı; şimdi de gidiyor... Gidiyor ve onu tutmak elimde değil...
Yakın bir dostun ölümünü duyan herkesin hissettiği gibi, ölenin kendisi değil de başkası olması sevincini uyandırmıştı.
Çünkü kadın gerçeği söylemeye başlarsa erkeğin aynadaki görüntüsü küçülmeye başlar; yaşam karşısındaki uyumluluğu yok olur. Erkek sabah kahvaltısında ve akşam yemeğinde kendini gerçek boyutlarının en az iki katında göremezse, kararlar vermeyi, yerlileri uygarlaştırmayı, yasalar koymayı, kitaplar yazmayı, özenle giyinip yemekli toplantılarda konuşmalar yapmayı nasıl sürdürecektir?
Kendine Ait Bir Oda (Virginia Woolf)Kitabı okudu
İyilik demek kimseye kötülüğü dokunmamak deği kötülük yapacak cevheri içinde taşımama demektir. Bende bu ena cevher fazla miktarda mevcutmuş Belki herkeste var... Fakat insan olan onu söküp atmasını, yahut boğmasını biliyor.
İçimizdeki Şeytan (Sabahattin Ali)Kitabı okudu
Reklam
Hiçbir şey yazmamış olsaydı bile, tüm öteki suçları da içeren temel suçu işlemişti. Buna düşüncesuçu diyorlardı. Düşüncesuçu sonsuza dek gizlenebilecek bir şey değildi. Onları bir süre, hatta yıllarca atlatabilirdiniz, ama eninde sonunda ensenize yapışırlardı. Böyle işler hep geceleri yapılırdı; tutuklamalar her zaman geceleyin gerçekleşirdi. Ansızın irkilerek uyanmak, hoyrat bir elin omzunu sarsması, gözlerinize tutulan ışıklar, yatağı çevreleyen acımasız yüzler...
1984 (George Orwell)Kitabı okudu
Aydın olmak demek, modaya uygun elbise, şapka ve kolalı gömlek giyinmek demek değildir. Aydın kesim halkın beyni konumundadır. Halkımız sizi iyi bir eğitim aldıktan sonra yüksek gelirler elde edesiniz, geceleri eğlenesiniz diye sizi o konuma getirmemiştir. Böyle olanlar gerçek aydınlar olamazlar. Onlar yozlaşmışlardır.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde (Gregory Petrov)Kitabı okudu
Sessizlik... Çünkü geçmiş bir insanı kuran değil, yıkan şeydir. Daha doğrusu bir yandan kurarken bir yandan yıkar. Hep bir savaş hali... Kapısız penceresiz binalar, devrilmiş sokak lambaları, yerlerinden fırlamış kaldırım taşları, bir enkaz olarak insan hayatı. Evet, büyüyemedik ama çocuk da kalamadı. Bir enkazız yalnızca.
Seyrek Yağmur (Barış Bıçakçı)Kitabı okudu
"...Bir ölüm yürüyüşü romantik değildir oysa... Annesinin kollarında, annesi yürürken kapanmayacak gözlerle sarsılarak gökyüzüne bakan katılaşmış bebek hakkında şiir yazamamazsınız. Karısının ölü bedenini yere koyarak geceleri birlikte yatan ve sabah yeniden omzuna alan-ve en büyük oğluna, en küçüğün bedenini taşımasını söyleyen-babanın şarkısını söyleyemezsiniz. Ve bakamazsınız... Sözünü edemezsiniz... Ağlayamazsınız... Dağları hatırlayamazsınız. Bu güzel bir şarkı olmazdı..."
Küçük Ağaç'ın Eğitimi (Forrest Carter)Kitabı okudu
Reklam
Şimdi, bitti artık, çoktandır, çoktandır kimseyle bir şey konuşmuyorum. Ey, siz, kim olursanız olun, yanımda olduğunuz zaman hiç titreşmesin ses telleriniz; devinimsiz gırtlağınız bülbülü bastırmaya kalkışmasın; ve siz de dil aracılığıyla bana ruhunuzu tanıtmayı kesinlikle denemeyin.
Maldoror'un Şarkıları (Lautreamont)Kitabı okudu
Sevilen her kadın güzel bir şarkıdır, bütün sözlerini hatırlayamazsın belki ama melodisi aklında kalır.
Erken Kaybedenler (Emrah Serbes)Kitabı okudu
Yaşamak, bir başkası olmaktır. Ve insan bugün, dün hissettiği gibi hissediyorsa, hissetmek olanaksızdır: Dün hissedileni bugün de hissetmek, hissetmek değil, dün hissedilmiş olanı bugün anımsamaktır yalnızca, artık yok olmuş olan dünkü hayatın canlı cesedi olmaktır.
Huzursuzluğun Kitabi (Fernando Pessoa)Kitabı okudu
KADIN - Hani aşk bitmezdi? ADAM - Aşksa bitmez ... KADIN - Bizimki? ADAM - Tiryakilik ... KADIN - Nasıl ya? ADAM - Sigara gibi bırakıyoruz birbirimizi ... Sen, bir sabah uyanıp, bırakacağım bu mereti diyorsun ... Sonra canın o kadar istiyor ki, dayanamayıp, tekrar başlıyorsun ... KADIN - Sen? Azaltarak mı bırakıyorsun? ADAM - Azalarak ... KADIN - Çantanda ne var? ADAM - Son paket ... Yarın biter. (Adam kapıyı acar, tam çıkacakken) ADAM - Ateşin var mı? KADIN - Kalmadı.
YER ÇEKİMSİZ ORTAMDA BIRTAKIM ŞOVLAR Uzaya çıkan ilk Türk hayırlı olsun. Yanına "söğüs" de götürüyordur umarım. Zira tüm vatandaşlarının refah seviyesini yükseltmiş, tüm yetimlerini doyurmuş, tüm suçluları yakalamış, tüm sorunlarını halletmiş bir ülke olarak gözümüzü dikmemiz gereken yer uzaydı. Ne de olsa insan hayatını 27.000 TL gibi bir fiyata sotabildiğiniz bir ülkede, 55 milyon dolara, bir dayıya teknolojik görünümlü kıyafetler giydirip yer çekimsiz ortamda iki üç takla attırınca uzaya gittiğine inandırmak mümkün. Sonra da bas bas paraları seçim Şovuna... Bu ülkenin aydını da karşısındaki cahil olarak addeddiği güruh kadar cahil olduğunu fark etmedikçe ve silkelenip doğruyu bulmaya gayret göstermedikçe bu devran böyle devam eder.
211 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.