“—Başka memleketlerde ne yapıyorlar sanki? —Afrika'da sıtmadan gidiyorlar zaten, Amerika’dakiler keçileri kaçırmış, Asya dakilerin alayı aç... Rusların kafa hepten gidik zaten! bunca dertleri varken ne sıkılacak canları!”
Benim kafa gidik artık valla çalışmıyor
Reklam
—Yazın işte ben söyleyeceğim!... şu savaşlar olmasa, alkol olmasa, tansiyon olmasa, ha bir de kanser olmasa, şu ateist Avrupa’mızın insanları can sıkıntısından geberip gitmişti çoktan! —Başka memleketlerde ne yapıyorlar sanki? —Afrika'da sıtmadan gidiyorlar zaten, Amerika’dakiler keçileri kaçırmış, Asyadakilerin alayı aç... Rusların kafa hepten gidik zaten! bunca dertleri varken ne sıkılacak canları!
- Şu savaşlar olmasa, alkol olmasa, tansiyon olmasa, ha bir de kanser olmasa, şu ateist Avrupa’mızın insanları can sıkıntısından geberip gitmiştir çoktan! - Başka memleketlerde ne yapıyorlar sanki? - Afrika’da sıtmadan gidiyorlar zaten, Amerika’dakiler keçileri kaçırmış, Asya’dakilerin alayı aç, Rusların kafa hepten gidik zaten! bunca dertleri varken ne sıkılacak canları!
216 syf.
·
Not rated
Gerçekten oldukça sürükleyici bir kitaptı. Normal İnsanlar kitabından önce iki iletişim özürlüsü burda varmış, belki burdan ilham almıştır yazar :) Kitabı çok sevdim diyemem, belki bundan önce daha ''gidik'' bir kadının kitabını okuduğum için olabilir. Ama Virginia hanım gerçekten de nevi şahsına münhasır bir yazar. Betimlemeleri oldukça kafa karıştırıcı olabiliyor yer yer fakat yine de anlamanıza engel değil. Bilmiyorum sadece ben miyim ama okurken hafif Rus klasiği tadı aldım, bu çok hoşuma gitti. Sonuç olarak tavsiye ederim fakat benim şahsi favorim ''Kendine Ait Bir Oda'' kitabı.
Mrs. Dalloway
Mrs. DallowayVirginia Woolf · Kırmızı Kedi · 20214,600 okunma
Reklam
Yurtta kalıyorum, diyorum ona, oda arkadaşım arıza. Aynı eve çıkacak birini anyordum. Susuyor. Anlasana ulan sana diyorum. Susuyor. Biz evleneceğiz, biliyorsun sen de değil mi, diyorum. (Benim evlenme teklifim de bu kadar olur.) Gülümsüyor. Biliyorum, diyor. (Kabul etti ulan!) Bir pilav yaparsın iki gün yerim sesim çıkmaz, diyorum. Biliyorum, diyor yüzünde tebessüm. O sırtını kulübeye yaslıyor, ben derin bir nefes alıyorum. İçim arınsın istiyorum o nefesle. Sen yokken çok toprak yuttum Serpil, içim çamur! Göğe bakıyor. Benim bakmama gerek yok, zaten sevinmişiz. Telefonu çıkarıyorum, 4GB internetim var. Şarkı açmanın tam sırası. Müslüm sever misin, diyorum. Severim, diyor. (Ulan arabesk de seviyon demek!) Ben şarkı ararken, bu gece ay en parlak hâliyle görülecekmiş, diyor. Hadi ya öyle mi, diyorum. Sesli gülüyor. Ama bir sonraki Kasım 2034'te olacakmış, diyor. Her şeyi de biliyor. Ulan sorsam ofsaytı da bilir bu. Vay be, diyorum, o zamana kim öle kim kala. Gülüyor. Senin kafa yine gidik, diyor. Bak Serpil, diyorum, bende kafa gidik. Buralar hep pıtraklı diyar, diyorum göğsüme vura vura. Bana ne aydan, diyecek oluyorum ki Müslüm söylemeye başlıyor: "Yâr, mehtabım güneşim sen..."
Sayfa 23 - Ketebe yayınları
Benim kafa bu gece de gidik
Edebiyat için kafa biraz gidik olmalı Ahmet Amca
hadi be! acaba ne yazmış.. diyorsundur şimdi. ne yazdım!!! öyle şiir, edebiyat, bir iki söz işte yani anlayacağın senle alakası yok müzeyyen ile alakalı, yada mihriban belki de Ahmet hamdi tanpınar ile alakalıdır.
49 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.